Bir utanmaz kalem, “Zarrab konuþtukça Türkiye utanýyor” diye bir paylaþýmda bulunmuþtu.
Aydýn Doðan’ýn bir elemaný...
Asýl utanç duymasý gereken “baðlantýlar” ortaya çýktýkça da tuhaf bir suskunluða büründü.
Bu “baðlantýlarý” bir sütun komþusu yazýp duruyor.
Dönüp de, “Sahi, böyle olmuþtu... Niye dolduruþa geldim ki ben?” diye sorma gereði duymuyor.
Sahi, niye dolduruþa geldiler ki?
Amerika’da baþlayan komik ambargo davasýyla eþzamanlý olarak, ana muhalefet partisi genel baþkanýnýn eline birtakým dekontlar tutuþturdular...
Bir “paket” operasyondu bu...
Ambargo davasý, itiraflar ve tanýklýklar üzerinden bir “yolsuzluk-rüþvet davasý”na dönüþtürülecek, sonunda hedefe konulan isme, yani Cumhurbaþkaný Erdoðan’a ulaþýlacaktý...
Bir ön algý çalýþmasý olarak birilerine “Zarrab konuþtukça Türkiye utanýyor” dedirmek gerekiyordu... Ki, “paket”in içinde bunlar da vardý...
Bugün geldiðimiz nokta itibariyle durum þudur:
Zarrab davasý çöktü...
Dekontlar ters tepti...
Ön algý çalýþmasý yürütenler de kendi utançlarýyla baþ baþa kaldý...
Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, bundan bir süre önce, ABD Ýstanbul Baþkonsolosluðu’na birtakým sorular yöneltmiþti:
17/25 Aralýk yargý darbesinin fail isimleri ABD Ýstanbul Baþkonsolosluðu’yla sürekli temas halindeydiler, operasyondan önce bir dizi telefon görüþmesi gerçekleþtirmiþlerdi. Ne konuþmuþlardý? Hangi bilgileri paylaþmýþlardý?
Bu görüþme trafiðini düzenleyen kiþinin, Metin Topuz olduðu ortaya çýktý...
Metin Topuz baþka hangi operasyonlarda kullanýlmýþtý?
Bu sorulara cevap verilmedi.
Metin Topuz tutuklanýnca, ABD karþý hamle olarak vize kararýný devreye soktu.
Giderayak Türkiye’yi tehdit eden (“DEAÞ ülkenizde bomba patlatmýyorsa iþbirliðimiz sayesindedir” diyen) John Bass’in de cevaplamasý gereken sorular vardý.
Ýstanbul Mali Ýþler Þube Müdürü Yakup Saygýlý 17/25 Aralýk yargý darbesi giriþiminden önce, “doðrudan” ABD Ankara Büyükelçiliði’ni arýyor.
Ne zaman?
Amerika seyahatinden hemen önce...
Ýlginçtir, bu seyahate Ýstanbul’dan önemli bir isim, ABD Baþkonsolosluðu’nda görevli Metin Topuz eþlik ediyor.
Amerika’dayken baþýna bir de kaza geliyor.
Çok önemli bilgileri mahfuz tuttuðu laptop’ýný kaybediyor...
Soru þu:
Yakup Saygýlý neden yanýna laptop’ýný aldý?
Baþýna “kayýp” ya da “çalýntý” kazasý geldikten sonra neden o çok önemli bilgilerin peþine düþmedi?
Þimdi bu “bilgilerin” Zarrab davasýnda karþýmýza çýktýðýný görüyoruz ve hiç þaþýrmýyoruz.
Týpký ayný davada “tanýk” olarak ifade veren ve tanýklýðý karþýlýðýnda FBI’dan 50 bin dolar rüþvet aldýðýný itiraf eden FETÖ’cü eski komiser yardýmcýsý Hüseyin Korkmaz’ýn üstlendiði role þaþýrmadýðýmýz gibi.
Geçen hafta FBI Türkiye temsilcisi Emniyet Genel Müdürlüðü’ne çaðrýldý ve ifadesine baþvuruldu.
Ortaya çýkan bilgiler ve Amerikalýlarla yoðun temas trafiði gösteriyor ki, 17/25 Aralýk yargý darbesi giriþimi Amerikalý yetkililerin nezaretinde (ve yönlendirmesiyle) gerçekleþtirilmiþ. Giriþim akim kalýnca FBI devreye girmiþ... Soruþturmaya mesnet teþkil eden bilgilerin “dosyalanmasý” ve Amerika’ya “kaçýrýlmasý” operasyonunda da FBI doðrudan rol almýþ.
Ek bilgi:
Hüseyin Korkmaz 17 ay tutuklu kalýp salýverildikten sonra Güney Kore üzerinden Amerika’ya kaçýrýldý... FBI yetkilileri Korkmaz’la sürekli temas halindeydi.
Soru þu:
Metin Topuz bu iþin neresindeydi? Yakup Saygýlý’ya mihmandarlýk yapan ve laptop’ýndaki bilgilerin “güvenli” olarak Amerika’ya ulaþmasýný saðlayan Metin Topuz, Hüseyin Korkmaz’ý Güney Kore seyahati öncesinde hangi “mihmandarlarla” tanýþtýrdý?
Son soru da utanmaz kaleme gelsin:
Bu yoðun “görüþme trafiði” hakkýnda da bir þeyler yazacak mýsýn? “Baðlantýlar ve roller ortaya çýktýkça FETÖ adýna utanýyorum” diyecek misin?