-Analiz-
BRÜKSEL saldýrýlarýndan sonra terörle mücadelede Avrupa Türkiye’yi artýk daha iyi anlýyor diyebilir miyiz?
Çok emin deðilim.
Ama umutsuz da deðilim.
AB Savunma ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Frederica Mogherini, Brüksel saldýrýsý haberini Ürdün’de aldýðýnda, gözyaþlarý içinde, “Bu bölgenin her gün yaþadýðý acýyý Avrupa ve Avrupa’nýn baþkenti çekiyor. Bu acýnýn kökeni ayný ve bizi birleþtirdi” dedi.
Mogherini’yi, Ürdün Dýþiþleri Bakaný Nasser Judeh sarýlarak teselli etti.
Bu sarýlma, teröre karþý bir kucaklaþmanýn da baþlangýcý olacak mý?
Göreceðiz.
Zira bugüne kadar olanlar çok umut verici deðildi.
Brüksel teröristlerinin Türkiye tarafýndan yakalanýp ‘dosyalarýyla birlikte’ Belçika ve Hollanda’ya teslim edildiði, ancak haklarýnda iþlem yapýlmadýðý; Belçika makamlarýnýn ancak yakýn zamanda bu kiþiler hakkýnda difüzyon ve kýrmýzý bülten çýkardýðý, ancak bombayý patlatmadan yakalayamadýðý ortaya çýktý.
Bu bilgileri resmi belgeleriyle dün Star’da okudunuz.
***
Daha çarpýcý baþka bilgiler de var;
- Türkiye, bugüne kadar ‘terörist organizasyonlarla iliþki þüphesi’ ile tam 40 bin 221 yabancýya ülkeye giriþ yasaðý koydu.
Bu isimler;
Türkiye’ye girdikten sonra ülke içinde seyahatleri ve temaslarý þüphe uyandýran;
Ya da ülkeye henüz girmeden, vatandaþý olduklarý ülkelerden gelen bilgiler, kendi beyanlarý ve önceki seyahat bilgileriyle þüphe çeken kiþilerden oluþuyor.
Paris ve Brüksel saldýrýlarý üzerine konuþtuðumuz için özellikle iki ülkenin rakamlarýný vereyim;
- Bu kiþilerden 458’i Belçika, bin 755’i Fransa vatandaþý.
11 milyonluk Belçika ve 66 milyonluk Fransa için önemli rakamlar bunlar...
Ayrýca;
- 3 bin 291 yabancý ise Türkiye’de ‘terörle iliþkili olduðuna dair bulgular ve kanýtlar’ üzerine yakalandý ve sýnýrdýþý edildi; dosyalarý da ilgili ülkelere iletildi.
- Bunlarýn yüzde 37’si (1.218 kiþi) AB ülkelerinin vatandaþý.
- 71’i Belçika vatandaþý.
Türkiye, bu kiþiler hakkýnda ne yapýldýðýný da takip ediyor.
Gelen bilgiler de umut verici deðil.
- Tamamý serbest, sadece 12’si yargýlanýyor; onlar da tutuksuz!..
Bütün bunlar Türkiye’nin ve Avrupa’nýn demokratik deðerlerden, özgürlüklerden uzaklaþýp, þüphelendiðini tutuklamasý anlamýna gelmiyor elbette.
Demokratik deðerlerle, özgürlüklerle güvenlik arasýnda denge kurmak mümkün.
Terörün ve yarattýðý ‘korku’ ikliminin demokratik deðerler ve özgürlüklere verdiði zarar, güvenlik önlemlerinin vereceði zarardan daha az deðil.
ESRARENGIZ ÝNGILIZ
BU yazýyý yazarken haber merkezine bir bilgi ulaþtý. Ankara’da bir otelde ihbar üzerine Arap asýllý bir Ýngiliz vatandaþý gözaltýna alýndý. (Adý bizde saklý) Bu kiþinin daha önce de Türkiye’de gözaltýna alýndýðý, Ýngiltere’ye “DAEÞ’le iliþki” þüphesiyle bilgi verildiði; ancak “Bizde hakkýnda þüphe oluþturacak bir bilgi yok” cevabý alýndýðý belirtiliyor. Bu kiþinin Ýngiltere’de de Paris ve Belçika benzeri bir eylem için trafik yürüttüðünden þüpheleniliyor. Hakkýndaki araþtýrma tamamlanýnca Londra’ya bilgi verilerek sýnýrdýþý edilecek. Terörle mücadelede geldiðimiz nokta, her derecede þüpheyi ciddiye almayý gerektiriyor.