Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

‘Bu iþ de biterse Tayyip’e nasýl sýkýntý vereceðiz?’

Çözüm süreci inanýlmayacak kadar güzel geliþiyor diye gözümüzün önünde yaþanan geliþmelere inanmamak olmaz. Yakýn tarihi 35 yýl, toplam yaþý bir asýrlýk sorundan söz ederken ve o sorunla mücadele ederken her þeyin birdenbire çorap söküðü gibi çözüme doðru koþmasý gerçekten inanýlmaz...

Ama...

Sorunun çetrefilli ve kanlý olmasý bir yandan barýþýn önündeki engelse, öte yandan çözümün anahtarýna dönüþüyor. Bugün olup biten budur iþte...

Az bedel ödenmedi. Acýlý yýllarda 30 bini aþkýn insan kaybettik. Kürtler de Türkler de telafisiz yýllarýný heba etti. Büyük acýlardan geçtik; araya bu topraklarda yaþayan insanlarýn hak etmediði gereksiz düþmanlýklar girdi.

Daha ne kadar acý olabilir ki

Adýna savaþ dedik ama bedeli savaþ baronlarý deðil sadece masum insanlar ödedi. Ne zaman barýþýn ucu görünse silahlar patladý, ne zaman ortalýk yatýþacak gibi olsa adresi belli ama sinsi provokasyonlar ülkeyi baþtan sona tahrik etmeye yetti.

Bir arada yaþamaya, kardeþliðe, dindaþlýða, kültür ortaklýðýna karþý yapýlabilecek her türlü saldýrýyý yaþadýk. Ne hazindir ki her þey göz göre göre oldu. Bir tanesi bile yaþanamayacak olaylarýn hepsini çaresiz seyretmek zorunda kaldýk.

Sorun büyüdükçe büyüdü, çetrefilleþtikçe çetrefilleþti. Hepimiz de “Durun böyle gitmez” diye diye o sorunun bir tarafý olmaya mecbur býrakýldýk.

Bugün iþte o karanlýk yýllarýn ardýndan inanýlmayacak kadar iyi þeyler olmasý, çözüm sürecinin inanýlmayacak kadar yüksek tempoda yol almasý, kamu vicdanýndaki o isyan duygusunun eseridir. Bu yanlýþ, kanlý ve düþmanca hale katlanmaya daha ne kadar dayanabilirdik ki!

Zor, evet. Meþakkatli, evet. Böylesi süreçlerde yol kazalarý çok olur, evet. Kurþunun nereden sekeceði belli olmaz, evet.

Ama ne kadar zor olursa olsun barýþ, dökülen kandan, nefretten, düþmanlýktan daha zor deðildir.

Türkler de Kürtler de omuzlarýndaki yükten bir anda kurtulmak istiyor; aðýr aðýr, yavaþ yavaþ deðil.

O çaresiz ruh haline selam!

Her þey güzel, güzel olmasýna ama bugün yakalanan mutabakat güçlü olduðu için güzel. Böyle gitmesini istiyorsak o mutabakatý korumak zorundayýz...

“Kürt meselesi de biterse geride Tayyip’e sýkýntý verecek bir þey kalmýyor” telaþýyla Kürtlere pazarlýk akýllarý verenlere de “ihanet” baþlýklý cümlelerle Türklere korku salanlara da kapýlarý kapatmalýyýz. Karþýlýklý akýl vericiler cýlýz sesleriyle, yakýn döneme kadar “þahinler”in yaptýðý provokasyonu bugün yapmaya çalýþýyorlar.

Kanýn durmasýnýn Erdoðan’ýn deðil tek tek bütün insanlarýn meselesi ve rüyasý olduðunu biliyorlar.

Hatta, Türkiye’nin bu sorundan kurtulmasýnýn doðuracaðý sýnýrsýz imkanlarý en çok onlar görüyor. Gördükleri için endiþeleri daha da depreþiyor. Yeni Türkiye’ye karþý inadýna verdikleri mücadeleye biliyorlar. Temelinde bir kürek harçlarý olmadýðý için Yeni Türkiye keyiflerini kaçýrýyor.

Yine de bu çaresiz ruh haline hak ettiðinden fazla anlam yüklemek manasýzdýr. Çözüm isteyene de istemeyene de selam, yola devam. Enerji kaybedecek zaman deðil çünkü.

Ve unutmayalým! Çözüm karþýtlarýnýn bu çaresiz halleri bile baþlý baþýna çözümün kapýya dayandýðýný gösteriyor.

ÝMRALI-KANDÝL HATTININ ÖZETÝ

Ýmralý’ya giden ikinci heyet Kandil’e de giderek Öcalan’ýn mektubunu iletti. Aldýklarý cevabý bu hafta içinde ayrýntýlý olarak öðreneceðiz. Nevruz kutlamalarý öncesinde ve Nevruz’da bu bilgiler kamuoyuyla paylaþýlacak.

Ama genel hava belli oldu: Öcalan’ýn sözü yerde kalmayacak!

Yani, Öcalan nasýl bir hareket tarzý istiyorsa PKK da buna uyacak.

Peki, Öcalan ne diyor?

Özetle þunu: Üniter yapý esastýr. Artýk savaþ ve þiddet yok, siyaset yapýlacak.

Örgüt sýnýr dýþýna, yani aðýrlýklý olarak Kandil’e çekilecek. Artýk silah kullanmayacak ve ardýndan da þiddete dayalý Kürt hareketi kendisini siyaset yoluyla ifade etmenin yollarýný bulacak.

Özetin özeti... Ýlk adýmlar hýzlý atýlýyor ve muhtemelen bu hýzlý tempo yaz aylarýna kadar devam edecek. Sonrasý; yani, Kürt kimliðinin Türkiye’nin normal demokratikleþme perspektifi içinde mevcut eþitsizliklerden kurtulmasý meselenin tabiatý gereði daha çok zaman alacak. Ýþte o süreç demokratik çerçevede ustalýklý bir þekilde sürdürülürse, Türkiye bu sorunu tarihe gömecek.

STAR’IN DOÐUM GÜNÜ

STAR Medya Grubu’nda bugün heyecan var. Gruba adýný veren gazetemiz, 14’üncü yaþýný kutluyor. Malum, 14 yýllýk yürüyüþün kendi içinde yaþadýðý deðiþimle iki ayrý etabý var. STAR, o deðiþimi cesaretle gerçekleþtirerek Türkiye’nin en saygýn gazetelerinden birisi oldu. Yakýn dönemde yaþanan birçok sarsýcý olayda kamuoyunun kanaat önderi haline geldi ve deðiþimin taþýyýcýsý bir fikir kalesine dönüþtü. Þimdi, medya dünyamýzýn en tecrübeli birkaç yöneticisinden birisi olan Yusuf Ziya Cömert yönetiminde daha büyük baþarýlara yelken açmaya hazýrlanýyor.

Bu gazete, ülke için ne öngördüyse o olmuþtur. Çünkü hukukun ve demokrasinin yanýnda durmayý prensip edinmiþtir. Týpký bugün çözümün yanýnda tutarlýlýkla saf tuttuðu gibi...

Genç bir gazete için, toplumun ve deðiþimin tam kalbinde olmaktan daha büyük bir mutluluk düþünülemez.

Bu vesileyle, STAR, 24 ve stargazete.com’un yanýna yeni ve güçlü bir baþka markayý eklemeye hazýrlandýðýmýzýn haberini de verelim. Þimdilik þu kadarýný söyleyeyim: Hazýrlýklarýmýz bitti, sýra pazara açýlmaya geldi.