Yabancý futbolcu sýnýrlamasýna uzun yýllardýr karþýyým. Bu sýnýrlamayý, yöneticinin kendi bilinciyle oluþturmasýný isterim. Ýhtiyacý kadarýný almalýdýr. Eksiði kalmamalý, ama gereksiz fazlalýðý da olmamalýdýr. Aldýðý adam, oynamalý, üretmelidir.
TFF halen sýnýrlamadan yanadýr.
Ulusal takýma zarar verdiði gerekçesi vardýr.
Oysa vermez.
Ýyi yerli adamýnýz varsa o oynar zaten. Hem kulüplerde hem ulusal takýmda. Yoksa, yoktur. Zorla güzellik olmaz. Ulusal takým için kendi içinizden adam yetiþtirmelisiniz. Bu yetiþtirme, oyuncunun o yetiþmeye uygun olan futbol doðasýný iþlemekle saðlanýr. Doðasý uymayan herhangi birini eðitimle iyi futbolcu yapamazsýnýz.
Dýþarýdan kulüplere gelen iyi yabancýlar sizi ulusal takýmda asla olumsuz etkilemez. Bunu artýk, kulüp takýmýnda baþka, ulusal takýmda baþka fikri savunan teknik adamlar da söylemeye baþladý.
Gelelim sadede.
TFF’nin sýnýrlama ýsrarý ulusal takýma olmasa da kulüplere bu yýl yararlý oldu. Sayý azalýnca daha sýk dokuyup ince elemeye giriþtiler ve çoðu brüt yabancýdan net yabancýya geçtiler. Verim alamadýðý için, oynatamadan büyük paralar vererek bir kenarda beklettikleri, ‘ya tutarsa mantýðý’ ile boþa yatýrým yaptýklarý yabancýlarý elden çýkardý ya da bu türleri almadý bu kez kulüpler.
Eldeki yabancý sayýsý þimdi -bir deyiþle- ‘net’... Çünkü hepsi saðlam ise, her an oynayabilecek nitelikte. Büyüklerden birer örnek sunayým: Beþiktaþ’ta Dentinho, Fener’de Krasiç, G.SARAY’da Ontivero, Trabzon’da Janko nerede ise verimde sýfýr çekerek, ama önemli paralara malolarak gelip gittiler. Þimdi bu kulüplerimizin ellerindeki yabancýlarý hele tümü her an takýmda oynayabilecek yeterlikte adamlar.
Yabancý oyuncu mezarlýðý olmak ülkemizin gerçeðidir, ama bu yabancý sayýsý sýnýrlamasý ile düzeltilecek bir yanlýþ deðildir.
Bunun yolu, sorumluluk duygusu ve konunun bilgisini taþýyan yöneticileri yetiþtirmek ve seçmektir.
TFF bunu saðlayacak adýmlarý atmalýdýr.
Yöneticiye, kulübü diledeði kadar borca batýrýp tüyme hakký tanýyan ortamý yok etmelidir.
Denetimlerini gerçek anlamda sürdürmelidir. Ulusun döktüðü gözyaþýný önlemek için kimsenin göz yaþýna bakmamalýdýr.
Dar görüþlü yöneticinin eðitimini saðlayacak düzenlemeler yapmalýdýr.
Yasaklar yerine eðitimle geliþmenin yollarýnda yürümelidir.
