Fenerbahçe geçen hafta Akhisar Belediye’ye deplasmanda 3-1 yenilirken, þampiyonluk sarhoþluðu nedeniyle maçý ciddiye almamýþtý. Ama dün akþam kendi seyircisinin karþýsýna çýktýðýnda, taraftarýný ciddiye almamazlýk etmedi.
Tribünleri dolduranlara, maçtan bekledikleri keyfi vermeye çaba gösterdi. Gerçi durum 3-0 olduktan sonra, “Saygý bizden bu kadar” deyip iþi asmaða baþladýlar ama, “Kadý kýzýnda bile o kadar kusur olur” diyelim.
Gol sevinçlerini, hocasý ve yedekleriyle birlikte kenetlenerek kutladý. Bu da “Takým olma” bilincinin yerleþtiðine iliþkin ciddi bir argümandý. Yakaladýklarý ortak coþku, gelecek sezona da taþýnacak cinsten bir kalýcýlýk gösteriyor. Belli ki, takýmýn temelinde ciddi deðiþiklikler olmayacak. Elbette yeni isimler gelecek ama ekseni, omuriliði, þasesi deðiþmeyecek...
Ayrýca, oyun stratejisinde de ciddi kabuk deðiþimlerine rastlanmayacak... Bunlar güzel haberler!
***
Fenerbahçe’nin, taraftarýna saygý anlamýnda maça asýlýp 3-0’da duraklamasý, “Oyun disiplini” kavramýna uygun düþen bir yaklaþým deðil... Mesela bir Alman takýmý; böyle bir oyun mantalitesi içine asla girmez... Onlar için maçýn bütünü ve bu bütün içine yayýlan odaklanma gücü önemlidir. Hiçbir maçta ve hiçbir nedenle bundan taviz vermezler.
Benim için deðerli olan, bu bütünlük anlayýþýdýr. Basit, sýradan, sonucu önemli olmayan maçlarda kazanýlmamýþ ciddiyet; gerekli olduðu zamanda kullanýlmak üzere beklenen ciddiyeti kurtlandýrýr. Ciddiyet kavramýnýn içi boþalýr. Takýmlarýmýza bunu anlatamýyoruz.
***
Fenerbahçe’nin bu seneki uzak ara ve erken þampiyonluðu, þike tartýþmalý diðer son þampiyonluðu da pekiþtiren ve hatta kabul ettiren temizleyici bir unsur oldu. Sarý-lacivertliler, hasýmlarýna “Bu da mý þike” deme cesaretini ve hakkýný kazandý.
Bu þampiyonluk, bir özgüven kazanýmý anlamýný da taþýyor. Bence 3 Temmuz süreci, Fenerbahçe’ye zarar vermek yerine, fayda getirdi.