Mayýs 1919’un 100. yýldönümü yaklaþýrken, Osmanlý’nýn rüzgarda kuru bir yaprak gibi savaþa itilmesini izleyelim.
Osmanlý Ýmparatorluðu 1. Dünya Savaþý’na planla ve stratejik hedeflerle girmedi. Devlet-i Aliyye kendi dýþýndaki planlardan habersiz, hazýrlýksýz ve güçsüz þekilde savaþa itildi. Büyük devletler zaten Osmanlý topraðýný paylaþmaya, Türklüðü yok etmeye kararlýydý. O planlarý adým adým uyguladýlar.
Osmanlý’nýn savaþa itilmesinde iki Alman gemisinin Çanakkale’ye gelmesinin etkili olduðu bilinir. Ancak bu tesadüf deðildi. Gemiler, Osmanlý’yý savaþa sokmak için Çanakkale’ye yollanmýþlardý. Gemilerin Çanakkale’ye geleceðini Bab-ý Âli bilmiyordu. Sonradan Karadeniz’e çýkýp Rus limanlarýný bombalamalarý savaþý baþlatmýþtýr ama o da tesadüf deðildir. Almanya için en baþtan hedef, Osmanlý’yý savaþa itmekti.
Osmanlý, Goeben ve Breslau’nun 29 Ekim 1914’te Karadeniz limanlarýný bombalamasýyla savaþa girmedi. Goeben ve Breslau 10 Aðustos’ta planla Boðaz’a geldiler. Ýki gemi oldu-bitti ile Çanakkale’den geçtiðinde Osmanlý taraf olmuþ, Almanya’ya eklemlenmiþti. Savaþ zaten Avrupa’da 1 Aðustos 1914’te baþlamýþtý. Osmanlý da günler içinde kontrolsüz biçimde savruldu.
Osmanlý’nýn Almanya ile ilk baðý, 1913’te, daha Balkan yenilgileri sürerken Alman General Liman Von Sanders’in ‘Osmanlý ordusunu toparlamak için’ Ýstanbul’a yollanmasýyla baþladý. Almanya Boðazlar, Anadolu ve Baðdat’a dek bölgeyi, demiryolu ile birlikte kontrol etmek istiyordu.
Mayýs 1913 - Haziran 1914 döneminde Osmanlý topraklarýný paylaþmak üzere Almanya-Avusturya-Ýtalya’nýn ve Ýngiltere-Fransa-Rusya’nýn ayrý ayrý ve ayrýntýlý planlarý vardý.
24 Mayýs 1913’te Alman Ýmparatoru-Kayzeri Wilhelm’in kýzýnýn düðünü vardý. Düðüne, Ýngiltere Kralý 5. George ve Rus Çarý 2. Nikola da katýlýyordu, zaten hepsi akrabaydýlar. Alman Dýþiþleri belgelerine göre, Wilhelm, düðün sýrasýnda kuzenleri Kral George ve Çar’a, Ýstanbul’a bir general yollayacaðýný söyler ve zýmni onay alýr. 1914’te Rusya, bu generalin varlýðýna þiddetle karþý çýkacaktýr, þartlar deðiþmiþtir.
14 Aralýk 1913’te ‘Liman Paþa’ Ýstanbul’a gelir. Alman askeri heyeti sonra 60 subaya yükselecek ve Ýstanbul, bir Alman garnizonuna dönüþecektir.
28 Haziran 1914’te Saraybosna’da suikast iþlenmiþti. Dünya haftalar içinde büyük savaþa gidiyordu. 22 Temmuz 1914’te Ýstanbul’daki Alman elçisi Wangenheim, Berlin’e ‘Enver Paþa bizle ittifak anlaþmasý yapmak istiyor’ diye yazdý. Avrupalý büyük güçler arasýnda sýkýþan Osmanlý nazýrlarý kendi aralarýnda oylama yapmýþ, Ýttihatçý çoðunluk Almanya ile ittifaký uygun görmüþtü. Liberaller diye anýlan azýnlýk da, Ýngiltere-Fransa ile ittifak istiyordu.
Ýþin ilginci, Ýstanbul’daki Alman Büyükelçi, zayýf Osmanlý ile ittifakýn faydasýna inanmamaktaydý. Bunu yazýp Berlin’e yolladý. Ýstanbul’dan gelen bu gizli telgrafý okuyan Kayzer Wilhelm, kâðýdýn kenarýna not düþtü: “Teoride doðru, ancak bu þartlarda yanlýþ bir görüþ. Yapýlmasý gereken, Balkanlarda bütün silahlarýn Avusturya adýna Slavlara dönmesi ve ateþlenmesidir. Bu yolda Türk-Bulgar ittifaký da kabul edilmelidir. Bunlar fýrsatçý politikalardýr ve bu durumda böyle politikalar izlenmelidir” (Aussenpolitik. Cilt 8. Sayfa 562-563)
Ýmparatorun Osmanlý’ya iliþkin yazýþmalara bizzat taraf olup, diplomatik memur gibi telgraflarý okuyup yorumlamasý, hayli ilginç. Daha da ilginci, Ýstanbul’un büyük komplodan habersiz, uzak ve ihtiyatsýz biçimde kendini sel sularýna kaptýrma arzusuydu.
