Bu sene pastırmalar çok lezzetli

Bu sene yazın tadını çıkaramayanlar, pastırma yazının tadını çıkartmışlardır diye umuyorum. Zira siz çıkaramadıysanız da pastırmalar tadını çıkardı, hiç şüpheniz olmasın. 2012 sonbaharı, geçen haftaya kadar sıcak geçti, sıcaklık uzun bir süre normallerin üzerinde seyretti. Hem de 1-2 derece değil, ortalamaların neredeyse 7-8 derece üzerindeydi gündüz sıcaklıkları. Birkaç gün önce başlayan sağanak geçişleriyle birlikte sıcaklık azaldı, ortalamalar civarına indi, bundan sonra da normal çizgisinde devam edeceğe benziyor. Ayrıca önümüzde bol yağmurlu günlerin yaşanacağını söylersek çok da yanlış olmaz.

Bu yağışlı sistemden önce yaşanan pastırma yazı, pastırmanın tadına tat, kalitesine ekstra kalite ekledi hiç kuşkusuz. Pastırmayı pastırma yapan şey havadır çünkü. Pastırma sadece sıcak hava aramaz. Aradığı sadece sıcak olsa, pastırmaları kavurucu yaz sıcaklarında kuruturduk. Nitekim pastırma için gerekli ortam koşulları, gündüz sıcak, geceyse serin sonbahar akşamlarında mümkün. Hatta gece gündüz sıcaklığı arasındaki fark ne kadar fazla olursa pastırma da o kadar lezzetli oluyor diyebiliriz. O halde bu sene pastırmanın tadına doyum olmaz, kalitesi hava koşullarına göre belirlenen pastırmanın fiyatının neye göre belirleneceğiniyse, hep beraber göreceğiz.

GÜNEŞ GİTTİ, DEPRESYON GELDİ

Daha az güneş, daha az enerji demek, daha az enerjiyse, daha çok yemek, daha çok uyku, daha az hareket, artan kilolar ve dolayısıyla daha depresif bir yaşam tarzı anlamına geliyor. Şu anki mevsimin  karakteristik özelliklerinden biri de bu işte... Güneşin daha az yüzünü gösterdiği, bulutlu, karanlık, yağışlı günlerin sıklaştığı sonbaharda, her iki kişiden birinde duygu durum bozukluğu yaşanıyor. Hele de depresyona eğilimli kişilerseniz işiniz zor. O yüzden enerjinizi güneşe ve açık bir gökyüzüne endekslemeyin. Pozitif enerji kaynaklarınızın sayısını artırın sadece. Bazen yağmurun sesi, bazen rüzgarın melodisi, kim bilir bazen de şimşeğin enerjisi yeterlidir enerjinizi artırmaya.

TAYFUN EN AZ HASARLA ATLATILDI

Saatte 175 km hızla esip geçen bir rüzgar düşünün... Bizim hiç tecrübe etmediğimiz hava olaylarından biri tayfun, o yüzden o hızı hayal edebilmek güç. Gücünü anlatmak için 185 kişinin hayatını kaybettiğini, 22 kişinin hala kayıp olduğunu, 52 milyar dolar maddi zararın oluştuğunun altını çizmek, oluşan yıkımdan bahsetmek gerekiyor maalesef. Kelimenin tam anlamıyla bir doğal afet yaşandı ABD’de. Nitekim ABD tayfunlara çok alışkın, özellikle de bu mevsimde. Çünkü, içinde bulunduğumuz dönem, Atlas Okyanusu için sadece sonbahar değil, aynı zamanda tayfun mevsimi anlamına geliyor. O yüzden alışkınlar ama buna rağmen tedbiri hiç elden bırakmadılar, Herkes koordineli bir şekilde çalıştı. Halk bilinçliydi tüm uyarılara dikkat edip önlem aldı. Çok güçlü ve yıkıcı bir afeti minimum hasarla atlattılar. Çok ses değil, tek ses, tek direktif mekanizması işledi. Herkes içinde bulunduğu tehlikenin farkındaydı. Sandy Tayfunu görüntülerini izlerken, bizdeki gibi paçaları sıvamış suda yürümeye çalışan adamlar, çocuklarıyla suya girmeye çalışan kadınlar, çaresiz ağlayıp bağıranlara neden hiç denk gelmedik acaba diye düşünüyorum...

SİS, HAVA KİRLİLİĞİDİR

Geceleri sisten göz gözü görmüyor. Sis aynı zamanda bir hava kirliliğidir. O yüzden sisli gecelerde uzun süre açık alanda kalmayın, camları açmayın.