Bu da mý gol deðil lan?!...

N'oldu?!...

Yine ayný sonuç deðil mi?...

Yine hüsran...

Yine maðlubiyet...

Yine travma...

Yine ezilmiþlik...

Ve yine önünüzde dimdik duran, Uzun Adam!...

Ne yaparsanýz yapýn, olmuyor deðil mi?...

2 referandum, 3 genel, 3 yerel seçim kaybettiniz...

Peki nerede hata yapýyorum diye sordunuz mu kendinize?

Sormadýnýz...

Silahlarýn gölgesinde siyaset yaptýnýz, her defasýnda tokadý yediniz...

Yargý yoluyla siyaseti dizayn etmeye çalýþtýnýz, tepetaklak gittiniz...

'Laiklik elden gidiyor, ülkeyi kurtarýyoruz, kurucu irade biziz!..' dediniz, kaybettiniz...

Sokaklarda vandallýkla, anarþizmle þansýnýzý denediniz, vatandaþý bezdirdiniz...

Siyaset dýþý sarýlacak baþka dal kalmayýnca, Pensilvanya'yla paralel iliþkiye girdiniz!...

Siz kasetle, tapeyle, þantajla, montajla paralel çalýþtýnýz..,

Lakin halk dikine koydu, asimetrik oturdunuz!...

Daðdaki çobaný aþaðýladýnýz...

Halka makarnacý kömürcü takýmý dediniz...

Ülkesi için gece gündüz çalýþan, Türkiye'yi dünyalaþtýran,

Ekonomisini katbekat güçlendiren,

Saðlýkta, eðitimde, ulaþýmda devrimler yapan,

Ülkenin her köþesine elini uzatan, yatýrýmý teþvik eden,

Faþizan statükoyu hak ile yeksan eden,

Ve de insana dokunan,

O 'Uzun Adam'a saldýrýp durdunuz...

Bu milletin sevdasýný görmezden geldiniz...

2002'de 'kaza' dediniz...

2004'te 'hazýrlýksýz yakalandýk' dediniz...

2007'de 'tepki oyu, bu da geçer' dediniz...

2009'da 'bu son olsun' dediniz!

2011'de 'Stockholm Sendromu'na baðladýnýz..,

2014'te 'elektrikler kesildi' dediniz!...

Neticede gol yiyip durdunuz...

Ama her defasýnda 'bu sayýlmaz' dediniz...

Þimdi tekrar soruyoruz;

Bu da mý gol deðil?...

Eðer hala deðil diyorsanýz,

O zaman siz, ya salaksýnýz.., ya da müzmin muhalefet kalmak tek amacýnýz!...

Ya da acayip gol manyaðýsýnýz, yemeden duramýyorsunuz!...

'Bari centilmence yarýþýn, dürüst siyaset yapýn!..' diyeceðim ama, o da pek mümkün görünmüyor...

Zira dürüst siyaset yapmak için siyasi namusa ihtiyaç var!...

O da sizde yok!...