Bu aþaðýlýk üslup sahibine aittir

Bugün bu sütunu okuyacak tüm okuyucularýmýn anlayýþlarýna sýðýnýyorum.

Ýlk defa bir yazýyý yazýp yazmama konusunda “bulunduðu çukurdan baðýrmaya devam etsin” düþünceleri içerisinde gidip geldim. Velhasýlý kelam çok zorlandým.

En güzeli böylesi bir patolojik vakayý görmezden gelmek biliyorum.

Ve yine en doðrusu bu çirkefliði, aðzýndan salyalar akýtarak ettiði küfürleri yok saymak biliyorum...

Ancak söz konusu bu hasta kiþiyi “ciddiye” alan “eðitim” kurumlarýmýz var ve her þeyden önemlisi de “eðitsin” diyerek yüzlerce gencimiz kendisine emanet ediliyor.

***

Önder Aytaç denilen adamdan bahsediyorum.

Kendisini ve ekürisini birlikte ilk yazmaya baþladýklarý dönemde kýsa bir süre takip etmiþliðim var ama o kadar.

Kiþisel menfaatleri ve siyasi bekasý için çalmadýðý kapý býrakmaðýný son umudu Kemal Kýlýçdaroðlu’na dahi “danýþmanlýk” yapmak için kýrk takla attýðýný bilmeyen yok.

Aðza alýnmayacak küfürler etmeyi yazý yazmak sanan bu aþaðýlýk adam sadece internet sitelerinde “salyalar akýtarak” yazmaya devam etseydi görmezden gelmek konusunda hiç tereddüt etmezdim.

Ancak...

Toplumun huzurunu, þehirlerimizde güvenliðimizi saðlamakla yükümlü diðer bir manasýyla da emniyeti saðlayan kiþilerin yetiþtiði Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nde öðretim üyesi olarak çalýþýyor. Malumunuz Polis Akademisi Emniyet Genel Müdürlüðü bünyesinde üst düzey yönetici yetiþtiren güzide bir eðitim kurumu.

Bu adam böylesi önemli bir akademinin Güvenlik Bilimleri Fakültesinde gençlerimizi “yönetici” olarak sözüm ona eðitiyor!

Mezun ettiði gençler de okulu bitirdiklerinde doðrudan komiser yardýmcýsý olarak göreve baþlýyorlar, yani yönetici olarak...

Bu aðzý bozuk “öðretim üyesi doçent” adam son olarak Baþbakan Erdoðan’ýn dershaneleri kapatma kararý üzerine “Kapat be ustaaaaaaaaaaaaa...”  twettini atmýþ...

Nokta koyduðum ve açýkça galiz bir küfür olan “iki harfi” ise yazmaya terbiyem müsaade etmiyor.

Bu aþaðýlýk adam güya dershanelerin kapatýlmasýný eleþtiriyor. Terbiye yoksunu adam neredeyse bütün halkýn sevinçle karþýladýðý bu kararý veren Baþbakana küfrediyor.

***

Dershanelerin kapatýlmasýný en sert þekilde eleþtirebilirsiniz. Liselerde zaten yeterli eðitimin verilmediðini, eðitim sistemindeki bu sakat durum giderilmedikçe dershanelere olan ihtiyacýn ortadan kalkmayacaðýný yazabilirsiniz...

Milli Eðitimin niçin rekabet içerisinde profesyonelce bir eðitim veremediðini sorabilir, kýt kanaat geçinen ailelerin neden fahiþ fiyatlar ödeyerek çocuklarýný bir de ekstra kurslara göndermek zorunda kaldýklarýný sorgulayabilirsiniz...

Az mý okuduk gazetelerin 3. sayfalarýnda çocuðunu dershaneye gönderemeyen ailelerin dramatik hikayelerini.

Dershaneye gidemeyen çocuklarýn yaþadýklarý travmalarý! Kýsa bir süre, çocuðunu dershaneye gönderemediði için intihar eden çaresiz anne hala hafýzalarýmýzda...

Ya üniversitelere giriþ sýnavýnýn kaldýrýlmasý ya da her þeyden önce milli eðitime baðlý okullarda eðitim kalitesinin yükseltilmesi gerektiðini tartýþabilir ve eleþtirebilirsiniz.

Kim ne söyleyebilir bu durumda size?

Ancak yardýmcý doçent olmasýna raðmen adýnýn yanýnda “Doç”, bazen de “Prof.” yazdýran ya da yazýlmasýndan rahatsýz olmayan sözüm ona “akademisyen” olan bu adam fikri bir yeterliliði olmadýðý için, kiþisel menfaatlerine cevap verilmediðinden, þuurunu kaybetmiþ bir þekilde küfürler ediyor.

Kime yazdýrdýðý ya da kimden beslendiði belli olmayan ve seri üretim ürünü olarak sürekli piyasaya sürdüðü yazýlarýnda güya eleþtiri yapýyor, ama terbiye ve ahlak sýnýrlarýnýn tamamen dýþýnda oynattýðý kalemiyle!

Bu adam sözden anlamaz ancak bunun aðzýna biber sürecek, kulaðýný çekecek “büyükleri” var, anasý babasý terbiyesini veremiyorsa büyük aðabeylerinin kendisine gerekli terbiyeyi vereceklerini umut ediyorum.

Bu ülkenin Baþbakanýna bu galiz bir þekilde küfür etme cesaretini nereden bulduðunu sormak lazým.

Aðabeylerine, büyüklerine ve babasý Aysal Aytaç’a sormak istiyorum, adamýnýz ya da oðlunuz bu ülkenin baþbakanýna bu kadar pervasýzca küfretme cesaretini nereden buluyor?

Beni asýl ilgilendiren en önemlisi ise Polis Akademisi Baþkaný Remzi Fýndýklý’ya hatýrlatmak isterim ki:

Muhtemelen bu adamýn aðzýnýn bu kadar bozukluðundan haberiniz yok...

Çocuklarýmýzý, emniyetimizi teslim ettiðimiz “akademisyen”inizi birazcýk sizler de araþtýrýnýz...

Bu adam “eðitim” verecek psikolojiye, ruh saðlýðýna sahip midir?

Küfür deyip geçmeyin...

Küfür alttaki öfke ve nefretin dýþavurumudur. Bu yersiz öfke ve nefret þiddete dönüþebilir fýrsat bulduðunda... Eðitmen bir kiþiden bahsediyoruz ki, öðrencilerine bulaþtýrabilir ve x kiþisinde küfüre sebep olan þey y kiþisinde (bulaþtýrdýðý kiþide) þiddete dönüþebilir.

Bu adam hasta Polis Akademisi’nde ders vermesi deðil acilen tedavi görmesi gerekiyor...