Özgür Gazze’ye doðru yola çýkan Mavi Marmara, evvela Türkiye’nin özgürleþmesine hizmet etti. Baþbakan Erdoðan’ýn Davos’taki “One Minute” çýkýþýyla baþlayan süreç, Mavi Marmara’yla taçlandý.
Dört senedir Türkiye’nin üzerinde Ýsrail’in gölgesi yok.
Ýsrail elbette çýldýracak.
Pensilvanya elbette çýldýracak.
Onlar, Mavi Marmara’nýn ‘kaptan’ý Bülent Yýldýrým’a elbette diþ bileyecekler.
Bizim bazý arkadaþlarýmýza ne oluyor, onu anlamýyorum.
ÝHH Baþkaný Bülent Yýldýrým’a kýl oluyor, gýcýk oluyor, uyuz oluyor bazý arkadaþlarýmýz.
Bu tepkilerini, fýrsat buldukça ÝHH’nýn ayaðýna çelme takmaya kadar vardýrýyorlar.
Bir yandan Mavi Marmara’yý savunuyor, öbür yandan “Hâlâ Mavi Marmara’da” diye kýzýyorlar Bülent Yýldýrým’a (Kendileri, onca kardeþimizin þehit edildiði ve tarihin son dört yýlýna damgasýný vuran Mavi Marmara’yý görmek için Sarayburnu’na kadar gitme zahmetine bile katlanmadýlar.)
Bülent Yýldýrým’a demediklerini býrakmýyorlar.
Gerçekten demediklerini býrakmýyorlar.
Simasýndan üslubuna kadar her þeyine laf ediyorlar Bülent Yýldýrým’ýn.
Adem Özköse ve Hamit Coþkun kanlý Esed rejiminin elinden kurtarýldýðýnda, bu kardeþlerimizin kurtulduðuna sevinmekle beraber, iþi kotaran adam Bülent Yýldýrým olduðu için asaplarý bozuldu.
Þam’ýn aðýr bombardýman altýndaki Duma ilçesine bile ölümü göze alýp bizzat giderek yürüttüðü insani diplomasiyle Hür Suriye Ordusu’nun elindeki 49 Ýranlý Devrim Muhafýzý’na karþý Esed rejiminin zindanlarýndaki 2100 mazlumu serbest býraktýrmayý baþardýðýnda da “Gene mi Bülent Yýldýrým?” diye homurdanmadan edemediler.
Kendilerince makul gerekçeleri var.
“Batýlýlarýn tepkisini çeken, onlarý irite eden Bülent Yýldýrým’ýn öne çýkmasý iyi deðil. Çekilsin artýk. ÝHH baþkanlýðýndan istifa etsin” diyorlar; Suriye’deki insani diplomasiyle ne alâkasý varsa!
Ben baþka bir alâka kurayým:
Batýlý emperyalistler / Siyonist Ýþgal Rejimi kendisine kýl oluyor diye Bülent Yýldýrým’ýn istifasýný isteyenler, Baþbakan Erdoðan’ýn, Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu’nun ve MÝT Müsteþarý Fidan’ýn da istifasýný istesinler!
Malum, uluslararasý sistemin aðalarý onlara da kýl oluyor.
***
“Peki, Ýsrail ve Türkiye tam da Mavi Marmara için tazminat ve Gazze’ye yardým konularýnda anlaþmak üzereyken, mahkemeden Ýsrailli üst düzey yetkililer için yakalama kararý çýkartýlmasý sabotaj deðilse nedir? Buna ne diyorsun?”
Buna da þunu diyorum:
Ýsrail’e özür dileten, tazminat ödemeyi kabul ettiren, “Türkiye Gazze’ye yardým gönderebilir” dedirten hükümetin baþarýsýný öpüp baþýmýzýn üstüne koyarýz.
Bülent Yýldýrým da öpüp baþýnýn üstüne koyar.
Mahkeme süreci bundan baðýmsýz bir süreç.
Henüz Türkiye ve Ýsrail hükümetleri arasýnda bir mutabakat zemini oluþmamýþken Adalet Bakanlýðý’nýn izniyle açýlan ve dünyanýn dört bir yanýndan yüzlerce tanýðýn dinlenmesiyle belli bir noktaya gelen bir süreç.
“Þimdi madem Ýsrail Türkiye’ye taviz veriyor, öyleyse geldiðimiz noktadan pat diye geri dönelim” diyemeyeceðimiz, demek de istemeyeceðimiz bir durum söz konusu.
Yakalama kararý, mahkeme dosyalarýnda senelerdir biriken müthiþ bir müktesebata dayanýyor.
Ne yapsaydýk yani?
Tarihi çok önceden belirlenmiþ olan o duruþmada “Biz þikâyetimizden vazgeçtik” mi deseydik?
Mahkeme, yýllarýn müktesebatýný yok sayýp takipsizlik kararý filan mý verseydi?
Filistin’e, bütün Ýslam dünyasýna, bize güvenen ve omuz veren vicdan sahibi Batýlýlara rezil olmaz mýydýk o zaman?
Türkiye’nin itibarý beþ paralýk olmaz mýydý?
“Hükümet baský yaptý, ÝHH’cýlar çark etti, mahkeme boyun eðdi” demez miydi insanlar?
Ýnanýn, “One Minute” karizmasý bile çizilirdi.
***
Bülent Yýldýrým’ýn dediði gibi:
“Ýsrail, çýkardýðý doðalgazý ihraç etmek için Türkiye’ye muhtaç. Türkiye ile her þekilde anlaþmaya muhtaç. Ýsrail’den istediðimiz her þeyi alýrýz biz.”
Rahat olmak lazým.
Bilhassa, Bülent Yýldýrým görevinin baþýndaysa.
Ýyi bir kriz yönetimiyle hükümet o ödünleri Ýsrail’den -mahkemenin verdiði yakalama kararýna raðmen- koparýr; ama Ýsrail ileride çark edip Türkiye’nin Gazze’ye yardýmlarýna mani olursa, gözler ille de Bülent Yýldýrým ve arkadaþlarýna çevrilir.
Türkiye, Bülent Yýldýrým’la daha güçlü.
Velhamdulillahi Rabbi’l Alemin.