Bu daha iyi günleriniz!

Hatýrlayalým, teröre destek verdiði tespit edilen belediyelere kayyým atanmasý OHAL kapsamýnda çýkartýlan KHK’dan önce Meclis’in gündemine geldi, CHP ve HDP’nin itirazý sonucu Meclis gündeminden çýkartýldý. Ýyi de oldu, zira zaten terörle mücadele kapsamýnda ilan edilen OHAL sadece FETÖ’yü kapsamýyor. Türkiye þu anda hangi terör örgütleriyle mücadele ediyorsa hepsi OHAL kapsamýnda. Yani nasýl ki FETÖ’nün devlet kurumlarýndan temizlenmesi gerekiyor, ayný þey PKK için de geçerli. Nasýl ki FETÖ’nün finans kaynaklarýnýn kurutulmasý gerekiyor
ayný þey PKK için de geçerli. Nasýl ki FETÖ’nün medya ve propaganda imkanlarý elinden alýnýyor ayný þey PKK için de geçerli. 

Çözüm süreci KCK yöneticilerinin “Ateþkes sona ermiþtir” çaðrýlarýyla bitirildikten sonra en çok tartýþtýðýmýz mevzu, bunca silahýn ve teröristin þehirlere nasýl sokulduðuydu. Belediyelerin iþ makinelerinin terör örgütünün hizmetine sunulduðu gerçeði ile yüzleþmemiz epey zaman aldý. Hendek terörü baþladýðýnda resim biraz daha netleþti ve “Devlet nerede?” sorusu yüksek sesle sorulmaya baþlandý. Terörün maðdur ettiði illerde halk, “Devlet bizi PKK’ya mý teslim etmek istiyor?” demeye baþlamýþtý. 15 Temmuz’dan sonra çok acý bir þekilde gördük ki FETÖ ve PKK hendek teröründe iþbirliði içindeydi.

Türkiye’yi Suriyelileþtirmek, iç savaþa sürüklemek ve mevcut kaos ortamýndan faydalanarak statü talep etmek...

Bunun uluslararasý ayaðý için de hazýrlýklar yapýlmýþtý, siyasi destek alýnmýþtý.

Avrupa Parlamentosu’nda terörist baþý aðýrlamanýn baþka bir izahý olabilir mi? Bayram þekeri toplayan çocuklarýn dahi canýný alabilecek kadar canileþen PKK’nýn terör örgütü listesinden çýkartýlmak için AÝHM’ye baþvurabildiði bir dünya nasýl mümkün olabiliyor? Bir terör örgütüne özgürlük hareketi muamelesi yapýlabiliyorsa ve sözde insan haklarý kurumlarý da bu terör örgütünün avukatlýðýna soyunabiliyorsa Türkiye için terörle tam saha mücadeleden baþka çýkar yol yoktur.

Türkiye için “güçlünün huyuna giderek siyaset üretmek” devri kapanmýþtýr. Güçlünün huyuna giderek yapýlan þey de zaten siyaset deðildir. 

40 yýldýr devam eden terörün giderek daha çok mevzi kazanmasý, þiddeti en çok týrmandýrdýðý anda en yüksek uluslararasý desteðe ulaþmasý karþýsýnda oturup düþünmek durumundayýz.

***

Türkiye’yi tehdit eden iki terör örgütünü birden destekleyen ABD, terör destekçisi belediyelere kayyým atanmasý kararýndan endiþeli. NATO’da müttefiki olan Türkiye’ye karþý PYD-PKK’yý silahlandýran, PKK’nýn terör koridoru hayaline hamilik yapan ABD diyor bunu. FETÖ liderini vermemek için her türlü yalana baþvuran, “15 Temmuz’un arkasýndaki güç kim?” diye sorsanýz Türkiye’deki herkesin adýný söyleyeceði ABD diyor bunu.

Avrupa ülkelerinin en çapsýz siyasetçilerinden oluþan Avrupa Birliði temsilcileri de kaygýlarýný bildirdi. Hem açýkça PKK’yý kayýrýyorlar hem de bu hallerinin Türkiye tarafýndan açýða çýkarýlmasýndan rahatsýz oluyorlar.

Kayyým olayýna HDP ve PKK’nýn tepkisi ise tehdit etmek oldu. Aralarýndaki bu aðýz birliði bile kayyým kararýnda geç kalýndýðýnýn ispatý...

Hangi belediye teröre destek olduysa, vatandaþtan aldýðý oyu, vergiyi teröre yatýrýyorsa bunun hesabýný verecek. “Halkýn iradesine el konuldu” çýðýrtkanlarýna gelince, bu daha iyi günleri. 

Terör örgütüne yaslanýp her gün onlarca insanýn ölmesine yardýmcý olacaksýnýz sonra da siyasetçiyiz diye Meclis koridorlarýnda dolaþacaksýnýz.

Yok böyle bir dünya.

Kayyým uygulamasýna gelince... Ýçiþleri Bakaný Süleyman Soylu’nun Kürtçe tabelanýn yerine konulmasý kararý yerinde ve çok hýzlý oldu. PKK ile mücadelede çok önemli bir imkan heba edilmek istenmiyorsa bu tür olaylar asla tekrarlanmamalýdýr. 

Kürtçe Türkiye’nin dilidir. Konuþamayanlarýmýzýn da dilidir.