Bu hafta vizyona giren Somuncu Baba’nýn yönetmeni Kürþat Kýzbaz ve baþrol oyuncusu Furkan Pala Anadolu’nun önemli bir deðerini anlattýklarý için gururlu olduklarýný söylediler.
Türk sinemasý için Kürþat Kýzbaz önemli bir yönetmen. Mevlana Aþkýn Dansý ve Yunus Emre gibi filmleri çeken Kýzbaz’ýn son gözdesi ise Somuncu Baba. Aksaraylýlar’ýn kendi deðerleri olarak kabul ettiði ama bütün Anadolu’nun zenginliði olan derviþ Somuncu Baba’yý çekmesi de yönetmenin Türk sinemasýna katkýsýnýn devam ettiðini kanýtlýyor. Yeþilçam’ýn son bulmasýyla yok olan inanç filmlerinin tek tük örneðini gördüðümüz günümüzde yönetmenlerinden Kürþat Kýzbaz’ý ve Somuncu Baba’yý canlandýran Furkan Pala’yý sayfalarýmýzda konuk ettik.
- Senaryoyu okuduðunuzda bu projede olmanýz için ne gibi bir sebep gördünüz? Neyi beðendiniz?
Furkan Pala: Senaryo benim elime geldiði zaman Somuncu Baba’nýn hayat hikayesinin anlatýlacaðýný hiç düþünmemiþtim. Sonra baktým Kürþat Kýzbaz’ýn projesi. Kýzbaz’ýn Yunus Emre filmini izlemiþtim. Somuncu Baba’nýn hayat hikayesi Mevlana, Akþemsettin kadar iyi bilinmez. Günümüzde bununla ilgili çok fazla yazýlý belge yok. Baktýðým zaman her gittiði hocasýnda, görüþtüðü insanlarda hep bir ilmini geniþleticek, manevi duygularýný açacak hamleleri olan sahneler vardý. Dedim ki bu duygu yoðunluðu yüksek olan sahneler beni heyecanlandýrýcak zaten. Böyle bir kimliði daha önce oynayan var mý? Yani 100 senenin sonucu bu yapýlmamýþ. O da eklendi ve dedim ki ‘Evet! Bu iþi ben almalýyým.’
- Sizin daha önceki filmlerinizi biliyoruz. O doðrultuda bu film nasýl ortaya çýktý ?
Kürþat Kýzbaz: Yunus Emre vizyondayken Ýl Kültür Turizm Müdürü Mustafa Doðan aradý ve projeyi çok beðendiklerini, filmi izlediklerini, kendi þehirlerinde de bir Somuncu Baba olduðunu söylediler. Somuncu Baba’nýn Anadolu kültürü ve tasavvuf dünyasýnda Yunus Emre kadar önemli olduðunu, Ýstanbul’un fethine kadar uzanan bir ilim fesefesinin baþlangýcý olduðunu anlattýlar. Bizi þehre davet etti Müdür Bey. Ayrýca þehre de yeni bir belediye baþkaný geleceðini o baþkanýn da çok genç, kültür ve sanata deðer veren birisi olduðunu söyledi. Ardýndan Aksaray’a gittim ve baþkanla tanýþtým. Bu davet sonucunda film ortaya çýktý.
Gönül gözümle oynadým
- Bu sizin ilk sinema filminiz. Aslýnda çok riskli bir tecrübe. Nasýl bir hazýrlýk süreci geçirdiniz ?
F. P. : Buna tamamen dini bir film demek yanlýþ olur, tasavvuf filmidir bu. Bir hikaye anlatýlýrken ayný zamanda bir felsefe anlatýlýyor. Din dediðimiz zaman ben bir sistem düþünürüm. Bu sistemle ilgili kurallardan ziyade insan olmak zaten bütün dinlerin ortak özelliðidir. Komedilerin fazla olmasý seyircilerin daha çok o tarz filmlere raðbet göstermesi belki de bir riskti ama þu da vardý, bir yandan ‘Risk almayacaðým’ dediðin zaman kendini çok fazla mutlu göremeyebiliyorsun. Hazýrlýk sürecinde çok kýsa bir biyografi var Somuncu Baba ile ilgili. Onun dýþýnda hikayelerini gönül dostu olan bi kaç kiþiden dinledim. Bir Bursa hikayesi vardýr. Onu detaylý bir þekilde dinlemiþtim ve çok etkilenmiþtim. Senaryoda da onu bir yerde kullandýk zaten. Bunun dýþýnda kostümler çok önemliydi. Görmek istiyordum bir an önce ne giyeceðimi. Benim için sadece lafý söylemek deðil oyunculuk. O sahneyi tamamen düþünmem lazým. Kýyafetler belli olduktan sonra kostümlerin hepsinin çýktýsýný aldým, senaryolarýn arasýna yerleþtirdim sahne sahne. O þekilde hayal etmeye baþladým.
- Kastý nasýl oluþturdunuz ?
K. K. : Tabii adým adým gittik. Yunus Emre ve Mevlana’dan beri çoðu oyuncuyla dostane iliþkiler içerisindeyim. Öncelikle senaryonun ayaðýnýn yere oturmasý gerekiyordu. Ben de önemli ve iyi oyuncularla çalýþmak istedim. Bu baðlamda Somuncu Baba için ilk isim olan Furkan’la anlaþtýk.
