Yine onlar yazdý, biz oynuyoruz.
Zeytin Dalý Harekâtý ve devamýndaki beka mücadelemizde “zafer”in sýrrý, milli bütünlüðümüzde gizlidir.
Nitekim bu bütünlük, CHP’nin zehirleme çabalarýna raðmen bir miktar ortaya kondu ve Afrin’e yansýyan çarpýcý sonuçlarý görüldü.
***
Ýlginç bir rastlantýdýr ki (!) harekâtýn en kritik aþamasýna gelinen þu günlerde, en önemli çimentomuz olan Ýslamiyet üzerinde “derin” bir tartýþma baþlatýldý.
Bu fitnenin fitilini de yine, her zaman“Erdoðan ayrýþtýrýyor” diye yakýnan (!) ama tek iþi ayrýþtýrmak olan “yýkým ekibi” ateþledi.
Yýpratmak istedikleri ne varsa gündeme taþýyor ve fitne ateþi yangýna dönüþünceye kadar kaþýyorlar.
Heyhat ki, bu çirkin oyunlardan birinden kurtulsak diðerini yiyoruz. Bir türlü yaktýklarý fitne ateþi ile kendilerini baþ baþa býrakarak sinsi planlarýný ademe mahkum edemiyoruz.
28 Þubat yöntemlerinden sonuç alamayýnca fitne ateþini Müslümanlarýn arasýna taþýdýlar.
Sanki Ýslamiyet, hayatlarýnýn herhangi bir döneminde umurlarýnda olmuþ gibi, cýmbýzladýklarý bazý gereksiz beyanlarý dolaþýma soktular ve maalesef Müslümanlar arasýnda bir tartýþma baþlatmakta baþarýlý oldular.
Ekranlarýn haline bakar mýsýnýz?
Bugüne kadar Müslümanlardan uzak görünmeyi kendisi için “beka meselesi” sayan tipler þimdi Ýslam’ý tartýþýyor.
Din gibi ciddi bir konuda ahkâm kesiyor, devþirme paslarýyla gol atmaya çalýþýyorlar.
“Ýslam’da kadýna þiddet” gibi, algýlar üzerinde tepinen bu saygýsýzlar, Ýslamiyet’te; kadýný dövmeyi býrakýn, en iyi ekonomik ve sosyal þartlarda yaþatma sorumluluðunun erkeðe verildiðini, buna karþýlýk, mesela; ilim öðrenmeye gitme konusunda kocasýnýn iznine ihtiyaç duymayacak kadar da özgür býrakýldýðýný biliyorlar mý acaba?
***
Kur’an-ý Kerim, Ýslam dininin anayasasýdýr.
Müslümanlarýn uymasý gereken hükümler Peygamber Efendimiz “Sallallahü Aleyhi Vesellem” tarafýndan açýklanmýþtýr. Sonra gelen müçtehitler de bunlarý daha ayrýntýlý olarak hayata uyarlamýþ, Müslümanlarýn bütün sorularýna cevap verebilecek binlerce eser oluþmuþtur.
Dört mezhep, bu içtihatlarýn kayýtlara geçmiþ halidir.
Bunlarý yok sayarak, “Herkes doðrudan Kur’an’a uysun” demek, Müslümanlarý, yapamayacaklarý bir külfete sürüklemektir.
Anayasa da herkes için baðlayýcýdýr ama bu yükümlülük kanun ve yönetmeliklere uyularak saðlanýr.
Ýslam’da da durum gayet nettir.
Naklî Ýlimleri oluþturan itikat ve ibadet bilgileri Kýyamete kadar aynen geçerlidir, asla deðiþiklik yapýlamaz.
Geriye kalanlar, “Aklî ilimler”in konusudur. Fert, cemiyet ve devlet bazýnda bütün Müslümanlar, yaþadýklarý dönemde en ileri seviyesindeki ilim ve teknolojiyi yakalamakla yükümlüdür.
Nitekim, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn özel gayretleri ile yürütülen savunma sanayiinden dev projelere kadar bütün hamleler, ayný zamanda Ýslamiyet’in de emridir.
Güncelleme budur.
Yoksa camilerin, sandalye hatta kanepelerle doldurulmasý, ihtiyaca göre güncelleme deðil, yozlaþtýrma olur.
Ekranlarda Ýslam’a karþý günlerdir “at” üzerinden yürütülen, “Ayette, ‘Savaþ için güçlü atlar hazýrlayýn’ deniyor, þimdi de savaþa atlarla mý gideceðiz” iftirasýna karþý en çarpýcý cevap, Türkiye’nin kendi ürettiði modern silahlarla kazandýðý baþarýdýr.
***
Çok sinsi bir operasyon yürütülüyor.
Tam bir Ýstiklal Mücadelesi finaline dönüþen 2019 seçimleri öncesinde, Cumhurbaþkaný Erdoðan’a karþý, özellikle dindar kesimde muhalefet oluþturmaya çalýþarak, FETÖ destekli büyük bir fitnenin tohumunu saçýyorlar.
Aklýmýzý baþýmýza almalýyýz.
Yýkým ekibinin yaktýðý bu fitne ateþini körüklemek Müslümanlara deðil, sadece Haçlýlara ve içimizdeki uzantýlarýna yarar.