Aslýnda, ortada sýr yok, meseleyi açýk istihbarat üzerinden tartýþýyoruz. Açýk itiraf, 22 Temmuz 2017’de ABD Özel Operasyonlar Komutaný Gen. Raymond Thomas’ýn Kolorado-Aspen Güvenlik Forumu’nda yaptýðý konuþmayla gelmiþti. Gen.Thomas, ABD’nin 2015’te PKK-YPG ile Suriye’de ittifaký güçlendirme kararý aldýðý günlerde yaptýklarýný þöyle anlatmýþtý: (Türkiye’nin artan sert eleþtirileri üzerine) Biz onlara markalarýnýn adýný deðiþtirmeleri gerektiðini söyledik, iki gün sonra Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adýyla geldiler. Bu zekice bir hamleydi...
Türkiye de bu “zekice hamleyi” yedi(!), geçiniz...
SDG’nin üç numaralý adamý ve sözcüsüyken Türkiye tarafýna geçen Türkmen asýllý Talal Silo’nun Anadolu Ajansý’na anlattýklarý Suriye’de dönen dolabýn detaylarýný aktarýyor. Silo, SDG diye bir kuruluþ olmadýðýný, YPG’nin kaðýt üstündeki adý olduðunu, örgütün tüm kademelerinin de PKK’nýn kontrolünde bulunduðunu ifade ediyor.
Silo’nun anlattýklarýndan Amerika’nýn PKK’ya düzenli olarak silah sevkiyatý yaptýðýný, bu silahlarýn arkasýný takip etmediðini, PKK’lýlarýn “silah bitti” dediði anda hemen sevkiyat gerçekleþtirdiðini, aðýr silahlarýn tamamýnýn da PKK depolarýnda olduðunu anlýyoruz.
Bu bilgilerin hiç biri sürpriz deðil, ama, bir üst düzey SDG yöneticisinin açýklýyor olmasý, ABD’nin, Ortadoðu’da terör örgütüyle ittifakýný kayýt altýna almasý açýsýndan önemli.
Zaten, ABD Savunma Bakaný (Irak ve Afganistan’da görev yapmýþ emekli general) James Mattis de artýk örgüte silah vermeyeceklerini fakat PKK ile oluþturduklarý silahlý gücü, “ele geçirilmiþ bölgelerin polis gücü” olarak kullanacaklarýný söyledi.
Bu, ABD’nin “Fýrat’ýn doðusunda bir terör devletinin kuruluþunu hýzlandýrdýðýný” göstermesi bakýmýndan önemlidir. “Sözde seçimler” ile PKK kadrolarýnýn yerel yönetimlere hakim olduðu bir bölgede terör örgütünün “asayiþ” görevi almasý zaten “fiili özerklik ve devletleþmedir...”
1- PKK, Suriye Savaþý’nýn diðer “vekalet örgütleri”, DEAÞ ve Hizbullah gibi “yabancý iþgal kuvvetidir...” Hakim olduklarý bölgelerde Amerikalýlarýn gözü önünde nüfus yapýsýný deðiþtirmiþ, Türkmen ve Arap köylerinin yýkýlmasýna neden olmuþ, kendileri gibi düþünmeyen Kürtleri de sürgüne göndermiþtir. Suriye Kürtlerini temsil eden Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin tüm birimlerini kapatmýþ, yöneticilerini de hapse atmýþtýr.
2- Kürtler Suriye nüfusunun yüzde 10’unu oluþturmakta, ABD-PKK ittifaký ise ülkenin yüzde 35’ini kontrol etmektedir. Buna karþýlýk, Suriye nüfusunun yüzde 74’ünü temsil eden Sünni nüfus, Rusya ve Ýran’ýn Baas rejimi, ABD’nin de PKK ile ittifaký nedeniyle ülkenin ancak yüzde 9.6’lýk bölümünde tutunabilmektedir. Sünni nüfusun 7 milyonu ülke dýþýnda bir o kadarý da ülke içinde mülteci konumundadýr, sýrtýný yüzde 13’lük Nusayri nüfusa dayayan Baas rejimi ise topraklarýn yüzde 55’ine hakimdir.
Emperyalist ve hegemonyacý güçlerin Suriye’de oluþturduðu durum, bu “utanç tablosudur...” Kimse, karþýmýza geçip demokrasi, insanhaklarý, uluslarýn kendi kaderlerini tayin hakký gibi kavramlarla konuþmasýn, alýr cevabýný gider...
· Bir modern zaman Lawrance’ý...
Talal Silo’nun anlattýklarýnda tanýdýk bir isim öne çýkýyor: DEAÞ’a karþý kurulmuþ küresel koalisyonda Amerikan Baþkaný’nýn “özel temsilcisi” ünvanýný taþýyanBrett McGurk.
George W.Bushdöneminden bu yana bu bölgede görevli “derin” bir isim. 2005-2009 arasýnda Irak-Afganistan Direktörü, sonrasýnda ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Irak-Ýran Masasý Direktörü, devamýnda da bu görev...2003’deki Irak iþgalinden bu yana bu bölgede hayatýný kaybetmiþ yaklaþýk 3 milyon insanýn kanýnda parmak izleri olduðu çok açýk, bir modern zamanlar Lawrance’ý...
Gelelim, iþin hukuki yönüne...
Türkiye Cumhuriyeti’nin “Kýrmýzý Kitabý”na dayanan hukukuna göre terör örgütü PKK ile Suriye’deki uzantýsý PYD-YPG ile iþbirliði aðýr suçtur. Silo’nun anlattýklarýndan, Brett McGurk’un terör örgütlerine silah sevkiyatýnda bir numaralý sorumlu olduðunu anlýyoruz.
Bu, açýk bir “terör iþbirlikçiliði”dir ve Brett McGurk’un PKK’ya verdiði o silahlar bizim evlatlarýmýza karþý kullanýlmakta, þehitler vermekteyiz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin baðýmsýz savcýlarý açýsýndan bu suçla ilgili çok sayýda belge, bilgi, fotoðraf da birikmiþ durumda...
Ortada açýk bir terör suçu var...
Savcýlarýmýzýn Brett McGurk için ne zaman soruþturma açacaðýný merak ediyorum.
CIA’nýn önemli adamý Graham Fuller için yerinde bir kararla “yakalama emri” çýkartan Türk adaletinin sanýrým, Brett McGurk’un bu açýk suçu için söyleyeceði bir sözü olmalýdýr.