Fetullahçý bir site, “Yandaþ yazardan MÝT’e talimat” baþlýðýyla benim yazýmý paylaþmýþ...
Dün, Can Dündar, Cumhurbaþkaný Erdoðan’la Almanya Baþbakan’ý Merkel’in ortak basýn toplantýsýna katýlmayacaðýný, soru sorma hakkýndan “vazgeçtiðini” (!) açýkladý ya...
Muhtemelen, benim yazýma baðlamýþlardýr.
Muhtemelen MÝT’in, Can Dündar’ý “paketlemek” için bir hazýrlýða giriþtiðini düþünmüþlerdir.
Soru sorma hakkýndan vazgeçen Can Dündar da, muhtemelen bu akýbetten (Türkiye’ye getirilmekten) korkmuþtur.
Þöyle düþünmüþtür: “Her ne kadar Alman güvencesinde olsam da, toplantý salonunda bir oldu-bitti yaratýp beni Türkiye’ye paketleyebilirler. Almanlarla gizli bir mutabakat bile söz konusu olabilir. Ben en iyisi toplantýya gitmeyeyim, neme lazým...”
Mutlaka böyle düþünmüþtür.
Çünkü baþkalarýna “yiðitlik” dersi veren Can Dündar, hayatýmda tanýdýðým en “týrsak” adamdýr...
Çaðlayan Adliyesi önündeki “suikast mizansenini” hatýrlayýn... Seken kurþunlardan kurtulmak için önce karýsýnýn, sonra da gariban kameramanýn arkasýna gizlenmiþti.
Kurþun hedefini þaþýrýp, karýsýný vursun...
Kameraman da vurulabilir... Beis yok... Yeter ki Can Dündar’ýmýz kurtulsun.
Çakma suikasttan bile korkan, yerde sektirilen kurþunlarýn mizansen gereði olduðunu bile bile tatlý bedenini koruyan bir “yiðit”le karþý karþýyayýz.
Dolayýsýyla, hiçbir iþi ihtimale býrakmaz, “tehlike kokusu” aldýðý an bütün payelerinden vazgeçer.
Bu yüzden toplantýya katýlmamýþtýr.
Bu yüzden Erdoðan’a soru sorma hakkýndan vazgeçtiðini (!) açýklamýþtýr.
Söz konusu yazýmda, bir firarînin soru soramayacaðýný, bunun hiçbir teamüle uymadýðýný, bu nazik durumun Alman makamlarý tarafýndan “deðerlendirileceðini” belirtmiþtim.
Sonra da eklemiþtim:
Cumhurbaþkaný Erdoðan’a soru sormayý planladýðýný duyuran firarî Can Dündar “yaka-paça” salondan atýlmalý, (olabiliyorsa) MÝT’in “paket-posta servisi”ne havale edilmelidir.
Bunun mümkün olmadýðý/olamayacaðý aþikâr...
Meðer Can Dündar toplantýya akredite edilmiþ bile. Yani Alman makamlarý, hakkýnda kýrmýzý bülten çýkarýlan bir kanun kaçaðýnýn toplantýya katýlýp Cumhurbaþkaný Erdoðan’a soru sormasýnda bir sakýnca görmemiþler.
Elbette yaka-paça salondan atýlmazdý... Buna izin verilmezdi... MÝT’in “operasyon” yapmasýna da izin verilmezdi... Çünkü Can Dündar, Alman gizli servisinin korumasýnda yaþýyor. Yine Alman gizli servisinin himayesinde maymun gibi Avrupa baþkentlerinde dolaþtýrýlýp “konsomasyona” çýkarýlýyor.
Karþýmýzdaki artýk bir “sürgün vakasý” deðil (bir de sürgünde olduðunu söylüyor utanmaz adam), bir “istihbarat vakasý”dýr...
Dolayýsýyla Can Dündar, Batýlý gizli servislerin himayesinde ve korumasýnda bin yaþayacak, ülkesi aleyhindeki faaliyetlerde boy göstermeye devam edecektir.
Ne zamana kadar?
Sütü kesilinceye kadar...
Sonrasýnda ne olur, bilmiyorum.
Posasý çýktýktan sonra Türkiye’ye iade edilir mi?
Muhtemeldir...
Hülasa, þunu demeye çalýþýyorum:
Keþke Can Dündar “ihtimalleri” bir kenara býrakýp basýn toplantýsýna katýlsaydý da, Cumhurbaþkaný Erdoðan’a planladýðý soruyu sorsaydý...
Cevabýný da alsaydý.
Ýnanýyorum ki, “evladiyelik” bir cevap olurdu.
Bin Joe Biden bir araya gelseydi, bunun utancýný silemezdi!