- Furkan’ýn ilk sinema deneyimi. Bu seçimi nasýl yaptýnýz ?
K. K.: Benim için en önemlisi bu karakterleri iyi oyuncularla çekmekti. Baþlangýçta Somuncu Baba karakteri çok önemliydi. Furkan’ý daha önceki dizi projelerinden görmüþtüm. Projeyi istediðini ve proje için bir yýlýný ortaya koyacaðýný ilk toplantýda anlamýþtým. Ardýndan da Furkan’la beraber diðer oyuncularýn kastý baþladý. Daha önceden zaten Altan Gördüm, Sinan Albayrak, Suna Selen ile çalýþmýþtým. Süreç içerisinde Ali Sürmeli, Saruhan Hünel, Gürkan Uygun ve Fýrat Tanýþ katýldý. Senaryoyu götürdüðümde hepsi projeye çok inandýlar, karakterlerini çok beðendiler. Bazen sayarken bile insan zorluk çekebiliyor. Hepsinin ayrý dünyalarý ve sanatsal geçmiþleri var. Bunlarý o projede doðru yerlere oturtmak, afiþte kullanýlan görselden tutun da sahne içerisinde yeri ve konumuna kadar ciddi bir zorluk yaþayabiliyorsunuz. Ýki kiþiyle ya da tek kiþiyle film çekseniz çok daha kolay tabii.
Furkan Pala
Soðuktan ayaklarýmý hissedemedim
- Peki Aksaray’daki çekimler nasýldý?
Furkan Pala: 24 ayrý mekan vardý Aksaray ili ve civarýnda. Tabii ki çok zorluydu ama hiçbir zaman modumuz, enerjimiz düþmedi. Filmin içinde dört mevsim çekilmesi gerekiyordu çünkü 50-60 senelik bir dönemi anlatýyor. Ayaklarýmý hissetmiyordum artýk. Biz bir yol filmi çektik aslýnda. Biliyorsunuz derviþler diyar diyar gezerlermiþ ve o günün þartlarýnda yürüyerek ellerinde asalarla yaparlarmýþ bunlarý. Bu hissiyatý yakalayabilmek için biz de en soðuk zamanlarda oraya gidip o çekimi yaptýk.
- Belki de inanç filmlerinin Yeþilçam ile bitmiþ olmasýnýn nedeni bu entellektüel sýnýf. Bu size rahatsýzlýk yaratýyor mu?
F. P. : Buna inanmak istemiyorum. Çünkü bu ayný zamanda kendi sektörümüze, ülkemize bir sekte vurmaktýr. Biz tarihimizdeki gerçek kahramanlarýn ne olduðunu gösterebilme imkaný bulacaðýz. Somuncu Baba’yý baþka bir kimlikte 2016 da yaþayan bir adam olarak bize Amerika sinemasý çekse kimsenin gýký çýkmaz. Biz özgür olmak zorundayýz sanat için. Sanatý düþünürken rahat olmak zorundayýz. Bizim yolumuzu kesecek unsurlarý düþünmemek zorundayýz ki bir þeyler üretebilelim.
Kürþat Kýzbaz
Tek tip filmlerin yönetmeni olarak algýlanabilirim
- Türkiye öyle bir toprak ki sizin çektiðiniz filmlere aslýnda kimlik filmi demek lazým. Sizin dýþýnýzda böyle üreten insan görmüyorum. Nasýl bir geri dönüþ alýyorsunuz?
Kürþat Kýzbaz: Bu güzel bir soru. Artýk biz de yýllardýr tanýþýyoruz. Sizin de eserlerime vermiþ olduðunuz ilgi ve deðer beni çok mutlu ediyor. Öncelikle bu tarz insanlarýn hayatlarýný anlatmamýz gerekiyor. Biz ve gelecek kuþaklar bilmemiz gerekiyor. Evet Türk sinemasýnda böyle filmler yapýlmýyor çünkü ticari deðil. Ticari olsaydý emin olun bir çok yapýmcý bunun üzerine düþerdi. Bunlar ne kadar ticari deðilse o kadar itibarlý ve geleceðe saðlam bir þekilde kalýcak olan filmler. Hala Mevlana Aþkýn Dansý dramatik belgeseli dünyanýn birçok yerinde dönüyorsa. Hala Yunus Emre filmi televizyon ve internette satýlýyorsa. Bunlar kalýcýlýðý olan filmler demektir. Evet zorluðu var tek tip filmlerin yönetmeni gibi algýlanabilirim ama filmlerimi okuduðunda birazcýk daha geliþimle altyapýsý saðlam dramatik hikayeleri çekmeye çalýþýyorum. Bu baðlamda baktýðýnýzda Somuncu Baba geçmiþimdeki bütün iþlerden altyapýsý çok daha düzgün kurulmuþ, çok daha iyi bir dramatik senaryo üzerine yapýlmýþ bir film.
- Benim filmle ilgili size sormadýðým ama sizin izleyici için söylemek isteyeceðiniz son þey ?
K. K. : Aþký anlatan bir film. Hem ilahi aþký hemde dünyevi aþký. Biz iyiliði anlatmak istedik ki þu an da o iyiliðe çok ihtiyacýmýz var ülke ve dünya olarak.