Onur Saylak’ýn ilk yönetmenlik denemesi Daha bu hafta vizyona giriyor. Ýlk denemede roman uyarlamasý gibi zor bir iþe soyunan Saylak gelecek için ümit veren bir iþ çýkarmýþ.
Sinemamýzda romandan uyarlanan filmlerin çok da baþarýlý örnekleri olduðunu söyleyemem. Bu aslýnda dünyada da böyle çünkü roman gibi bizim imgelerimize seslenen ve orada gerçekliðini bulan bir mecrayý beyazperdede akan resimlere uyarlýyorsunuz. Bu nereden bakarsanýz bakýn zor ve riskli bir iþ. Onur Saylak nedense ilk yönetmenlik denemesini böyle zor bir iþle ortaya koydu. Hakan Günday’ýn benim de çok beðendiðim romaný Daha’yý sinemaya aktardý. Filmi Adana Film Festivali’nde seyretmiþtim. Daha orada Yýlmaz Güney ödülü, Seyirci Özel Ödülü ve Siyad ödüllerini almýþtý. Bu ödülleri de hak etmiþti. Hem filmin kalitesi hem de rakiplerinin kalitesizliði bu ödülleri haketmesinde rol oynadý. Onur Saylak’ý çok severim. Hem oyunculuðunu hem de insanlýðýný, alçak gönüllülüðünü özel bulan birisiyim. Ama onun sinemada ne yazýk ki birçok meslektaþý gibi olgunlaþmadan çürüdüðünü düþünüyorum. Belki aðýr bir benzetme oldu. Ne yazýk ki bu durumun gerçekliðini ve bunun sebebinin de Onur’un dýþýndaki sebeplere baðlý olduðunu düþünüyorum. Onur dizilerle mesleðe baþlayan hem de okullu olan bir isim. 2007 yýlýnda Sonbahar’da oynadýðý zaman dikkatimi çekti ve bir baþyapýtla sinemaya baþladý. Aradan neredeyse 11 yýl geçmiþ. Biz Daha dahil 4 sinema filminde Onur’u görebildik. Üstelik beðenilen, kabiliyetli bir isim olmasýna raðmen. Yani sinema endüstrisi bu þekilde ne oyuncu yetiþtirebilir ne de kendisi tam bir endüstri olabilir. Bir de üstüne bizim kimliksiz sinema entelektüellerinin ruhsuz filmlerini katalým. Sonuçta oyuncular bir senaristin ve yönetmenin ürettiði bir þeyde oynuyor. Onur belki de erken bir þekilde yönetmenliðe baþlayarak bunu kýrmak istedi. Gelelim filmin özeline. Dediðim gibi iyi bir romaný uyarladý Onur Saylak. Dönemimizin en büyük sosyal problemi olan göçmen konusunu insan kaçakçýlarý tarafýndan hikayeleþtiren bir filme imza attý. Yaþadýklarý felaketlerden uzaklaþarak yepyeni umutlar adýna kaçak göçmen olan insanlar ülkemizde insan kaçakçýlarýnýn aðýna düþüyorlar. Ýþte bu kaçakçýlardan bir baba oðulun hikayesini seyrediyoruz. Gaza 14 yaþýndadýr. Babasýnýn baskýsý altýnda yaþar. Hem insan kaçakçýlýðýnýn verdiði suçluluk, hem babasýnýn onun kimliðini ezmesi 14 yaþýnda bir ergen olan Gaza’nýn üstünde büyük etki yaratýr. Gaza bir çýkýþ yolu bulamayarak gittikçe kendi içine döner. Bu dönüþ evlerinin bodrumunda gökyüzünü görmeden günlerce kalan göçmenlerle bir benzerlik göstermeye baþlar. Gaza içgüdüsel olarak bu benzerliðin isteksiz þahidi ve tepki gösterenidir. Kendi zayýflýklarýna duyduðu nefreti benzeþtiði tutsak göçmenlere yöneltir. Farkýnda olmadan bu onu babasýnýn küçük bir kopyasý haline getirir. Gaza’yý asýl patlatan þey de aslýnda budur. Dünyada en nefret ettiði adamýn küçük bir kopyasý olmak. Film bu noktada inanýlmaz evrensel bir mesaj yakalýyor. Cellatlaþan kurbanlar, ABD gibi bir ülkeden nefret edip küçük Amerika olan ülkeler, solcuyken parayý bulduðunda en acýmasýz kapitalist olan insanlar. Yani bu hikayenin denklemini istediðiniz gibi uzatabilirsiniz. Herkes bu filme karamsar bir film olarak baktý. Ben ise öyle görmüyorum. Demin dediðimiz denklemin sonucunu yaþayanlar kolay kolay bu örgüden kurtulamazlar ama Gaza bir yerde felaketi olabileceði halde isyan ediyor ve gidiþata dur diyor. Sonuçlarý ne olursa olsun veya macerada ne acýlar çekilirse çekilsin bu pozitif bir final... Saylak’ýn bence en baþarýlý olduðu þey Gaza’yý canlandýran Hayat Van Eck adlý oyuncuyu bulmuþ olmasý. Hem farklý fiziði hem de oyunculuk becerisi ile unutulmaz bir performanstý. Babayý ise bizim emektar Mümtaz Taylan oynuyor. Kendisi sevdiðim, baþarýlý bir oyuncudur. Ama ne yazýk ki bu role uygun bir fiziðe ve vücut diline sahip deðil. Bu negatifliði geçmek için oyunculuðuna çok yüklenmiþ. Bu da filmin diline zarar vermiþ. Mümtaz Taylan diðer oyunculara nazaran ne yazýk ki fazla tiyatro kokan bir performans göstermiþ. Bütün bunlara raðmen Daha bir ilk film olarak ilerisi için ümit veren bir yapým yönetmen adýna. Filmi seyretmenizi öneririm.
