Geleceðe yönelik öngörüde bulunmak, her yýl biraz daha zor hale geliyor. Zira deðiþken sayýsý her geçen gün artýyor, aktör sayýsý çoðalýyor, olaylar da çok hýzlý geliþiyor. Bununla birlikte, en azýndan Türkiye’nin yakýn çevresinde nelerin olup bitme ihtimali var diye zihin jimnastiði yapýlabilir.
Görülebildiði kadarýyla Ortadoðu’da 2014’te de sularýn durulmasý zor olacak. Her ne kadar bu yýl El-Kaide ya da ona yakýn örgütler ile Hizbullah ve benzeri kuruluþlarla ulusal ve uluslararasý mücadele devam edecekse de, bu tür örgütlerin terör eylemleri sonlanamayacak. Ortadoðu’daki her ülkede, yönetim kadrolarýnýn bu tür örgütleri þiddet kullanarak bertaraf etmeleri yolunda uluslararasý destek alacaklarýna kuþku bulunmuyor. Her þiddet yanlýsý, radikal ve her þeyden önemlisi Ýslami referans taþýyan kuruluþun iyice siyaset dýþýna itilmeleri ve böylece terörle mücadele kapsamýna alýnmalarý devam edecek. Ancak bu durumun eylem sayýsýný düþürmeyeceðini, sadece bunlarla mücadele eden iktidarlara daha fazla uluslararasý destek saðlayacaðýný belirtmek gerek. Tabi bu desteklerin farklý ülke gruplarýndan geleceðini, dolayýsýyla rejimler üzerinden yeni bir rekabet düzeninin saðlanacaðýný da ileri sürmek mümkün.
Terör gündemden düþmeyecek
Irak, Lübnan, Mýsýr ya da Suriye’de terör eylemleri yapan gruplarý destekleyen ülkelerin geri adým atmalarýný saðlayacak bazý geliþmelerin olacaðý da öngörülebilir. Bu, örgütleri destekleyen ülkelerde siyasi-ekonomik krizler yaþanmasý söz konusu olabileceði gibi, devletlerarasý savaþ olasýlýklarýnýn yükselmesi de gündemde olabilir. Ýki ülke arasýnda sorun oluþturan bir adacýk, bir sýnýr ihlali ya da sýnýrlarý aþan bir silah, bu tür gerilimlerin týrmanmasýnda rol oynayabilir.
Ortadoðu’da hangi devlet bu tür bir sürece sürüklenirse, bileceðiz ki terör örgütleri nedeniyle cezalandýrmaya uðruyor. Ancak terör örgütleri marifetiyle zaptý rapta alýnabilecek ülkeler sadece Ortadoðu’da bulunmuyor. Belki ileri bir tahmin olacak ama, 2014 yýlýnda Rusya’nýn Çeçenlerle ya da baþka gruplarla mücadelelerine tanýk olacaðýz gibi. Bu durumda, Kafkasya’dan Ukrayna’ya kadar Rus gücünün sýnanacaðý bir dönemden söz etmek mümkün olabilecek. Muhtemelen birçok konuda dara düþecek Rusya’ya yardým eli yine ABD’den gelecek, tabi Rusya’nýn Ortadoðu’daki etkisini sýnýrlamasý, Çin karþýsýnda da pozisyon almasý karþýlýðýnda.
AB yolu zorlanabilecek
Terör örgütleri üzerinden yürütülen siyasetin AB ülkelerinden Fransa’ya ulaþacaðý tahmini de yapýlabilir. Afrika açýlýmýný yeni bir emperyalizm mücadelesi gibi tanýtan, ABD’nin arayý açtýðý Ýsrail ve Suudi Arabistan ile yakýnlaþma eðilimine giren Fransa’nýn bu çýkýþlarýnýn pek karþýlýksýz kalmayacaðý düþünülebilir. Bu çerçevede Fransa’ya verilebilecek en büyük ceza da, muhtemelen Türkiye-AB iliþkilerinde kolaylaþtýrýcý rol oynamasý olur.
Fransa nasýl davranýr, öngörmek zor. Ancak 2014’de Türkiye-AB iliþkilerinin yeniden heyecanla tartýþýlacaðý öngörülebilir. Bu, bir yandan ABD-AB yakýnlaþmasýnýn ve ABD-Rusya dengesinin yeniden saðlanmasýnýn bir koþulu olarak da gerekli görülebilir, Türkiye’nin istikrarsýzlaþma ihtimalini ortadan kaldýrmanýn da. Dolayýsýyla belirtelim, 2014’de zayýflamýþ, istikrarsýzlaþmýþ ve belirsizlikler taþýyan bir Türkiye’ye de hiçbir büyük oyuncunun ihtiyacý olmayacak. Umalým ki, haklý çýkalým; bu yýlýn Türkiye’yi yeniden oyun kurucu role taþýmasýný dileyelim.