Kaç gündür, Dursun Çiçek’e, “Siz indirin, biz yargýlayalým” diyen savcý ve baþsavcýlarýn kimliði tartýþýlýyor.
Dursun Çiçek, biliyorsunuz, Ergenekon maðdurlarýndan biri.
Hatta bu davanýn “sembolleþmiþ” ismi.
Hemen aklýmýza “ýslak imza” tartýþmalarý geliyor.
Dursun Çiçek’e ait olduðu iddia edilen bir belge ve o belgenin altýndaki imzanýn “ýslak” olup olmadýðý tartýþýlmýþtý. Tartýþmayý müteakip (imzanýn “ýslak” olduðuna hükmedildikten sonra), Albay Dursun Çiçek önce gözaltýna alýnmýþ, sonra da tutuklanmýþtý.
Epey bir süre de içerde tutulmuþtu.
Mevcut iktidarýn FETÖ’ye yönelik operasyonlarýndan sonra da, hem özgürlüðüne kavuþmuþ, hem de yeniden yargýlama imkâný tanýndýðý için aklanmýþtý.
Dursun Bey, bir dönem CHP milletvekilliði yaptý.
FETÖ’ye yönelik tutumuyla (tutumunun sertliðiyle) bilinen bir milletvekiliydi.
Fakat ilginç bir þey oldu...
Daha doðrusu, Dursun Bey’de ilginç bir deðiþim baþ gösterdi.
FETÖ’nün henüz FETÖ olmadýðý, yani “cemaat” kimliðiyle ortalýkta dolaþtýðý ve hakkýnda “suç örgütü” olduðuna iliþkin bir yargý kararýnýn bulunmadýðý dönemde Fetullahçý yapýlanmaya en sert eleþtirileri yönelten Dursun Çiçek birden “sönüverdi”, eski katý tutumundan eser kalmadý.
Beklenen þuydu:
Dursun albayýmýz, FETÖ’yle mücadele edenlerin elini güçlendirecek katkýlarda bulunabilir, bu mücadelenin baþarýsý için çalýþabilirdi. En azýndan, söylemleriyle, bu mücadeleyi yürüten kurumlara yardýmcý olabilirdi.
Bunu yapmadý...
Sustu...
Daha doðrusu, olup bitenleri kenarda seyretmeyi tercih etti ve suskunluðunu giderek derinleþtirdi.
Kýrýlma noktasý 15 Temmuz’dur...
FETÖ, 15 Temmuz’da darbeye yeltenmiþ, baþkentimizi ve Meclisimizi bombalamýþ, 250 insanýmýzý katletmiþti... Cumhuriyet tarihinin bu en kanlý ve en rezil darbe giriþimi bile, Dursun albayýmýzýn konumunu sarsmaya yetmedi, onu “izleyici” olmaktan çýkaramadý.
Suskun albayýmýz Dursun Çiçek, bugün kalkmýþ, þöyle açýklamalar yapýyor: “Hâkimlerle, savcýlarla görüþüyoruz. Onlara bazý yargýlamalarýn, bu soruþturmalarýn niye sonuçlanmadýðýný soruyoruz... Onlar da bize, ‘Türk yargýsýnýn durumunu biliyorsunuz, hâkim ve savcýlarýn üçte biri sanýk oldu, görevinden atýldý dolayýsýyla bizim iktidarý yargýlayacak gücümüz yok iktidarý düþürmek muhalefete düþer, sizin göreviniz, siyasetçilerin görevi. Onlarý iktidardan indirin bakýn biz onlarý nasýl yargýlýyoruz göreceksiniz' diyor. Bunu söyleyenler arasýnda baþsavcýlar da var!”
Peki, AK Parti iktidarý hangi suçtan yargýlanacakmýþ?
Þimdi sýký durun:
FETÖ’yle iliþkilerinden dolayý yargýlanacakmýþ.
Dursun Çiçek’e, “Siz indirin, biz yargýlayalým” diyen savcý ve baþsavcýlarýn kimliðini tartýþýyoruz ama yanlýþ yapýyoruz.
Bence Dursun Çiçek’i tartýþmalýyýz.
Dursun Çiçek, yukarýda da söylediðim gibi, FETÖ’nün henüz FETÖ olmadýðý, yani “cemaat” kimliðiyle bilindiði ve suç örgütü olduðuna iliþkin hakkýnda bir yargý kararýnýn bulunmadýðý dönemi, o dönemde hasbelkader “cemaat”le yan yana gelmiþ kiþileri kriminalize ediyor.
Sonrasýna hiç bakmýyor...
Sonrasýnda bir sürü þey oldu oysa...
Örgüt, MÝT Müsteþarý’ný tutuklamaya kalktý, ABD Ýstanbul Baþkonsolosluðu’nun riyasetinde 17/25 Aralýk operasyonunu gerçekleþtirdi, MÝT TIR’larýna operasyon düzenledi, 15 Temmuz’da baþkentimizi ve Meclisimizi bombala. Sonunda, yargý kararýyla “en tehlikeli suç örgütü” kapsamýna alýndý.
Peki, “suç örgütü” olarak tescil edildikten sonra FETÖ’yle iliþki kuranlarý kim yargýlayacak?
Elinde “FETÖ tapesiyle” dolaþanlarý... “FETÖ suflesiyle” siyaset yapanlarý... “Tiyatro” diyerek 15 Temmuz direniþini itibarsýzlaþtýrmaya çalýþanlarý... FETÖ imamlarýndan aldýklarý belgeleri gazetelere servis edenleri...
Bunlarý kim yargýlayacak?
Dahasý, FETÖ’nün FETÖ olmadýðý dönemi kriminalize eden, sonrasýna hiç bakmayan, bu “aymazlýk” yetmezmiþ gibi bir de aba altýndan “27 Mayýs sopasý” gösteren (tipik bir FETÖ taktiðidir bu) Dursun Çiçek’i kim yargýlayacak?