Bu aspirin baþ aðrýsý yapýyor!

Daha önce yapmadýðým bir þeyi yaptým, boþ geçen Cumartesimi deðerlendirmek için oturdum CHP kurultayýný izledim. 

Ýzlenimlerimi aktarýyorum: 

CHP’li arkadaþlar kusura bakmasýn, Kemal Bey ve Muharrem Bey’ler de kusura bakmasýn (AK Parti’de yer bulamadýðý için CHP’ye kapaðý atan Muhasebeci Kenan da kusura bakmasýn), bu CHP’den bir þey olmaz. 

Temenni deðil, gözlem... 

Genel baþkanlýk için yarýþan iki adayýn konuþmalarýný dinledim; bu konuþmalarýn bende uyandýrdýðý izlenime dayanarak bu iddialý cümleyi kuruyorum. 

Bu CHP, bu kadrolarla, bu söylemle mevcut þeraitte iktidara gelemez. 

Kaos olur, çarþý karýþýr, bilmem... 

Daha önce hep böyle oldu. 

CHP halkýn vermediði iktidarý, darbecilerin inayetiyle aldý. 

Ýlk baðýmsýz seçimde de ait olduðu yere, kutsal muhalefet görevine postalandý. 

Kemal Kýlýçdaroðlu’nun konuþmasý, dinlediðim en kötü konuþmalardan biriydi. Üstü örtük cümlelerle FETÖ’ye ve PKK’ya sahip çýktý. Anlaþýlabilir. Daha doðrusu, beklenebilir... Bol bol siyasi iktidara saydýrdý. Anlaþýlabilir... Sözü döndürüp dolaþtýrýp mutlaka Cumhurbaþkaný Erdoðan’a getirdi ve aðýr sayýlabilecek sözler söyledi. Anlaþýlabilir... Daha doðrusu, yakýþýr. 

Her þeyi söyledi, her hakareti sýraladý ama bir tek þeyi söyleyemedi: 

Nasýl iktidara geleceklerini... 

Moda ifadesiyle söylersek, bir vizyon çizemedi, bir strateji belirleyemedi. 

Daha açýk söylemek gerekirse, boþ konuþtu. Mesajlarý içeriye dönüktü, partilileri “temin etmeye” (bir anlamda gazýný almaya) çalýþtý ve bunda da baþarýlý oldu. 

Kurultayýn hemen sonrasýnda, bazý özel televizyon kanallarý görev addedip, “CHP’nin 2019 Stratejisi” baþlýðý altýnda kurultayý masaya yatýrdýlar ama ortada bir strateji yoktu, seçim hedef diye bir þey de yoktu. 

Sadece gürültü vardý. 

Kýlýçdaroðlu’nu, 2019 adaylarýyla ilgili bir açýklama yapar mý, bir ipucu verir mi merakýyla, biraz da dikkatle dinledim... 

Gerçi Gürsel Tekin kurultay salonunda hava atýyordu, “Sekiz adayýmýz var, sekizi de aspirin. Açýkladýðýmýzda göreceksiniz, AK Partililerin de beðenisini kazanacak. Tabii Kýlýçdaroðlu da aspirindir” diyordu ama Kýlýçdaroðlu’nun aspirinlik bir hali yoktu, bilakis baþ aðrýsý yapýyordu. 

Muharrem Ýnce’yi beðendim. Etkili bir konuþma yaptý. “Üç-beþ ilçeye sýkýþýp kaldýnýz. Buralarda belediye seçimlerini kazanýnca baþarýlý olduðunuzu zannediyorsunuz. Niçin Erzurum’u, Þanlýurfa’yý alamýyorsunuz?” diyordu ve haklýydý. 

Konuþmayý neredeyse bütün salon ayakta alkýþladý ama haklýlýk CHP’de iþe yaramýyor. 

Delege yapýsý “mezhep yakýnlýðý” gözetilerek Kemal Bey tarafýndan oya iþlenmiþ bu CHP’de Ýnce gibilerin þansý yok. 

Benzetmek gibi olmasýn da, Muharrem Ýnce, biraz Osman Bölükbaþý’na benziyor. 

Bölükbaþý da celadetli konuþmalar yapardý, halký coþtururdu ama oylar Adnan Menderes’e giderdi. CHP’de de, alkýþý Ýnce alýyor ama oylar Kýlýçdaroðlu’na gidiyor. 

Güzel konuþmalar yapan Muharrem Ýnce’nin iki kusuru var: 

Birincisi, gerdan kýrýyor... 

Sözünü etkili kýlmak için, vurgu yaptýðý her cümlenin sonunda mutlaka gerdanýný gösteriyor. Bu haliyle, biraz rahmetli Demirel’i andýrýyor. 

Ýkincisi, “baþýnýza yýkarým” ifadesini çok sýk kullanýyor. 

Bulduðu her þeyi baþýmýza yýkýyor. 

Beþtepe’yi Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn baþýna yýkacaktý. 

Kurultayý da Kýlýçdaroðlu ve ekibinin baþýna yýkacakmýþ... 

Naçizane yandaþ tavsiyesi: Bu iki þeyi yapmasýn. Buradan etkili muhalefet çýkmaz. Biraz karikatür duruyor. Sözün sahibini sevimsizleþtirmek dýþýnda bir iþe yaramýyor. 

Devamý da var ama yer kalmadý. Selin Sayek Böke’nin yaptýðý sokak çaðrýsýný yazacaktým. Hanýmefendinin aklý Gezi’de kalmýþ. Bir türlü iyileþemiyor. 

Hülasa, Cumartesimi CHP kurultayýný izleyerek ziyan ettim. Sizin üç-beþ dakikanýzý ziyan etmek için de oturdum bu gereksiz yazýyý yazdým.