Bu kadar mý göz göre göre olur?

Son günlerde yaþanan iki sürece bakýnca baþlýktaki soruyu sormamak elde deðil. Birincisi Kemal Kýlýçdaroðlu’nun genel baþkanlýðýndaki ‘yeni CHP’ süreci, diðeri Taraf’ýn yayýnlarýyla kýzýþan cemaat-hükümet çatýþmasý.

CHP’den baþlayalým;

Bir komplo teorisi üretecek deðilim;

Ancak 2000’lerin baþýndan beri konuþulan iki komplo teorisini ve sonradan yaþanan geliþmeleri hatýrlamadan da edemiyorum:

30 Ocak 2005: CHP, Mustafa Sarýgül’ün bastýrmasýyla olaðanüstü kurultaya gitti. Sarýgül’ün CHP teþkilatlarýnda “ABD’nin güvendiði lider benim, araþtýrma yaptýlar, Kemal Derviþ’e karþý beni tercih ediyorlar” dediði; eski CHP’lilerin “Partiyi liberal sermayeci bir partiye dönüþtürecek” diye tepki gösterdiði o günlerin gazetelerinde yazýldý; kurultayda Baykal yanlýlarýnca ‘ABD dýþarý’ diye yuhalandý. Genel Baþkan Baykal, Sarýgül’e yönelik rüþvet dosyasýný açtý ve “Beni senin aðababalarýn bile kaçýrtamadý” diye tepki gösterdi; delegelere de “CHP’yi ele geçirmek isteyenlere izin verecek misiniz?” diye seslendi.

O günlerde Baykal’ýn kurultay zaferiyle kapanan konu, 2009’da Kýlýçdaroðlu’nun Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’na aday olmasýyla yeniden açýldý. Yeni CHP projesi yine ‘dýþ odaklý’ konuþulmaya baþlandý: “Baykal’ýn yerine Kýlýçdaroðlu gelirse CHP’de deðiþim mümkün olabilir miydi?”

Bu tartýþmalar sürerken Baykal bir ‘kaset komplosu’ ile genel baþkanlýktan ayrýldý; “aday olmayacaðým” diyen Kýlýçdaroðlu aday oldu ve seçildi. Baykalcýlar, daha sonra ABD-Ýsveç merkezli Silkroad Enstitüsü’nün Ekim 2008 tarihli raporuna dayanarak, Kýlýçdaroðlu’nun bir ‘ABD projesi’ olduðunu öne sürdü. ‘Yeni CHP’nin “Avrupa tarzý sosyal demokrat bir parti” olarak tanýmlandýðý rapor hakkýnda, Baykal’ýn Genel Baþkan Yardýmcýsý Onur Öymen, “Baykal istifaya zorlanýr, yerine Kýlýçdaroðlu gelir; partinin politikalarý deðiþir” ifadelerine dikkat çekti ve “Japonya sosyalist partisine de aynýsýný yaptýlar” dedi.

Bir süre sonra da iki ‘ABD projesi’ yeni CHP’de buluþtu. Kýlýçdaroðlu, Sarýgül’ü CHP’ye geri aldý. Öncesinde Sarýgül’ün 21 Þubat 2013’te Ankara’ya ABD Büyükelçisi’ne gittiði gazetelerde yazýldý.

Ardýndan Kýlýçdaroðlu ABD Büyükelçisi’yle buluþtu ve ABD’ye gitti. Ve ‘yeni CHP’nin çerçevesini Ankara’dan önce Washington’da çizdi; Sarýgül’ün Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’na adaylýðýný da burada netleþtirdi.

CHP içinde ve Türkiye’deki sol/sosyal demokrat/liberal çevrelerde ‘yenileþme’ ihtiyacý tartýþýlabilir, projeler üretilebilir, yol haritalarý geliþtirilebilir. Buna Avrupa ve ABD’deki ayný nitelikteki çevrelerden destek de gelebilir/alýnabilir. Sonuçta toplumsal veriler Türkiye’de sadece sol/sosyal demokrat bir partinin iktidarýný zor gösteriyor; buna liberallerin de eklenmesi halinde iktidarýn biraz daha mümkün hale gelebileceðinden hareketle CHP’ye ‘daha liberal’ bir çizgi önerilebilir; CHP de bu yönde dönüþebilir.

Ancak, bu dönüþümün ‘cumhuriyetin kurucusu’ olan partide ‘iç’ dinamiklerle yapýlmasý ve Türkiye halkýna sunulmasý beklenirdi. Oysa Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni CHP’nin merkezde bir parti olduðu”nu önce Washington’dakilere açýklamasý komplo teorisyenlerini haklý çýkarýr nitelikte.

Taraf olayý daha yakýn tarihli. Genel Yayýn Yönetmeni Oral Çalýþlar’ýn Genel Yayýn Yönetmenliði’nden istifa ederken, “... Hükümetin adýmlarýný tehlikeli bulan kesimler, çatýþmalarýn bitmesinden endiþe eden bir ruh hali içine girdiler.Taraf’ýn da bu açýdan onlarýn endiþe ve rahatsýzlýklarýna sözcülük etmesini isteyenler, gazeteye müdahale ettiler. ... Ýþin esasý, bu bir barýþ karþýtý operasyondur...” sözlerini; 19 yazarýn ortak bildirisindeki “Taraf demokrat kamuoyunun üzerine titrediði bir ses oldu hep. Bu ses bugün “amasýz, fakatsýz” barýþý mý destekleyecek, yoksa barýþ aktörlerinin üzerine mi çullanacak. Çýplak soru budur. ...Taraf’ýn dar politik çýkarlarýn enstrümanýna dönüþtürülmesinin koltuk deðneði olmayacaðýz” ifadelerini; ardýndan da ayrýlan yazarlardan Yýldýray Oður’un “Taraf’ý baþka bi tarafa çekmekteler. Biz o Taraf’a gelmiyoruz” sözlerini hatýrlýyoruz.

Bugünkü tartýþmalara bakýnca;

Komplo yok;

Her þey göz göre göre oluyor...