Bugün

Bugün 10 Aðustos 2014.
Türkiye için hayati önem kazanan bir gün. 
Cumhurbaþkanýný halk seçecek. Ve sandýðýn ortaya koyacaðý sonuç, Türkiye’de birçok þeyi deðiþtirecek. 

Adaylardan birisi Ekmeleddin Ýhsanoðlu. O, bugün için “Büyük sürpriz” bekliyor ve yüzde 60 oyla seçimi kazanacaðýný iddia ediyor. Þayet bu sonuç çýkarsa en önce þu ana kadar kamuoyu yoklamasý yapýp, oylarý Erdoðan lehine yüzde 55-35 gibi gösteren araþtýrma kurumlarýnýn iflasýný ilan etmek gerekir. Sonra tabii, Tayyip Erdoðan  adýna bir “Hüsran” destaný yazmak...

Biliyorum, þu yazdýklarýma gülüyor, belki de bu ihtimali ciddiye alýp üzerine deðerlendirme yaptýðým için öfkeleniyorsunuz. Ama bizim iþimiz her ihtimali görmek. Dediðimiz, Ýhsanoðlu’nun böyle bir hayal dünyasý var, mesela kendisi bunu ciddiye alýyorsa yaþayacaðý “Hüsran duygusu” bir yandan, ciddiye almayýp taraftarlarýna öylesine bir gaz verme ameliyesinde bulunuyorsa, yaþýna baþýna bakmadan karþý karþýya kalacaðý “ciddiyet sorgulamasý” bir baþka yandan devreye giriyor.

Sandýk sonuçlarý tahminleri, beklentileri doðruladýðý yani Tayyip Erdoðan’ýn diyelim yüzde 60 gibi bir sonuçla ipi göðüslediði ve tabii olarak “Çatý”nýn oylarýnýn yüzde 35’lerde kaldýðý bir durumda, kýyametin öncelikle CHP ve MHP’de kopacaðý aþikar. CHP artý MHP ve artý içlerinde Haydar Baþ’ýn da bulunduðu 12 parti daha... Haydar Baþ’ýn Gülen Camiasý’ný ekleyin, onun da yanýna bilmem ne kadar Alevi derneðini ilave edin ve sandýktan çýkan hüsraný seyredin. Yüzde 35..

Ne dersiniz, bu sonuç CHP ve MHP’yi patlatýr mý? Beklemezsiniz deðil mi, Kýlýçdaroðlu ve Bahçeli yerlerinden kýpýrdamaz deðil mi?

Olsun, ama öyle bir sonucun, öncelikle CHP ve MHP’de, ardýndan tüm o çok renkli destekçi dünyada sancýlara yol açacaðý muhakkak.

Tayyip Erdoðan’ýn ipi göðüslediði bir Cumhurbaþkanlýðý seçimi de Türkiye için, bir baþka yolculuðun baþlamasý anlamýna geliyor.

Öncelikle Çankaya’nýn içinin nasýl dolacaðý açýsýndan... Belli ki Tayyip Erdoðan, yoðurdu kendi usulünce yiyecek.

Tayyip Erdoðan... Bugüne kadar politikayý aðýrlýklý olarak “beden dili” ile yapan bir siyasetçi. Beden diline yürek dilini katan bir adam. Kabul edin, etmeyin bu da siyasete ayrý bir renk getiriyor. Þimdi diyor ki: “Anayasada yazýlan içeriði ben Çankaya’ya kazandýracaðým.” Buna ne diyebilirsiniz ki? Bakanlar Kurulu’na baþkanlýksa baþkanlýk... Bunu hakiki anlamda yapacak. “Ýcranýn tepesi” olmaksa olmak, bunu sahici anlamda icra edecek. “Baþkomutanlýk”sa baþkomutanlýk. Bunun hakkýný verecek. Bunlarýn içini dolduracak. Bunun adýný koyun koymayýn, Tayyip Erdoðan usulü bir “Cumhur” “Baþkanlýðý” devreye girecek.

Tabii bunun bir de “Hükümet” gibi paydaþý olacak. Baþbakan gibi, bakanlar gibi. Tabii onunla baðlantýlý olarak “parti” gibi, onun genel baþkaný gibi...

Cumhurbaþkanýnýn tarafsýzlýðý, bu yeni durumda yeni bir içerik kazanacak. Bunlarýn tamamý “fiilen” kitabýna uyabilir. Bir yerde “yorum” meselesi. Bir sanat eseri de kitapla yorum arasýnda farký kabule þayan görmez mi? Tiyatro, sinema, musiki... Sanatkarýn sesi tonu, beden dili, dudaðýndaki kývrým, gözlerindeki eda... Her þey her þey güfteyi, besteyi, senaryoyu farklýlaþtýrmaz mý?

Türkiye, bir “Tayyip Erdoðan Cumhurbaþkanlýðý” deneyimi yaþayacak. Elbette kitaplarda yazanlara uygun ama, Erdoðan yorumu ile...

Erdoðan, kurucusu olduðu parti ile iliþkiye de yeni bir yorum getirmek istiyor. Bu noktada Erdoðan’dan sonra Ak Parti’nin kim tarafýndan nasýl yönetileceði, en çok önem kazanan sorun haline geliyor denebilir. Þu anda Ak Parti iktidar partisi, 2015 seçimlerine kadar bu böyle, Tayyip Erdoðan’ýn Çankaya projeleri için Ak Parti’nin sonrasýnda da baþarýlý olmasý gerekiyor, onun için Ak Parti’yi sonralarda da baþarýya götürecek bir yapýlanma hayati önem taþýyor.

Bugün önemli.

Hayýrlar getirir inþaallah.