En büyük problemlerden göçmen konusunu insan kaçakçýlarýnýn gözünden hikayeleþtiren Daha izleyiciler açýsýndan karamsar olarak tanýmlanabilir. Ama Onur Saylak adýna ümit veren bir yapým diyebiliriz.
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Yönetmen: Onur Saylak
Senarist: Hakan Günday, Onur Saylak
Oynayanlar: Ahmet Mümtaz Taylan, Hayat Van Eck, Tuba Büyüküstün
Yapým: 2017, Türkiye,
115 Dk.
VÝZYONDAKÝLER
Yolcu
Eþi ve oðluyla New York’ta yaþayan Michael’ýn rutin bir hayatý vardýr. Oðlu koleje gitmek üzeredir. Tam bu sýrada iþten çýkarýlýr ve hayatlarý altüst olur. Her gün iþe giderken kullandýðý trende gizemli bir kadýn tarafýndan son duraða gelmeden o trene ait olmayan birinin kimliðini ortaya çýkarmak zorunda býrakýlýr. Bir komplonun içine düþtüðünü fark eden Michael, sýnýrlý zamana karþý mücadele etmek zorundadýr.
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Filmin orijinal adý: The Commuter
Yönetmen: Jaume Collet Serra
Senarist: Byron Willinger
Oynayanlar:Liam Neeson, Vera Farmiga, Patrick Wilson, Jonathan Banks
Yapým: 2018, ABD, Ýngiltere, 104 Dk.
Aramýzdaki Sözler
Trajik bir uçak kazasýndan sonra hayatta kalan ancak sersemlemiþ olan iki yabancý, karla kaplý ýssýz bir daðýn uç noktalarýnda hayatta kalabilmek için mücadele vermek zorundadýr. Yardýmýn gelmeyeceðinin farkýna vardýklarýnda, yüzlerce kilometre uzunluðundaki vahþi doðada tehlikeli bir yolculuða çýkmak zorunda kalýrlar. Ýkilinin bu süreçte sahip olduklarýndan bile haberleri olmayan dayanma güçlerini keþfetmeleri ve birbirlerine destek olmalarý gerekecektir...
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Filmin orijinal adý: The Mountain Between Us
Yönetmen: Hany Abu-Assad
Senarist: J. Mills Goodloe
Oynayanlar: Kate Winslet,
Idris Elba, Beau Bridges
Yapým: 2017, ABD, 112 Dk.
The Post
Dram türündeki film 1971’de Pentagon belgeleri etrafýnda dönen yasal süreci konu alýyor. Washington Post çalýþanlarý editör Ben Bradlee ve yayýncý Katharine Graham ordu analisti Daniel Ellsberg tarafýndan yazýlan ve sýzdýrýlan Pentagon belgelerini yayýnlama kararý alýrlar. Belgelerin, Johnson yönetiminin Vietnam Savaþý’nda ABD askerlerinin rolü hakkýnda kamuoyuna ve kongreye yalan söylediðini, Nixon yönetiminin gizlice savaþý týrmandýrdýðýný ortaya koymalarý büyük skandal yaratýr.
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Yönetmen: Steven Spielberg
Senarist: Liz Hannah
Oynayanlar: Meryl Streep,
Tom Hanks, Sarah Paulson
Yapým: 2017, ABD, 115 Dk.
Deliha 2
Mahallenin sevimli kýzý Zeliha hâlâ deli, çok samimi ve baþýna sürekli yeni dertler açýyor. Ýlk filmde aþkýn peþinde koþan Zeliha, ikinci filmde artýk bir kariyer yapmanýn yolunu arýyor. Aþçý olmanýn hayalini kurarak bir restoranda çalýþmaya baþlýyor. Hem ortalýðý birbirine katýyor hem de yine tanýþtýðý herkesin hayatýna dokunuyor. Zeliha sonunda hayalini kurduðu þeylere ulaþabilecek midir, yoksa gerçek dünya hayallerini ve kalbini mi kýracaktýr?
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Yönetmen: Gupse Özay
Senarist: Gupse Özay
Oynayanlar: Gupse Özay, Derya Alabora, Esin Eden, Hülya Duyar
Yapým: 2018, Türkiye
Zirve
Arjantin’in baþkaný Hernan Blanco, Latin Amerika siyasi zirvesine katýlýr. Zirveye yön vermeye çalýþan güçlerin Hernan’dan beklentileri vardýr. Zirvede, kýzý Marina da ona eþlik etmektedir. Geçmiþi kurcaladýkça kýzýyla arasýndaki huzursuzluk da artacaktýr. Ülkesi için oldukça önemli kararlar almasý gereken bu kritik dönemde bir de karanlýk aile sýrlarýyla uðraþmak zorunda kalan Hernan için hayat zorlaþmýþtýr.
FÝLMÝN KÜNYESÝ
Filmin orijinal adý: La Cordillera
Yönetmen: Santiago Mitre
Senarist: Mariano Llinás
Oynayanlar: Ricardo Darin, Dolores Fonzi, Erica Rivas, Walter Andrade
Yapým: 2017, Arjantin, Ýspanya, 114 Dak.