Baþlýktaki süre “iyimser” bir tahmindir! Irak-Suriye-Lübnan hattýnda emperyalizm tarafýndan zorlanan savaþ süreci sonu tahmin edilemeyecek nitelik kazandý. Etnik-dini kýþkýrtmalar bölge halklarýnýn bir arada barýþ içinde yaþama þansýný ortadan kaldýrdý, cephelere yýðýlan silahlar hesaplaþmanýn “uzun vadeli” planlandýðýný gösterdi.
Türkiye, tahminlerin ötesinde büyük bir bela ile yan yana yaþýyor.Daha vahimi, bu belayý planlayanlar Türkiye’nin baðýmsýzlýðýna ve toprak bütünlüðüne açýktan kast etmiþ durumdalar.
15 Temmuz’da üzerimize gönderilen saldýrýdan kurtulduk mu sanýyorsunuz, hayýr! 16 Nisan’a doðru dünyada yükselen “Türkiye düþmanlýðý”nýn referandumun ertesi günü sonlanacaðýna mý inanýyorsunuz, o zaman çok safsýnýz!
“Erdoðan gitsin de ne olursa olsun”diye mi düþünüyorsunuz, o zaman, torunlarýnýza acýmýyorsunuz!..
Senaryo bellidir: Ortadoðu, DEAÞ þöyle veya böyle ortadan kaldýrýldýktan sonra (çünkü görevini tamamlamýþ görünüyor) bugünkünden de kanlý bir etnik-dini savaþýn içine çekilecek, bugün, “DEAÞ’a karþý savaþýyor görünümüyle” bölgede bulunan emperyalist/hegemonyacý güçler -nedense- o sýrada ortalýkta görünmeyecek. Savaþýn perde arkasýnda kalýp, daha büyük yýkýmlarýn yaþanmasýnýn yolunu açacaklar.
Kerkük’e çekilen o bayrak, PYD elebaþýnýn “Rakka’da kantonlarýmýza dahil olabilir” sözü, Ýran’ýn Hizbullah’ýnýn ve Haþdi Þabi’sinin neredeyse Türkiye sýnýrýna dayanmasý, “Sünni coðrafyanýn” sistemli etnik temizlik harekatý ile daðýtýlmasý vahim iþaretlerdir.
Sünni coðrafyanýn iki kadim kenti, Halep önce yýkýldý, yok edildi, þimdi Musul ayný akýbete sürükleniyor. Arap ve Türkmen coðrafyasý bilinçli olarak “dýþarlýklý iþgal milislerinin” kontrolüne býrakýlýyor, bunun sonucunun ne olacaðýný tahmin ediyorsunuz, topraklarýndan sürülmüþ, esir edilmiþ insanlar kaderlerine razý olacaklar mý, tabii ki hayýr. Sünni-Þii/Nusayri ve Arap-Kürt savaþlarýnýn kanlý anaforu ile karþýlaþacaðýz ve bu savaþ, Ýsrail’in stratejik hedefleri doðrultusunda uzun sürecek!..
'Güçlü Türkiye' tek hedefimizdir
Türkiye AK Parti-MHP kurmaylarýnýn ýsrarla belirttiði gibi “güçlü” olmak zorundadýr çünkü emperyalizmin 2003 Irak iþgali ile baþlattýðý büyük bir savaþýn sýnýrýnda “beka sorunu” ile karþýlaþtýk. 15 Temmuz’da özgürlüðümüzü hedef aldýlar, evlatlarýmýzýn kanlarýyla beslenmeyi planladýlar. Darbeyi püskürtmemizden bu yana sergiledikleri alçak saldýrýlar planlarýnýn bir bölümünün çökmüþ olmasýndan kaynaklanýyor,þimdi, 16 Nisan’dan büyük bir kaos çýkartabilir miyizin hesabýný yapýyorlar.
Görevi baþýndaki bir savcýyý öldürmüþ teröristi iade etmeyen, PKK ve FETÖ’yü korumaya alan özel bir saldýrýyla karþýlaþtýk, Batý’nýn “asimetrik saldýrýsýný” göðüslemeye çalýþýyoruz. Konu, Erdoðan’ý aþmýþtýr. O, Türk milletine karþý sürdürdükleri saldýrýda kullandýklarý bir sembol isme dönüþmüþ durumda.
Telaþlarý, Türkiye’nin tarihinde ilk kez, “küresel vesayete” karþý bir anayasa deðiþikliði ile “kurumsal direniþ” göstermesinden kaynaklanýyor.
Dýþ müdahalelere, vesayetçi darbelere açýk bir sistemin rafa kalkmasýndan sonra, Erdoðan sonrasýnda da bu ülkede istedikleri gibi at koþturamayacaklarýný anlamýþ durumdalar. Onlar anladý, “bizimkiler” anlamýþ deðil...
Mücadelemiz anti-emperyalisttir
Büyük bir yýkýmdan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuþ dedelerimizin, deha lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ayak izlerinden yürüyoruz:Mücadelemiz, emperyalizme bu topraklarda “geçit olmadýðýný” bir kez daha “medeniyet dediðin tek diþi kalmýþ canavara” göstermektir.
Bu topraklarý ve onurlu milleti esir alamayacaklarýný 15 Temmuz’da gösterdik, kararlýlýðýmýzý yükseltmek zorundayýz: 1- Vesayet rejiminin son artýklarýný temizleyip, siyasi istikrarý garanti altýna almalý, 2- Ekonomimizi dünyanýn ilk onuna taþýyacak zemine taþýmalý, 3- “Teknoloji tüketen deðil, teknoloji üreten” topluma geçiþi saðlamalý, 4- Milli savunma sanayimizle birlikte ordumuzu “yan bile bakýlamaz” güçte tutmalýyýz.
Bu ülkenin vatanseverleri parmaðýnýn arkasýna saklanamaz, millet ve devletin bekasýna karþý bu ölçüde büyük bir saldýrý varken sessiz kalamaz, günlük siyasi arayýþlarla bir kuþatma altýnda düþmana kalenin arka kapýsýný açan olamaz!..
Bugün için deðil, bugünün gençliði ve torunlarýmýz için mücadele ediyoruz.
Köle olarak bir gün yaþamaktansa, onuruyla ölen bir milletiz...
Birleþin ve oyunu bozun!..