Anadolu coðrafyasýnda gri bölgelere saklanarak yaþayamazsýnýz, burada hayat ya siyahtýr ya da beyaz. Orta yolu bulma gayretine girdiðiniz anda, sizi yok ederler.
Hep söylüyorum: Gazi’nin “Ya istiklal ya ölüm” cümlesinden Erdoðan’ýn, “Ya olacaðýz ya öleceðiz’ cümlesine gelmemiz tesadüf deðildir.
Milli Savunma Bakaný Hulusi Akar’a Gazi Mustafa Kemal’in askeri dehasýný anlatmama gerek yok, onun üniformasýnýn mirasçýsý olarak bir ömür yaþadý, Atatürk’ü dünyanýn seçkin askeri ve devlet adamý yapan ana özelliði TAARRUZ’dur.
Akar, Gazi’nin Arýburnu Muharebeleri Raporu kitabýný okumuþtur kuþkusuz, orada, yalnýz Ýngiliz’in deðil, genç yarbayýn baþýna Liman von Sanders Paþa’yý diken müttefik (!) Alman’ýn hesaplarýný tarihe gömen bir stratejik deha parlamaktadýr.
Suriye’ye döneceðim ama önce ekonomi! Trump bizi, yerle bir etmekle tehdit etti. Aðustos 2018’deki o alçak ekonomik saldýrýnýn tekrarýný önlemek için ne tür tedbirler aldýk, millet olarak merak ediyoruz.
Emperyalizm, bizi, ekonomik tehditle iyi çocuk yapmanýn rahatýný yakaladýðýný düþündüðüne göre, Cumhurbaþkanlýðý Ekonomi Kurulu üyeleri baþta, ekonomiyle ilgili tüm kurmaylar tedbir ve karþý taarruz stratejileri konusunda kalýcý sonuçlara varmýþlardýr diye düþünüyoruz.
“Serbest piyasa”nýn emperyalizmin saldýrý cephesi olduðunu anladýk, ne tür mekanizmalarla bu cephede kontrolü saðlayacaðýz, küresel oligarþinin finans sektöründen saldýrýsýna karþý nasýl bir önlemler paketimiz var?
Amerikan emperyalizmi bir kez daha bize bu tür saldýrý düzenlediðinde, karþý taarruzumuz hangi küresel borsa üzerinden Amerikan tahvillerine dönük gerçekleþecek? Altýn fiyatlarýnda panik atak yaratarak mý cevap vereceðiz yoksa petrol alanlarýný mý karýþtýracaðýz?
Þunu söylüyorum: Ekonomik þantaj ve saldýrý tehdidine karþý taarruzumuz hangi cepheden olacak?
Suriye’de son taarruz için zaman mý kazanmak istiyoruz? Öyleyse, tamam ama yok, önümüze konulan bir takým çözüm (!) planlarýný ciddiye alýyorsak, iþimiz zor demektir.
Adana Mutabakatý, 1998’de imzalandýðýnda karþýmýzda güçlü ordusu-muhaberatý ile ülke topraklarýnýn tamamýna hakim bir Suriye devleti vardý, þimdi öyle bir devlet yok!.. Bir daha da öyle bir devlet olmayacak. Bugün Irak ne haldeyse, Suriye de öyle olacak…
Yani Adana Mutabakatý üzerinden Rusya’nýn bize dikte etmeye çalýþtýðý formülleri ciddiye almanýn gereði yok. Lavrov’un “Türk-Suriye askeri yetkilileri bizim üzerimizden görüþecek” açýklamasýnýn da bir anlamý yok, illa alandaki bir komutan ile görüþeceksek, çaðýrýn Ýranlý Kasým Süleymani’ yi Ankara’ya, en azýndan bir sonuç elde etme þansýmýz olur.
1- ABD-Rusya hattýnýn sýnýrýn öte yakasýnda bize bir bataklýk hazýrlayýp hazýrlamadýðý sorusu önemlidir.
2- Suriye’de harekata kalkmýþ Türkiye’nin, varoþlara yýðýlmýþ silahlar ile baþlatýlacak metropol ayaklanmalarý ve yaygýn bölgesel çatýþmalarla cephe gerisinden vurulup vurulmayacaðý sorusu önemlidir.
3- Yapýlan operasyonlarýn özellikle jandarma bünyesinde tahmin ötesi derin kripto FETÖ yapýlanmasý olduðunu göstermesi önemlidir.
4- FETÖ’nün ordu ve emniyetten ayýklanmýþ silahlý unsurlarýnýn artýk uyuyan hücre deðil, uyuyan intihar hücresine dönüþtüðü gerçeði önemlidir.
Bunlarý bilerek yazýyoruz. Risk yüksek, iyi yönetilmesi þart.
26 Aðustos 1922 öncesi, Gazi’nin kurmaylarý, baþta Yakup Þevki Paþa, taarruz planýndan endiþeliydi o,“bütün mesuliyet bana aittir, ben millete karþý sorumluyum” dedi, yürüdü, zafere ulaþtý.
Böyledir.
