Bu film hiç bitmesin... Bir Yıldız Doğuyor

Bir Yıldız Doğuyor- A Star is Born dördüncü defa sinemaya uyarlanıyor... 1976 yapımı Kris Kristofferson ile Barbra Streisand başrolünde oynadığı filmi sinemada seyretmiş biri olarak bu son uyarlamanın hakkını vermem gerekiyor...

Bir Yıldız Doğuyor - A Star is Born, içinde bir çok şarkı barındırdığı için müzikal olarak algılanabilir. Ama Bir Yıldız Doğuyor, müzikalden çok daha fazlası. Evrensel konuları içinde barındırır. Mesela zengin oğlan fakir kız, bir erkek ile kadının varoluş mücadelesi ve daha neler neler... Tabii bütün bunların yanında unutulmaz müzikler ve muhteşem performanslar... Bu hafta vizyona giren Bir Yıldız Doğuyor, Filmekimi’nin de açılış filmiydi. Filmin yönetmeni ve başrol oyuncusu Bradley Cooper, Hollywood’taki yakışıklı oğlan izlenimini silmek için son dönemlerde farklı yapımlarda yer almakta. Zaten Bir Yıldız Doğuyor filminin yönetmen koltuğuna oturmasının da en büyük sebebi bu. Filmin tek konuşulması gereken ismi Bradley Cooper değil. 1976 yılındaki uyarlamada Barbra Streisand’ın canlandırdığı karakteri Lady Gaga oynuyor. O da son dönemlerde sinemada kendini gösteren bir ünlü. Bunların hepsini bir araya topladığımda filme şüpheyle gittiğimi söylemeliyim. Çünkü Kris Kristofferson ile Barbra Streisand gibi efsane isimlerin efsane performansları söz konusuydu. Bunları geçmek veya onların gölgesinden kurtulmak her babayiğidin başarabileceği bir şey değil. Lady Gaga bu film için besteler yapmış ve şarkılar yazmış. Filmin müzik kısmı kendini kurtarıyor. Bradley Cooper’ın sesi benim beklemediğim kadar iyiydi. Eğer benim gibi uzun filmleri seviyorsanız, hele biraz da müzik merakınız varsa film sizin için biçilmiş kaftan. Filmin öyküsüne gelirsek; Jackson Maine ünlü bir müzisyendir. Yıllarca yaptığı şarkılar ile yığınları peşinden sürüklemiştir. Sahnede görülen bu aydınlık yüzünün dışında ise annesini hiç tanımamış, babasını çok küçükken kaybetmiş, yalnızlığın pençesinde kalmış ve bu yalnızlığını müzikle örtmüş acılı bir ruhtur. Bu yoksunluk Jackson’ı içten içe yiyip bitirmektedir. Alkol ve öfkesi onu yolun sonuna itmektedir. Böyle bir dönemde şans eseri Ally adlı kızın müziğini dinler. Hem sesinden hem de tarzından etkilenir. Onun önünü açmak ister. Bir gün kendi sahnesini onunla paylaşır. Ally çok heyecanlansa da ısrara dayanamaz ve sahneye çıkar. Dinleyiciler tarafından çok beğenilir. Yavaş yavaş kariyer yapmaya başlar. Onun sesi ve şarkıları beğenilip listelerde yükselirken, zaten mutsuz hayatından bunalmış olan Jackson onunla birlikte mutluluğu yakaladığına inanır. Bu mutluluk ise şimdiye kadar hep kendini müzikle ifade etmiş olan şarkıcının kariyerinde çöküşe sebep olur. Ally’nin o sessiz masumluğu sahnelerin parlak ışıklarında başka bir şeye dönüşürken onu şöhretle paylaşmak zorunda kalan Jackson hem müziğini hem Ally’i kaybettiğini düşünmeye başlar. Öfke, çılgınlık ve herşeyi kaybetme duygusu Jackson’ı bir yere götürecektir... Filmi seyrettikten sonra 1976 versiyonu ile bu filmi karşılaştırmanın manasız olduğunu düşündüm. Çünkü dönemler o kadar farklı ki... 40 yıl evvelki romantizm ile seyrettiğim ve o dönemin unutulmaz filminin gölgesinde bu yeni versiyonu değerlendirmek saçma olurdu. Bağımsız olarak bu filmi çok beğendiğimi söyleyip size iyi seyirler diliyorum...

 

FİLMİN KÜNYESİ

Filmin orijinal adı: A Star is Born

Yönetmen: Bradley Cooper

Senarist: Eric Roth

Oynayanlar: Bradley Cooper, Lady Gaga, Andrew Dice Clay, Dave Chappelle

Yapım: 2018, ABD, 136 Dak.