Galip gelenin kupada rahatlayacaðý bir maçtý. Oyuna Trabzonspor daha olumlu baþladý. Adrian, öne çýkan futbolcuydu. Ýki pozisyonda yeteneðini konuþturdu. Ýkincisi zaten gol oldu.
Golden sonra topa sahip olan taraf Trabzonspor’du. 35. dakikaya kadar maç böyle sürdü. Bu dakikadan sora Antalyaspor oyunda dengeyi kurdu. Ve Trabzonspor’u sýkýþtýrmaya baþladý. Acýdýr... Trabzonspor telaþ içerisine düþtü. Sanki kondisyon birden bitti. Bunun en büyük sebebi, Olcan ve Halil’in takýma hiçbir katkýda bulunmamasý idi. Dolayýsýyla, Janko ileride yapayalnýz kaldý. Ama buna raðmen biraz dikkatli olsa, Trabzonspor devreyi 3 farklý önde kapatacaktý.
Ýkinci yarýya Antalyaspor, “Artýk kaybedecek bir þey yok” diye rizikolu oyun sistemiyle baþladý. Bu, Trabzonspor açýsýndan iyi bir geliþme idi. Nitekim kontra bir topta Olcan ile Trabzonspor penaltýyý kazandý. Ama Sapara bu vuruþu kullanamadý.
Enteresandýr, penaltý Trabzonspor’u morallendireceðine, rakibi Antalyaspor’u hýrslandýrdý. Ve Isaac beraberliði saðlayan golü attý.
Sahanýn en kötüsü hakem Hüseyin Göçek, ikinci defa penaltý noktasýný gösterince, Adrian durumu 2-1 yaptý. Hüseyin Göçek, penaltý pozisyonunda bile kart konusunda yanlýþ yaptý. Ve yanlýþa devam ederek Adrian’ý da dýþarý attý.
“Allah onlarý ýslah etsin” demekten baþka bir þey kalmýyor bize!..
Trabzonspor 10 kiþi kaldýktan sonra tüm gücüyle yüklenen Antalyaspor karþýsýnda, bir kontra topta, Vittek ile golü bularak rahatladý ve istediðini aldý.
Ama iþin gerçeði, Trabzonspor’a bu futbol yakýþmýyor. Maçýn uzun bir süresinde “bitsin de gidelim” havasýnda bir görüntü çiziyorlar.
Ýkinci yarýda biraz Olcan toparlanmasýna raðmen, o ve Halil, ayaklarýnda top tutmuyor, tek bir orta atmýyor. Böyle olunca da Janko’dan verim alma þansý kalmýyor. Emerson iyi mi kötü mü anlamak mümkün deðil. Ayakta biraz orta saha duruyor.
Toparlanmasý için Trabzonspor’un; Colman’ýn bir an önce geri dönüp, formda bir Adrian ile beraber, takýmýn yükünü çekmesi gerekir. O zaman takýmýn rengi deðiþebilir.
Son olarak þunu söyleyebilirim: Bu futbol yetmez.
