Bu yazýya ‘like’ atmayý unutmayýn...

Eskiden Fadýl takipteydi, þimdi sosyal medya...

Baþka bazýlarý gibi sosyal medya karþýtý deðilim; tam tersine yakýn bir takipçisi bile sayýlabilirim; ancak bazý takipçilerden farklý olarak bir þeyden adým gibi eminim: Sosyal medya da bizleri takip ediyor...

NSA Amerika’nýn en güçlü istihbarat örgütü. Saðolsun Snowden CIA adýna yürüttüðü faaliyetler sýrasýnda eline geçen yüzbinlerce gizli belgeyi kaçýrdý da bilgi sahibi olduk: NSA internet üzerinde casusluk faaliyeti yürütüyor... Ýstediði kiþilerin gizli kalacaðýný sanarak yüklediði bilgileri, yazýþmalarý, yaptýðý konuþmalarý izliyor NSA...

Ýnternete hâkim firmalar, sosyal medya þirketleri, NSA’ya direnemiyor, istediði kolaylýðý saðlýyorlar... Facebook’un patronu olan genç Mark Zuckerberg, sonunda dayanamayýp “Yeter be!” nârâsý attý, ama dinleyen kim?

Facebooksadece Amerikan istihbarat örgütlerine kolaylýk saðlamakla kalmýyor, arkadaþlarý bilsin diye üyelerin sayfalarýna koyduðu çok özel bilgilere baþkalarýnýn göz atmasýna da izin veriyormuþ...

Ýyi mi?

Dün bir gazetemiz “Facebook kullanan kiþilerin eþlerini terk etme olasýlýðý kullanmayanlara kýyasla yüzde 32 fazla” diye bir haberyaptý... Boston Üniversitesi’nden bir ekip Facebook üyeleri üzerinde bir araþtýrma yapmýþ ve böyle bir sonuca ulaþmýþ...

O araþtýrma günlerdir elimin altýnda, bir fýrsat bulsam da bizdeki sosyal medya kullanýcýlarýný uyarsam diye yanýp tutuþuyorum; çünkü üzerimizde yapýlan araþtýrmanýn boyutu yalnýzca kaç yýl evli kaldýðýmýzla sýnýrlý deðil... Kendinizi laboratuvarda küvez içinde bir ‘fare’ olarak düþünün, Facebook iþte üyelerini o duruma düþürmüþ...

New York Times(NYT), konuya iliþkin makalenin göbeðine öyle bir tasvir koymuþtu dün...

Üyenin sayfasýna iç açýcý bir haber veya görüntü yerleþtirdiðinde Facebook, o kiþi gün boyu etrafa hoþ ve güzel mesajlar gönderiyormuþ... Ýç karartýcý haber ve görüntüler ise karamsar mesajlar yazmasýna sebep oluyormuþ...

Araþtýrmayý yürüten ekip bunu keþfetmiþ... “Biz” diyorlar, Facebook kullananlar üzerinde yaptýðýmýz deneylerde, duygusal durumlarýn duygusal bulaþma yoluyla baþkalarýna taþýnabildiðini, insanlarýn farkýnda olmadan ayný duygularý baþkalarýna yönlendirebildiklerini bulduk. Ýnsanlar arasýnda doðrudan iletiþimde bulunmadan duygusal bulaþmanýn mümkün olduðunu deneysel olarak kanýtladýk.”

Kaç üye üzerinde yapýlmýþ bu deney? Tam 689,003...

Yine bu, dostlarýmýzla baþbaþa olduðumuzu sandýðýmýz ortamlarda verdiðimiz sinyallerin en masum deðerlendirildiði araþtýrma sayýlabilir; çok daha tehlikeli bilgiler sunan baþka araþtýrmalar da var çünkü. Birinde, tam 250 milyon kullanýcýnýn sayfalarýna bakýlarak yapýlan araþtýrmada haberlere verilen tepkimiz ölçülmüþ...

Dünyanýn ve yaþadýðýmýz ülkenin o kadar derdi, sorunu varken, bir de bakmýþlar ki, ünlülerle ilgili skandal türü magazin haberlerine mâruz býrakýlan insanlar, ciddi haberlere yan gözle bile bakmýyorlar...

“Ne olacak sanki?” demeden önce lütfen üzerinde düþünün...

NYT’ýn konuyla ilgili makalesinin yazarý, North Carolina Üniversitesi’nden Doç. Zeynep Tüfekçi’nin tepkisini almýþ... “Raporu okuyunca” diyor Doç. Tüfekçi, “Hemen, ‘Dur yahu, Facebook seçimleri denetlemiþ oluyor’ dedim... Eðer bu yolla bizleri oy kullanmaya yönlendirebiliyorlarsa, daha neler yapamazlar?”

Hangi partiye oy vereceðinizi sosyal medya üzerinden tespit edenler, sadece belli bir partinin taraftar kitlesini hedef alýp oy kullanmayacak kiþileri yönlendirerek sandýk baþýna götürebilir ve seçimin kaderini deðiþtirebilirler...

Þaka deðil... Sosyal medya onu denetleyebilecek durumda olanlara, araþtýrmalardan çýkan verileri kullanarak arzu edilen sonuç istikametinde bireyleri þartlandýrma üstünlüðü saðlýyor gerçekten...

Bizde daha çok rakipleri sindirme amaçlý kullanýlýyor siyasi alanda sosyal medya; bu sebeple horoz döðüþü gibi; oysa elin oðlu araþtýrmýþ ve onun esas kullaným alanýný bulmuþ... Muhtemelen kullanmaya baþlamýþtýr da...

Çok geçmeden bu amaçla kullanýlmak üzere bizden birileri de þirketlerin kapýsýný çalar...

Yoksa çoktan çalmýþlar mýdýr?