Geçen hafta, Ýstanbul- Esenyurt’ta, ‘baðýmlýlýk’ üzerine bir panel düzenlenmiþ.. Devamlý iç veya dýþ siyaset konularýyla meþgul olurken, sosyal hayatýmýzýn diðer konularýnýn öneminin daha az olduðunu sanmamalýyýz.
Baðýmlýlýk, bir hastalýk halidir ve insanýn arzularýný, isteklerini iradî kontrolle engelleyemediði, irade dýþý bir tutku hali olup, her konuda geçerlidir. Doðru olmadýðýný aklýmýzla da kabul ettiðimiz birçok hallerimiz vardýr ki, onlardan kopamýyorsak, bunlarýn herbirisini ‘baðýmlýlýk’týr.
Ýtiyad / baðýmlýlýk denilince, toplumumuzda genelde sadece uyuþturucu maddelere baðlanmanýn anlaþýlmasý büyük bir yanlýþ.. Hattâ, yemekte bile ifrata kaçmak, kiþiyi sonunda yemek yeme baðýmlýsý durumuna getirir. Onun içindir ki, týka-basa yemekten men edildiðimiz ve sofradan, henüz tam doymadan, gözümüz yemekte kalkmamýzýn tavsiye olunduðu hadis ‘rivayet’leri vardýr. O halde hiçbir þeyde ifrat ve tefrit durumuna düþmemek gerekir.
***
Sözkonusu paneldeki konuþmacýlardan birisi, ‘Yýllarca kola baðýmlýsýolarak yaþadýðýný’ ifade etmiþ ve ‘Bir gün býrakmaya karar verdim. Bir yýl kadar önce baþardým. Kola kaybetti, su kazandý. Suya baðýmlýyým þimdi. Ýnsan isterse kurtulabiliyor" demiþ.. Evet, baðýmlýlýk haline gelirse ‘su’ da baðýmlýlýk yapan bir madde durumuna düþer.
Bir diðeri, ‘Ben de sigara baðýmlýsýydým. Bir gün sigarayý yere attým ve ayaðýmla ezdim. ’Sen beni öldürmeden, ben seni söndüreyim..’ dedim ve 35 yýl sonra sigarayý býraktým..’ demiþ..
Toplumun önde gelen insanlarýnýn baðýmlýlýk konusundaki görüþlerinin önemine deðinen bir psikiyatri prof’u da, ‘toplumda bilinen isimlerin baðýmlýlýk hakkýnda konuþmasý benim bir hekim olarak 24 saat anlatmamdan daha etkili olabilir.. Nitekim, Liverpool oyuncusu Muhammed Salâh, uyuþturucu kullananlara,’Lûtfen gidin, tedavi olun!’ diye bir mesajý paylaþýnca, hastanelere baþvurular yüzde 400 artmýþ..Hepimiz baðýmlý adayýyýz ve baðýmlýlýk bir zevkle oluþuyor. Zevki yok sayarsak ve sebeplerin içinden atarsak, gerçekten uzaklaþýrýz. Zevk, bu iþin odaðýdýr" ifadelerini kullanmýþ..
***
Sanat gücünde performansýný geliþtirdiði ya da ‘zihni açtýðý ve hayal gücünü daha bir harekete geçirdiði’ sanýlan zehirli keyif verici maddelere baðýmlýlýk /toksikomani ise, özellikle edebiyattan tiyatro ve sinemaya kadar, daha çok göze ve kulaða hitab eden gösteri sanatlarýyla meþgul olanlar arasýnda revaçta.. Bu sanatlarla meþgul olanlar genelde genç nesillere örnek oluþturuyorlar.
Ýþte bu noktada, sosyal alarm çapýnda bir feryad ve itiraf yükseldi, sözkonusu panelden..
Asuman Dabak isimli bir oyuncunun söyledikleri üzerinde durulmasý gerekiyor.
Diyor ki:‘Türk sinemasýnda, alkol ve uyuþturucu madde üzerine bir dünya kurulmuþ durumda. Set ortamlarýnda o kadar çok uyuþturucu madde kullanýlýyor ki, inanýlmaz!.. ’Ne olacak caným, herkes kullanýyor’mantýðý hâkim.. Toplumun yozlaþmasýnda biz sanatçýlarýn da payý var.. Sosyal ortamda hepimiz alkol alýyoruz. Ýyi aktör olmanýn yolu setin bir kenarýnda sigaralýk sarýp içmekten, bir barýn köþesinde viski yudumlamaktan geçiyor algýsý var.. Toplumu görmezden gelemeyiz, özenli davranmalýyýz."
***
Evet, baðýmlýlýk, bu içten çürüme devam ederken, durmaz ‘baðýmsýzlýk..’
***
20 NisanCuma günü, Zonguldak’daki Hz. Ali Camii’nde hutbe okuyan Müftü Yard. (K. T), Diyanet’in hutbe metninin dýþýna çýkarak,"Padiþahlýk yýkýlýnca, yerine yeni bir yönetim sistemi gelecekti. Ya Cumhuriyet ya Baþkanlýk sistemi.
Atatürk, Baþkanlýk sistemi Padiþahlýkla eþdeðer olduðu için Cumhuriyeti seçti.. Þimdi yeniden bir istiþare edilip, bir sistem kurulacak. Size ve bize sorulacak. 90 sene sonra bir daha Padiþahlýða dönecek halimiz yok." buyurunca açýða alýnmýþ.. N’apýlsýndý yani..
Müftü Efendi! Halkýmýzýn referandumdaki iradesiyle tercih ettiði Baþkanlýk sistemi, gerçek cumhuriyet rejimlerinde benimsenen bir yönetim sistemidir. Ama, söyler misin, bir çok temel ilkeleri 90 senedir dayatýlan ‘Ebedî Þeflik’ düzeni halkýmýzýn iradesiyle mi oluþturulmuþtu? Ve bu konuyu minbere taþýmak senin mi iþindi?