Bu üslup hiç yakýþýyor mu?

Muhalefet partilerinden bir hayýr gelmesini beklediðimden deðil, ancak bu ülkenin bir vatandaþý olarak özellikle politikacýlardan ‘saygý’ talep etmeye hakkým var. Kendi aralarýnda tartýþýrken kullandýklarý seviyesiz üsluba alýþýðým; yine de politikacý olmayanlara karþý daha dikkatli bir üslup kullanmalarýný bekliyorum.

Artistler... Dönekler... Bölücüler... Terörist stepneleri... Yandaþlar... Menfaatperestler... Fikirsizler... Vicdansýzlar... Batý beslemeleri... 63 karanlýk yüz...

Bunlar, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir çýrpýda sarf ettiði aðýz dolusu küfürler... Muhatabý, benim de aralarýnda yer aldýðým ‘âkil insanlar heyeti’ diye bilinen ve hükümet tarafýndan baþlatýlmýþ ‘barýþ süreci’nin baþarýya ulaþmasýný isteyen, bunun için destek vereceðini, çaba göstereceðini açýklamýþ olan insanlar...

Ne yapmýþ bu insanlar MHP liderinin küfürlerini hak edecek?

Türkiye son otuz yýlýný terörle heba etti. Heba olan yýllarda MHP’nin de sorumluluðu var. Terör örgütü militan bulmakta hiç zorluk çekmedi bu yýllar boyunca. Örgüt, militanlarýný, köylere ve kentlere gönderip onbinlerce insanýn hayatýný kaybetmesine sebep oldu. Ülkemizin en deðerli kaynaklarý, ayný dönemde, sonucu yeni þehit cenazeleri olan terör mücadelesine ayrýldý.

Yok edildi mi örgüt, militanlar tüketildi mi?

Abdullah Öcalan’ýn Kenya’da derdest edilip ülkeye getirildiði 1999 yýlý baþýnda MHP koalisyon ortaðý olarak hükümetteydi. Yargýlanýp Ýmralý’ya yerleþtirildiði dönemde de iktidardaydý MHP. Uçakta ‘’Ülkemin hizmetindeyim’’ dediði hepimizin kulaklarýnda Öcalan’ýn... Kendisinden ‘hizmet’ olarak terör eylemlerini bitirmeyle sonuçlanacak giriþimler istenebildi pekâlâ...

Karar merciinde bulunanlar terörü o zaman sona erdirmeyi saðlamak yerine daha fazla silâhlanmayý tercih ettiler...

Hani ‘Batý beslemeleri’ diyor ya bizler için MHP lideri Bahçeli, Batý’nýn silâh fabrikalarýný besleyen onun da yönetiminde yer aldýðý iktidarlardý.  

Þimdi geldiðimiz noktada terörü bütünüyle bitirebilecek bir çaba var. Herkesin gözü önünde yürütülen bir süreçle o kapý zorlanýyor. Örgütün silâh býrakmasý söz konusu olabilecek; umut bu. Militanlar ülke sýnýrlarýný terke hazýrlanýyor. Son kertede ayrýlýkçý terörün Türkiye’den uzaklaþmasý ve ülkemizin deðerli kaynaklarýnýn halký zenginleþtirmek için kullanýlmasý bekleniyor.

Rahatsýz olmak için bir sebep var mý bunda?

Diyelim, süreç beklenen sonucu vermedi ve teröristler silâhlarýný býrakmaya yanaþmadýlar... En kötü senaryolardan biri bu deðil mi? Ýyi de, benim ve diðer 62 kiþinin terörün bitmesi için verdiðimiz desteðin deðerini azaltýr mý bu? Hayýr, hiç de azaltmaz. Tam tersine, herkes, bütün çabanýn sarf edilmesine raðmen örgütün hayatlara kast etmekten vazgeçmediðini daha iyi görür...

MHP’nin kýzmasý, liderinin köpürmesi ve politikacýya hiç yakýþmayan küfürler sarf etmesi ne kadar gereksiz...

Acaba MHP’nin ve liderinin derdi, çok yönlü çabalarla, özellikle sivil toplum unsurlarýnýn devreye girmesiyle terörü devreden çýkartacak bir geliþmenin saðlanabileceði ihtimali midir?

Terörün sona ermesinden mi endiþeli MHP?

Yoksa terörle birlikte kendilerinin de devre dýþý kalabileceði korkusu mu bu denli ölçüsüz tepkiler verdiriyor?