Meclis Baþkaný Ýsmail Kahraman Che’ye sataþýnca, “koloni” halinde saldýrýya geçtiler.
Biri, T24’ün yazarý Oya Baydar...
Hanýmefendi, “Che’nin simgelediði deðerler” diyor; Ýsmail Kahraman’ýn çýkýþýný bu deðerlere hakaret sayýyor. Rica etsem, Che’nin simgelediði deðerlerden üç tanesini sayar mý?
Ne tür deðerler bunlar?
Hümanistik deðerler mi?
Buyuruyor ki hanýmefendi: “Che tiþörtlerinin, Che rozetlerinin tam zamanýdýr...”
Bugüne kadar rozet takmýþlýðý yokmuþ; ne Atatürk rozeti, ne Lenin rozeti, ne de baþka bir idol... Sol yumruðunu kaldýrýp slogan attýðýný da hatýrlamýyormuþ ömrü boyunca ama sol yumruðun içerdiði bütün deðerleri, bütün umutlarý yüreðiyle, beyniyle, yaþamýyla sessizce haykýrýp durmuþ...
Fakat bugün genç, yaþlý, kadýn, erkek, çoluk çocuk, milyonlarca insanýn yakalarýna Che rozeti takmasýný, Che’li tiþörtler giymesini, arabalarýnýn arkasýna “Che posteri” yapýþtýrmalarýný rica ediyormuþ...
Kime karþý?
Bu zihniyete karþý...
Hanýmefendi “bu zihniyet” diyor ama siz bu ifadenin karþýsýna geniþ bir siyasal/sosyolojik kesimi yerleþtirebilirsiniz. Hedef olarak Ýsmail Kahraman küçük kalýr.
Pekâlâ Erdoðan’ý ya da (hanýmefendinin hoþlanacaðý ifadeyle söylersek) Erdoðan’ýn simgelediði deðerler toplamýyla ünsiyet kurmuþ milyonlarca insaný “bu zihniyet” parantezine alabilirsiniz.
Çünkü hanýmefendiye göre, “Karþýmýzda sadece bir siyasal parti, bir siyasal kadro yok; 21. yüzyýl Türkiye’sini yüzlerce yýl öncesinin Arap Ýslam’ý, modern versiyonu Ýhvancýlýk, sos olarak da Osmanlýcýlýk modeliyle dizayn etmeye, biçimlendirmeye çalýþan bir zihniyet var...”
Hülasasý þu:
Hanýmefendi, “Arap Ýslam’ý, Ýhvancýlýk ve Osmanlýcýlýk” diye kodladýðý tehlikeli cereyanlara karþý “aydýnlanmýþ” kitleleri “Che tiþörtlü direniþe” çaðýrýyor.
Kendisi de, bir zamanlar Havana’dan aldýðý ama kimliðini ve duygularýný dýþa vurmaktan pek hoþlanmadýðý için (hem de yaþýna baþýna yakýþtýramadýðý için) giymediði Che’li tiþörtünü dolaptan hemen çýkartacakmýþ, örnek olsun diye bir de rozet bulup yakasýna takacakmýþ.
Niye?
Kendisi söylesin: “Bu zihniyetin taþýyýcýlarýný yakamýzdan düþürmekte minicik bir adým olsun diye...” (Buradaki güzel Türkçe örneði, romanlar da yazmýþ bulunan Oya Baydar marifetidir.)
Demek ki Oya Baydar hanýmefendi, rahatlýkla “bu zihniyet” parantezi içine alacaðýmýz Ömer Halisdemir’lere karþý “Che bayraðýný” yükseltecek. Hayýrlý olsun!
Ýyi de, neden Che?
Bütün mesele “bu zihniyet”se ve zihniyete karþý müseccel sembollerle savaþ yürütmekse, neden sembolik deðeri tartýþýlmaz “Pol Pot tiþörtleri” giymiyorsunuz, yakalarýnýza “Stalin rozetleri” takmýyorsunuz?
Hepsi de “devrimin þanlý yolunda” kan dökmüþ adamlar.
Birinin daha az adam öldürmüþ olmasý (düþük skorda kalmasý), neden onu diðerlerinden üstün kýlsýn?
Sakalý, purosu ve beresi olduðu için mi?
Hem, Che’nin simgelediði deðerlere bu kadar baðlýsýnýz da, Stalin ve Pol Pot’un simgelediði deðerlerden neden köþe bucak kaçýyorsunuz? Farklý deðerler midir bunlar?
Hadi, caný sýkýldýkça devrimci geçmiþini hatýrlayan ve baþkalarýna hatýrlatmaktan da geri durmayan Oya Baydar’ý anlýyoruz da, hangi müktesebattan geldiðini ve niçin devrimci olduðunu çözemediðimiz Hürriyet’in “Yozgat kökenli” yazarýný anlayamýyoruz.
Meðer Che aþký onu da yakýp kavururmuþ.
Ýsmail Kahraman’ý “delikanlýca” özür dilemeye çaðýrýyor.
Niye?
Ýsmail Kahraman, Che’nin adam öldürdüðünü söylemiþ.
Che’nin adam öldürdüðünü söylemek niye delikanlýca özrü gerektirsin?
Öldürmemiþ midir?
Bildiðimiz manada bir “katil” deðil midir?
Bu Yozgatlý ilginç çocuk, “Niþantaþý burjuvazisi ikiyüzlüdür” diyen Orhan Pamuk’a da (moda tabirle) “gider” yapmýþtý. “Seni Niþantaþýlýlar hakkýnda böyle konuþmaktan men ediyorum” filan diye saçmalamýþtý.
Orhan Pamuk, oysa, Mehmet Paþa’larýn, Fehim Paþa’larýn, Süreyya Paþa’larýn sülbünden gelenleri (onlarýn torunlarýný) kast etmiþti. Yozgatlýlarla ilgili bir þey söylememiþti. Ama cevap, Niþantaþýlýlar deðil, bu süzme Yozgat yiðidinden gelmiþti. Niyeyse...
Madem “Che” ve “devrim” sevdasýyla yanýp tutuþuyor, bir dahaki sefere bir “Pol Pot bozlaðý” bekliyoruz kendisinden.
Þu ufunetli havada iyi gider!