Bu sapýklardan her þey beklenir

Son günlerde FETÖ’nün yeni bir darbe söylentisi dolaþýma sokuldu. 15 Haziran’da bu defa çok daha kanlý bir darbe olacakmýþ. Cumhurbaþkaný Erdoðan Ramazan Bayramýný göremeyecekmiþ…

Neden bitmiyor F. Gülen’in ihanet hamleleri?

Pensilvanya’daki FETÖ elebaþý F. Gülen’i esir alan iki þey var.

Birincisi, 1999’dan beri bulunduðu ABD’de tamamen CIA ve FBI kontrolündedir. Amerikan derin devleti ne diyorsa onu yapýyor. Avrupa Birliði ülkeleri/yönetimleri de kendisini himaye ediyor. Batý, bu terör örgütünü týpký PKK gibi ülkemize karþý kullanmayý sürdürüyor. Türkiye karþýsýndaki þer ittifaký, F. Gülen’den ümitlerini kesmediði için FETÖ projesini devam ettiriyorlar. Ona her türlü ihaneti yaptýrabilirler.

F. Gülen’i esir alan asýl dinamik ise çocukluðundan beri seçilmiþ kurtarýcý olduðuna kendisini inandýrmasýdýr.

F. Gülen, “mehdi” kelimesini kullanmýyor ama “son birkaç asrýn beklenen kurtarýcýsý” olduðuna gerçekten inanýyor. Ýzmir’den beri yanýnda olan çekirdek kadro -ki önde gelenleri 30 kiþi kadar- bu sapýklýðý tasdik edip bütün tabana yaydýlar. O kadronun ilk üç kiþisi içinde yer alan Zaman gazetesi eski genel yayýn yönetmeni Abdullah Aymaz, bunu açýkça ifade ederek Gülen için “Beklenen Salih Zat” baþlýðý ile yazý da yazdý. (Mehdi olmadýðýný söyleyen F. Gülen, bu yazýya itiraz etmedi, çünkü bu kendisinin sipariþ ettiði bir yazýydý.)

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe teþebbüsüne raðmen F. Gülen ve ona puta taparcasýna tapanlar piþman olmuyorlar, geri adým atmýyorlar. Tam tersine bir “senaryo”dan, “kontrollü darbe”den söz ediyorlar. Ýþte bunun izahý, F. Gülen’in seçilmiþ kurtarýcý olduðuna iman edilmesidir.

Öyle ya, seçilmiþ kurtarýcý kendi baþýna hareket etmiyor, her Perþembe akþamý –haþa- peygamberimizle istiþare ediyor, attýðý adýmlar bu istiþarenin sonucunda onaylanmýþ adýmlar. Eleþtirilemez, sorgulanamaz… Kýsacasý bu seçilmiþ kurtarýcý, yanlýþ yapmadýðýna/yapamayacaðýna göre asla pes edilmemeli, her þeye raðmen Gülen’in talimatlarýna uyulmalý…

Gülen’in son üç yýldýr yaptýðý da sürekli umut zehri aþýlamak. 15 Temmuz’dan sonra beli kýrýlsa da terör örgütünü ayakta tutmak için yine rüyalara sarýlýyor. Bu rüyalarý da kendisi doðrudan deðil, mesela A. Aymaz gibiler yazýyor/yayýyor. Son günlerde buna Zekeriya Öz isimli kaçak savcý da katýldý.

Biliyorsunuz, FETÖ tepe kadrosunun, þifreli haberleþme programý ByLock üzerinden yaptýðý mesajlar çözümlenmeye baþlandý. Çözümlenen mesajlarýn önemlilerinden biri de Almanya’dan himaye gören Ergenekon savcýsý firari Zekeriya Öz’e ait. ByLock mesajlarýnda, terörist baþýndan ‘dayý’ diye bahseden Öz, þu rüyayý paylaþýyor; “Gece rüyamda namaz kýlmak için yer bakýyordum. Yolda bir benzincinin önünde durduk. Yanýmýzdakiler indi mescidi göremediler. Celil'e ‘bak’ dedim. O, indi az sonra geldi, ‘Efendimizi gördüm. Mescidin içinde bekliyordu’ dedi. Þaþkýndý…”

Z. Öz’ün aktardýðý bir baþka rüya da þöyle: “Rüyada kýyamet kopmuþ. Hepimiz mahþere yürüyorduk. Fakat efendimizin ümmetinde diðer ümmetlere göre farklý bir durum vardý. Peygamberimiz öndeydi, saðýnda ‘Hocaefendi’ vardý. Efendimiz ümmetine seslenerek, þöyle diyordu; ‘Allah hocaefendiye tabi olanlarý hocaefendi ile birlikte huzuruna çaðýracak. Allah hocaefendiyi çok seviyor. Bu sebeple hem ona hem de onun arkasýndan gidenlere bir üstünlük tanýdý."

F. Gülen ve Gülenistler, iþte bu sapýklýðýn içindeler: Seçilmiþ kurtarýcý aralarýnda ve ona tabi olanlar kurtulacak.

Bu sapýklardan yeni bir darbe teþebbüsü dâhil her þey beklenir…