Amerikan baþkentini hiç bu kadar ikircikli görmemiþtim; hemen her þeyden kuþkulu, ama kanaate vardýðý konularda kesin kararlý... Ürküten bir durum bu...
Ürkütüyor, çünkü yenilenen her kanaat bizi bir biçimde ilgilendiriyor...
Neredeyse hepimiz, Barack Obama’nýn Demokrat Partisi ile sonraki baþkaný kendi saflarýndan çýkarma hesabýndaki Cumhuriyetçiler arasýndaki çekiþmenin, devleti kilitleme noktasýna getirdiðine takmýþ durumdayýz.
Yanlýþ deðil, doðru bu; ama bütün tabloyu izah etmiyor...
‘Çay Partisi’ (Tea Party) adlý, arkasýnda kim/ler/in bulunduðu tam bilinmeyen bir çýkar grubu, kendi baðnaz gündemini ülkeye mal etme amacýyla, para gücünü ve medyayý kullanarak, siyaseti etkiliyor... Devletin kepenk kapatmasýna kadar varan kilitlenme, Cumhuriyetçi siyasetçilerden çok, onlarýn arkasýndaki ‘Çay Partisi’nin eseri...
Bir hafta içerisinde çýkýþ yolu bulunmazsa, ABD, ‘iflâs’ (default) eþiðinde bir ülke olacak...
“Umurunda olacaðýný düþündüðünüz kimsenin umurunda deðil” desem inanýr mýsýnýz? Kilitlenmeye raðmen iþler eskisi gibi devam ediyor ve ‘default’ zamaný geldiðinde bugünkünden farklý bir durumla karþýlaþýlmayacaðý herkesin dilinde...
Ýyi de, o zaman karþý karþýya bulunulan tablonun sebebi ne?
“Politikalara ince ayar yapýlýyor” dedi biri bana...
Vatandaþlar tablo yüzünden önlerine nerede, nasýl bir sorun çýkacaðý, ‘default’ hali kapýya dayandýðýnda baþka ne gibi sorunlarla karþýlaþacaðý ile o denli meþgul ki, ortalýk aydýnlandýðý ve yeniden normale dönüldüðü zaman, arada çok köklü deðiþiklikler yaþandýðýnýn pek farkýna varýlamayacak...
Günlük programa ara verilip, yeme-içme alýþkanlýklarýný durdurarak farklý bir diyet uygulanan ‘detoks’ seanslarý gibi bir þey... ‘Detoks’ rejimi sonunda nasýl vücudun kendini yenilemesi bekleniyorsa, ABD’de bugünkü tabloyu zorlayanlarýn amacý da bu...
Tahlili önemli buldum; bulduðum için de size aktarýyorum.
Derin deðiþiklikler en fazla bizi yakýndan ilgilendirir. Taþlar yerinden oynadýðý ve yepyeni bir denklem ortaya çýktýðý taktirde, bizim gibi ülkelerin bugüne kadar kurduðu oyun planlarý iþe yaramaz hale gelebilir çünkü.
‘Biz’ dediðimde sadece ülkemizi veya herhangi bir siyasi örgütü kast etmiyorum; olaya her halükârda daha geniþ bir perspektiften yaklaþýlmasý þart. Daha geniþ perspektifte, inanç sistemleri, o sistemlerin egemen olduðu ülkeler ve coðrafya, inançlara yakýn veya uzak duran gruplar, o gruplar içerisinde yer alan kiþiler de bulunuyor.
Önem verilenler önemsiz, önemsiz görülenler önemli hale gelebilir... Ýttifaklar çatlayýp yeni ittifaklar kurulabilir... Hiçbir dahlimiz, hatta müdahale gücümüz bulunmayan bir dönüþüm yaþanýr ve kendimizi kaybedenler —veya kazananlar— safýnda bulabiliriz.
ABD’nin böyle bir çekim gücü olduðunu unutmayalým. Yanýnda yer almanýn da, karþýsýna dikilmenin de maliyeti bulunan bir ülke ABD; “Ben bu oyunda yokum” dediðinde oyunun anlamý kalmayabilecek bir ülke...
Ýþler ABD’de yeniden normale döndüðünde, taþlar bütünüyle yerlerinden oynamýþ ve çok farklý yerlerde karar kýlmýþ olabilir...
Sizlere bulmaca gibi mi geldi bu yazý? Evet öyle. Anlatýldýðýnda bana da ‘bulmaca’ gibi geldi...
Bulmacayý artýk birlikte çözeriz.