Geçen sene baþlamýþlardý... Kasým’da bir þeyler olacaktý... FETÖ lideri, içeride çürüttüðü adamlarýna “rüyalarý” aracýlýðýyla maneviyat aþýlamaya çalýþýyordu.
Þu oldu:
FETÖ operasyonlarý geniþledi, ByLock yazýþmalarýnýn içeriðine ulaþýldý, “Ben sadece sempatizaným, FETÖ’yü bir hizmet hareketi sanmýþtým, örgütsel bir baðým bulunmuyor” diyenlerin örgütsel baðý ortaya çýkarýldý.
Baþka geliþmeler de oldu: Yargýlamalarda sona yaklaþýldý; birçok davada hüküm verildi, bazýlarýnda da sonuç aþamasýna gelindi. Neticelenen davalarda da “katlanmýþ müebbet cezalarý” çýktý.
Örgütte bir çözülme olduðu vakýa...
Bunu, firari FETÖ’cülerin sosyal medya yazýþmalarýndan anlýyoruz.
Bu arada piþmanlýk mektuplarý yayýnlanýyor, itiraflar ortaya çýkýyor.
Kasým’da, Aralýk’ta, hatta yeni yýlýn ilk aylarýnda bir þey olmadýðýný gören, yaz aylarýný da hayal kýrýklýðýyla geçiren müntesiplerde görülebilir bir “panik havasý” egemendi ve durumlarýný gizleyemiyorlardý. Amerika’nýn skandal vize kararýna kadar bu böyle devam etti...
Önce, vize kararý...
Sonra, Fetullah’ýn “ayaða kalk” mesajý...
Bu mesajý, ABD’nin istikbaldeki yaptýrýmlarýyla iliþkilendiren çok sayýda FETÖ’cü çýktý ve yeniden Kasým ayýný iþaret etmeye baþladýlar.
Ne olacaksa, bu yýlýn Kasým’ýnda olacaktý.
Kuzey Irak’taki geliþmeler (baðýmsýzlýk referandumuyla Türkiye’nin sýkýþtýrýlacaðýný düþünüyorlardý), bir NATO komutanýnýn S-400 konusunda Türkiye’yi tehdit etmesi, ABD’den ve AB ülkelerinden gelen tehdit mesajlarý, Amerika’daki Rýza Zarrab davasý, “istikbalde olacaklarýn iþaret fiþekleriydi” örgüt üyelerine göre ve umutlu bir bekleyiþ içine girmiþlerdi.
Bu “geliþmelere” (ya da Türkiye’yi sýkýþtýracaðý düþünülen kýrýlmalara) Suudi Arabistan’daki saray darbesini de ekleyebiliriz.
Kasým ayý, “umulmadýk” bir deðiþimin eþiðine getirecekti.
Buna sadece “müntesipler” ve “militanlar” deðil, “saha”da FETÖ’yle ortaklýk yapan bir kýsým siyasetçiler de inanýyor.
Bazýlarý “ayaða kalk” mesajýný, “görevlendirme yazýsý” gibi algýladýlar.
Mesela CHP’liler...
Durup dururken “diktatör” dosyasýný açtýlar.
CHP’liler bu dosyayý yeniden açar da, “Fetullah’ýn liberalleri” geri kalýr mý?
Ýlk diktatör yazýsýný (diktatör-Erdoðan eþleþtirmesini) malum melanet sitesinin bir yazarý yaptý...
Seri yazýlarýný devam ettiriyor...
Hani, “bir darbeyi hiç temenni etmeyen ama Erdoðan otoriterleþtirmesini sürdürürse bunun kaçýnýlmaz hale geleceðini, hatta 27 Mayýs tipi bir darbenin kapýda olduðunu” söyleyen yazar...
Durdu durdu, eski lafý, “Hitler de seçimle gelmiþti” lafýný attý ortaya... Erdoðan’ýn “o halde seçimle indirin” sözünü eðip bükerek, o sözün totaliter bazý eðilimleri yansýttýðýný öne sürerek...
Bu adam, 15 Temmuz’un arkasýnda FETÖ’nün bulunduðuna inanmak istemiyor; bunu sadece bir “iddia” olarak görüyor; ortaya çýkan delillere, itiraflara, tanýklýklara, hatta 250 þehide bakma gereði duymuyor.
Neredeyse üzerinden iki yýl geçti, hâlâ þöyle “oturaklý” bir FETÖ yazýsý yazamadý.
Darbe hakkýnda söze dökemediði (satýr aralarýna gizlediði) düþüncesi þu: “Otoriterleþmenin getirdiði kaçýnýlmaz sonuç...”
15 Temmuz’dan önce, bu “kaçýnýlmaz sonuç” için gerekçeler üretip duruyordu refakatindeki aydýnlarla birlikte: “Erdoðan demokrasi dýþý yollarla da olsa mutlaka indirilmelidir”, “Ýç savaþýn kanlý cehenneminden geçmeden kurtuluþ mümkün deðildir”, “Bize çok acýlar çektirecek büyük bir altüst oluþ gereklidir” vs...
Fetullah “ayaða kalk” demiþti ya...
Mesaj yerine ulaþtý... Erken koþuya baþladýlar!