Söz döndü dolaþtý, Müslüman kadýn kimliðine geldi... Oysa sadece edebiyat konuþacaktýk. Ama diðer kadýn yazarlardan farklý olarak örtülüydüm ve yýllar geçse de hiç geçmeyen soru geldi çattý: "Müslüman toplumlarda, kadýnýn erkeðe nispeten arka planda kaldýðýný gözlemliyoruz. Bunun sebepleri üzerine zihin yordunuz mu' dediler...
Bir kýsmýyla evet, arka planda kalmýþtýr diyebiliriz ama bu, arka ve ön olarak tanýmladýðýmýz kavramlarýn içeriðine ve medeniyetlerin algýlarýna göre deðiþir, dedim... Mesela örtünmek, Batý hukuk çevrelerinde kadýn aleyhine bir durum olarak tespit edilir, kadýnýn gerileþmesi, engellenmesi, arka plana itilmesi gibi deðerlendirilir. Oysa Ýslam toplumlarýnýn nazarýnda ancak hür ve onur sahibi kadýnlarýn giysisidir tesettür. Veya bizim medeniyetimizde Ev'in kutsal ve toplumun inþasýnda baþat rolünü, Batýlý toplumlarda kadýnýn eve hapsi gibi deðerlendirenler oluyor. Ev-dýþý olmayý, özgürlükle perçinleyerek anlatýyorlar. Bizdeki özgürlük ise, nefsine karþý alabileceðin mesafeyle ilgili, takva yani kulluk bilinci arttýkça ancak insan kendinden özgürleþebiliyor. Hangisi daha önemli, hangisi önde hangisi artta? Ama þöyle bir sorunumuz da var; daha genel sosyolojiyle açýklamaya çalýþýrsak; evet, siyasi ve ekonomik sebeplerle kadýnýn doðu toplumlarýnda arkada kalmýþ bir cins olduðunu da söyleyebiliriz. Savaþlar, iþgaller, kötü yönetimler, adaletsizlikler, yoksulluk, yoksunluk, sürgün, iltica, göç, açlýk gibi temel sorunlar kadýnlarý ve çocuklarý, erkeklere nazaran daha çok tahrip ediyor...
Diðer önemli soru ise, "Bir deðiþim olduðundan söz edebilir miyiz''di... Türkiye'yi çok önemsiyorlar, ilerlemeyi, varsýllýk ve varsýllaþma mücadelesi üzerinden anlamak istiyorlar.
Elbette deðiþim var, özellikle küresel iletiþimin bu kadar yoðun ve hýzlý þekilde tüketiliyor oluþu, hayatýmýzýn dijitalleþiyor oluþu, pek çok þeyi deðiþtirip, dönüþtürüyor, dedim. Ama deðiþmeyen ilkelerimiz ve istikametimiz var bizim. Kur'ânî istikamet bizi neye davet ediyorsa bu yolda yürüyerek, bunu hazmederek, çabalayarak, günün deðiþen þartlarýný göðüslememiz gerekiyor. Maruz kalmadan, irademizi yitirmeden, seçerek, tashih ederek, bu deðiþimler hakkýnda samimi anlamda zihin yorarak, üzüntü çekerek, bu deðiþim ve dönüþüm furyasýný belki göðüsleyebiliriz. Ve Müslümanlar olarak, bir toplum olduðumuzu, büyük bir aile olduðumuzu hiç unutmadan... Toplumlu yaþam bu yüzden çok önemli, yani Müslümanlarýn toplum halinde yaþayan geleneksel bir yapýsý var. Bu bizi dinamik tutan bir gövde ayný zamanda...
Dindar kesimin, küresel trendler ve neo-liberal politikalar eþliðinde, seküler bir tepkimeye girip giremeyeceðini de merak ediyorlar...
Zihinleri karýþsýn diye, biraz kýyametten bahsettim onlara:)) Resulullah'ýn (sav) bizatihi kendisi kýyamet alametidir, dolayýsýyla, dünya, sonludur, fanidir. Öyleyse sonlu dünyaya, bize sonsuz dünyayý hatýrlatacak bazý deðerler silsilesiyle bakmak icap eder. Öte yandan insan olma gerçeði, peygamberlerin de gerçeðiydi ve onlara ilk inanan kiþilerin de... Yani asrýsaadette de insanlar nefsleriyle mücadele ediyorlardý, Hulafa-i Raþidin döneminde de... Þeytan ve nefs dürtüsü, kýyamete kadar sürecek.
Dolayýsýyla gerek sekülerleþmeyi, gerekse neo-liberal dürtüleri aslýnda, çok da dýþarýdan görmüyorum. Bu konuda, bizim kendi zamanýmýz içindeki macerayý, nasýl yaþadýðýmýz sorusu daha doðru veya daha hakkaniyetli olacaktýr. Sekülerizmi, din ve dünya kavramlarýnýn dikey manada yukarýdan aþaðý doðru kesilip, ilk evrede birbirinden ayrýlmýþ, daha sonra yalýtýlmýþ ve çatýþtýrýlmýþ halleriyle bizi ruha dair olan her þeyden kopartmýþ bir taarruz olarak görüyorum. Fransýz Devrimini yapanlar; "Tanrý'yý göklere geri gönderdik' diyorlardý. Sýnýrlamadýr bu. Sonsuzluða hürmetsizliktir.
Bir Müslüman, asla seküler olamaz. Çünkü hayatýn her zerresine karýþan bir dinin mensubudur, din, yaþam tarzýdýr ve kimse kusura bakmasýn, Allah teala her yerde ve her zaman hazýr ve nazýrdýr. Allah'ýn rahmeti sonsuz ve kesintisizdir. Yani yaþadýðýmýz zamanda da þartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, dava edindiðiniz meseleyle ilgili bir yürüyüþ menzili, yol haritasý muhakkak vardýr...