Pankartta, “Yaşasın Ogün Samast’lar, kahrolsun Hrank Dink’ler...” yazıyor. Ülkücülerin bir gösterisinde açılmış...
İşte tam da burada bir Hasan Cemal repliği gerekli...
Repliğe geçmeden önce, mahut pankartın açıldığı gösteriyle ilgili bilgi verelim ki, konu tam anlaşılsın, “ahlaksızlığın” dehşet boyutları daha iyi kavransın.
Ülkücü bir grup, Pazar günü Şişli Camii önünde toplanıyor. Gösterinin amacı “Hocalı katliamını anmak ve sebep olanları kınamak...”
Grup, sloganlar açarak Taksim’e doğru yürüyor. AGOS gazetesinin önüne gelindiğinde bir pankart açılıyor: “Yaşasın Ogün Samast’lar, kahrolsun Hrank Dink’ler...”
Hasan Cemal repliği tam da burada devreye giriyor işte...
Kendisi anlatsın: “Sloganlar atarak yürüyüşe geçen grup, AGOS gazetesine yaklaşırken bir pankart açıyor: ‘Yaşasın Ogün Samast’lar, Kahrolsun Hrant Dink’ler...’ T24’teki haberi daha fazla okuyamıyorum. İçim acıyarak fotoğrafı (pankartı) seyre dalıyorum. Ne kadar hazin... İçimde tomurcuklanan tepkiyi bastırıyorum. Kendi kendime, hâlâ bu kadarı da olur mu diyorum. Sonra da kendime kızıyorum, böyle düşündüğüm için...”
Hasan Cemal’in içini acıtan haber (ve mahut pankartın görüntüsü) Doğan Akın’ın yönetimindeki T24 sitesinde yayımlandı... (Hani, Telekulak çetesinin marifetlerini hiç görmeyen ama Youtube’a düşmüş illegal ses kaydı üzerinde tepindikçe tepinen, Başbakan’ı daha da kötü duruma düşürmek için bir de “yarasalarını” devreye sokan site... Bu arkadaşlar “solcu” oluyor ve piyasada vicdan yarıştırıyor.)
Hasan Cemal repliğinde haklı...
Hakikaten insanın içini acıtan görüntüler...
Fakat Hasan Cemal’in gözünü nefret bürümüş bir kere; meselenin ülkemizdeki cari (yürürlükte olan) bir algılamayla, bir kavrayışla, bir bakışla ilgili olduğunu görmüyor, işi getirip bir şekilde Erdoğan’la irtibatlandırıyor... Problem “ülkücülük” ya da “ülkücü kavrayış” değil Hasan Cemal’e göre, problem Erdoğan’ın varlığı... Yazısının başlığı da, moda ifadesiyle, oldukça manidar: “İttihatçı kesilen Erdoğan ya da İslami Kemalizm...”
Bu satırları yazmış, yazabilmiş Hasan Cemal’in, el konulmuş bir Ermeni mülkünde “hisse sahibi” olduğunu biliyor muydunuz?
Ben bilmiyordum, yeni öğrendim.
Dedesi Büyük Cemal Paşa’nın “Ermeni kıyımındaki” rolünü biliyorsunuz ama...
Hasan Cemal’e şu söylenebilir:
Maaile işlediğiniz cinayetleri, Ermeni kitapları yazarak örtbas edemezsiniz... İşgal ettiğiniz Ermeni mülkünü nasıl tasarruf ettiğinizi de açıklamak zorundasınız.
İttihatçı, Kemalist ve aynı zamanda “Ermeni düşmanı” ilan edilen Erdoğan, gasp edilmiş azınlık mallarıyla ilgili “geri ödeme” sürecini başlattı ve tam 2.5 milyar dolarlık ödeme yaptı.
Bir jest de “Ermeni dostu” Hasan Cemal’den bekliyoruz.
İşgal edilmiş Ermeni mülkünde, hissesine düşen miktarı sahiplerine iade edecek mi? “Jest” diyorum ama boynunun borcudur.
Mülk sahiplerinin kimler olduğunu Hasan Cemal biliyor.
Bir Amerika seyahatinde, “Atatürk’ün Cemal Paşa ailesine armağan ettiği” el konulmuş Ermeni mülkünün (köşkünün) sahipleriyle tanıştığını yazmıştı. (“Bir kadın yanıma yaklaştı ve şöyle dedi: Biliyor musunuz Hasan Bey, oturduğunuz köşk ailemize aitti.”)
Hasan Cemal yazısının başlığını “İttihatçı kesilen Erdoğan ya da İslami Kemalizm...” koymuş ama İttihatçılık ve Kemalizm konusunda kimse onunla yarışamaz. Neredeyse bütün darbeleri desteklemiş, neredeyse bütün antidemokratik girişimlerin yanında yer almış, bütün bir yazı hayatını siyasetçileri tehdit etmekle geçirmiş Hasan Cemal’in eline kimse su dökemez.
Hayır, “ahlaksızlık” dediğim bu değil.
Hasan Cemal’in yazılarını yayınlayan T24 sitesi, “Yaşasın Ogün Samast’lar, kahrolsun Hrank Dink’ler...” pankartına Başbakan Erdoğan’ın bir fotoğrafını yerleştirmiş...
Kolaj yapmış yani...
Ülkücü grup AGOS’a doğru yürüyor, Erdoğan da “Yaşasın Ogün Samast’lar, kahrolsun Hrank Dink’ler...” pankartının önünde dikilmiş, gülümseyerek yürüyüşçüleri alkışlıyor,
Doğan Akın’a sormak istiyorum:
Bu nedir?
Bu kolaj da nedir?
Bu vicdansız ve ahlaksız irtibatlandırma çabası da nedir?
Böyle mi olacaktınız?
Bu kadar düşürecek miydiniz kendinizi?
