Fetullah’çý unsurlarýn da istifade ettiði anayasa deðiþikliðinin gerçekleþmesi için canýný diþine takmýþ elemanlarýn baþýnda yer alýyordu. “Yetmez ama evet”in en diþli haným savunucularýndan biriydi.
Bir dönem, galiba, müttefiktik.
Fetullah, iþbu deðiþikliði kötüye kullanýp yargý eliyle darbeye kalkýþýnca, ittifak bozuldu... “Yetmez ama evet”in en diþli savunucusu olan hanýmefendi de tercihini Fetullah’tan yana kullandý; yani Fetullah’çý liberallerle birlikte “Meclis hükümeti”ne karþý pozisyon aldý.
Bu hanýmýn ismi Oya Baydar...
Kendisi romancýdýr...
Romanlarýnda erguvanlardan, çiçek böcekten, insan tekinin acýlarýndan ve yalnýzlýðýndan söz eder, bir “duyarlýktan” bakýyormuþ gibi yapar, bizi duygulardan duygulara sürükler ama realitede farklýdýr...
Daha doðrusu, tahammülfersa bir muhaliftir.
Kötüdür.
Kötülüðü muhalefet yordamýna dönüþtürdüðünüzde, artýk sizden her melanet beklenmelidir.
Mesela, elinize bir kalem tutuþtururlar ve yazmanýzý, politik deðerlendirmeler yapmanýzý isterler. Bir “haklýlýktan” geldiðinize inandýðýnýz ve kendinizi takdir makamýna yerleþtirdiðiniz için, deðerlendirmelerinizin hakkaniyete uygun olmasý beklenmez.
Hakkaniyetten yana olmak gibi bir yükümlülüðünüz yoktur zaten. Bu nedenle “yalan”a baþvurabilirsiniz, çarpýtabilirsiniz, olmamýþ bir þeyi “olmuþ” gösterebilirsiniz... Kendisini icabýnda denetleme mekanizmasý yerine de koyan entelektüel dünya nasýlsa sizden yanadýr ve sabuklamalarýnýza/tehditlerinize/küfürlerinize paydaþlar bulmakta güçlük çekmezsiniz.
24 Haziran’da seçim var.
Hem Cumhurbaþkanýný, hem de parlamento üyelerini seçeceðiz.
En yüksek oyu alan kiþi Cumhurbaþkaný seçilecek, en yüksek oyu alan ittifak da yasama üstünlüðü ele geçirecek.
Muhalif kesim, doðal olarak, Erdoðan’ýn kaybetmesini istiyor.
Bunun meþru bir istek olduðunu hatýrlatmaya gerek var mý?
Erdoðan kaybederse, gidecektir.
Bunun doðal ve olmasý gereken bir sonuç olduðuna inanabilirsiniz, Erdoðan’ýn gitmesi gerektiðini düþünebilirsiniz, bu arzunuz doðrultusunda yazýlar kaleme alabilirsiniz...
Meþrudur, haktýr, doðaldýr...
Hayýr... “Kötülükler kraliçesi” Oya Baydar Erdoðan’ýn seçimle sýnanmasýna bile tahammül göstermiyor... “Çekip gidin” diyor, “Karakolluk olmadan edebinizle çekip gidin.”
Bu terbiyesiz teklifinin esbabý þuymuþ:
Hükümet, mesela “terör eylemleri kýþkýrtýp” OHAL’i daha da aðýrlaþtýrabilirmiþ, sýkýyönetime dönüþtürebilirmiþ, mesela ekonomik kriz bahanesiyle krizi büsbütün derinleþtirecek “diktatoryal önlemlere” baþvurabilirmiþ.
Bunlar olmadan gitsinlermiþ... “Reis’in silahlandýrýlmýþ lumpen güçleri sokaklara salýnmadan” gitsinlermiþ.
Edebiyle gitsinlermiþ...
Karakolluk olmadan gitsinlermiþ...
Bu “atarlý” kadýn, önce, bugüne kadar hükümetin hangi terör eylemlerini kýþkýrttýðýný açýklasýn... Bu cümleden olarak, PKK terörünü, “hükümet tarafýndan kýþkýrtýlmýþ” eylemler mi saymalýyýz? Terörden þekvacý bu kadýnýn niçin PKK terörüyle ilgili bir tek cümlesi yok?
Ýkincisi, “Reis’in silahlandýrýlmýþ lumpen güçleri”nden kasýt nedir?
Bu “atarlý” kadýn, bugüne kadar Reis tarafýndan silahlandýrýlmýþ kaç lumpen gördü?
Kim bunlar?
Nerede yaþýyorlar?
Dahasý, hangi kabullere göre “PKK’dan daha mý tehlikeli” sayýlýyorlar?
Üçüncüsü de þu olsun:
Eline fýrsat geçse hepimizi gaz odasýna yollayacak kararlýlýða ve gözü dönmüþlüðe sahip bu kadýnýn sinirlerini bozan, Fetullah darbesinin bastýrýlmýþ olmasý mý?
Bu mu?
Bu yüzden mi bizi “karakol”la (yani, yeni bir Fetullah darbesiyle) tehdit ediyor?