Sadrazam Said Halim Paþa 23 Temmuz’da Alman elçisine “Biz Almanya ile sadece Rusya’ya karþý ittifak istiyoruz. Ýngiltere ve Fransa’ya karþý deðil” der. Alman elçisi Wangenheim’ýn pek umurunda deðildir. Bu bilgiyi de Berlin’e yollar. Ýstanbul’dan gelen telgraflara ayrý merak gösteren Kayzer Wilhelm, bu bilgiye büyük tepki gösterir ve yine yazar: “Osmanlý size kendini veriyor”!! Reddetmek ya da küçümsemek, Türklerin Rusya-Galya ikilisine yanaþmasýna neden olacaktýr. O zaman da Osmanlý üzerindeki etkimiz hemen biter. Wangenheim, ittifak konusunda tereddütsüz biçimde Türklere kendisini açmalý, ne istediklerini öðrenmeli ve bize bildirmelidir! Hiçbir hal ve þart altýnda Türkleri geri çevirme lüksümüz yoktur.” Ýmparator ünlem koyduðunda, kýzmýþ demekti. Muhatabýný o ünlemin altýna gömebilirdi!
Kayzer, büyük resmi görmektedir, haritayý bilmektedir ve haritanýn parçasý olarak Osmanlýyý elinde tutmaya kararlýdýr.
Alman belgelerine göre Said Halim Paþa, Wnagenheim’dan yalnýzca Rusya’ya karþý ittifak için gizli bir anlaþma taslaðý hazýrlamasýný ister. Bu anlaþma nazýrlarýn çoðundan gizlenecektir.
Anlaþma tümüyle Alman çýkarlarýna hizmet etmekte ve Osmanlý üzerinde tam hakimiyet kurmaktadýr. Kayzer 31 Temmuz’da Avusturya askeri ataþesine büyük gizlilik kaydýyla bilgi verir: “Anlaþma, Osmanlýnýn Liman Von Sanders komutasýnda 5 ordu ile Rusya’ya yürümesi taahhüdü içeriyor”... Ýstanbul’da Almanya ile ittifak peþinde olanlarýn kaçý, bu yükümlüðün farkýndaydý?
Kayzer’in harfi harfine bildiði, Sultan Reþad’a usulen sunulan 2 Aðustos 1914 Almanya-Osmanlý ittifak anlaþmasý, gizliydi. Anlaþmayý Ýstanbul’da sadece 5 kiþi biliyordu. Anlaþmanýn gerçekten ne anlama geldiðini de, sadece Enver ve Talat Paþalar bilmekteydi. Enver Paþa’nýn, çok mutlu olduðu muhtelif kaynaklarca anlatýlýr. Almanya zaten bir gün önce 1 Aðustos’ta Rusya’ya savaþ ilan etmiþti. Aðustos 1914, Osmanlýnýn kendi çýkarý, kendi zamanlamasý ve kendi kontrolünde geliþmiyordu. Çýkarlar, hedefler ve eldeki güç hesaplanmamýþtý, rüzgar sürüklüyordu.
Alman Avusturya-Macaristan Osmanlý Bulgar ittifaký.
Temmuz 1914’te Alman Ýmparatoru Wilhelm Osmanlý’yý baðlamaya çalýþmaktaydý. Bu arada Ýngiltere-Fransa’ya yakýn duran Yunanistan’ýn ‘ani bir saldýrýyla Çanakkale Boðazý’ný iþgale çalýþacaðý’ yolunda bir istihbarat Wilhelm’e ulaþtý.
Wilhelm, Yunan Kralý Konstantin ile de akraba idi. Kayýnbiraderine haber yolladý: “Türklerle ittifak anlaþmasý yapmaya çalýþýyorum, sakýn oraya saldýrma. Ayrýca, bize sen de katýl.”
Konstantin, Osmanlý’ya saldýrma niyeti olmadýðýný söyler ve asýl Osmanlý’nýn, can düþmaný Bulgaristan ile nasýl ortaklýk yapacaðýný sorar. Kayzer, öfkelenmiþtir: “Rusya’ya karþý savaþmak üzere Osmanlý ile ittifak yaptým. Yunanistan bize katýlmazsa, bizden düþman muamelesi görür.” 4 Aðustos’ta Berlin Atina’ya “Alman, Osmanlý, Bulgar, Romen ittifaký tamam, Akdeniz’deki Alman gemileri yakýnda Osmanlý donanmasýna katýlacak” der.
Akdeniz’deki Goeben ve Breslau’nun Boðaz’a geleceðini Berlin ve Atina bilmektedir, ancak Ýstanbul’un haberi yoktur. Almanya’da plan yapýlmýþtýr ve Ýstanbul her þeyden habersiz, oldu-bittilere uymaktadýr.
Avrupa güçleri Aðustos’ta karþýlýklý savaþ ilan ederken, Osmanlý’nýn þimdilik kenarda kalmasýný istiyorlardý. Osmanlý, ihtiyaca göre hedef olacaktý.
Ýstanbul zaten Almanya ile gizli anlaþmanýn ayrýmýnda deðildi ve herkese “Tarafsýzýz” diyordu. Ýngiltere, Osmanlý tarafsýzlýðýndan memnundu. Mýsýr’ý korumaya almadan, Hindistan’da topladýðý kýtalar Süveyþ’ten geçmeden, Doðu Akdeniz’in karýþmasýný istemiyordu. Üstelik Halifenin Ýngiliz ve Fransýz sömürgelerindeki Müslümanlarý ayaklandýrmasýndan kaygý duymaktaydýlar. Almanya da bu ihtimale bel baðlamýþtý. Sonra ayaklanma kaygýlarýnýn yersiz olduðu anlaþýldý.
Osmanlý gizli anlaþmasýnýn ertesi günü, 3 Aðustos’ta Almanya, Fransa’ya savaþ açtý… Ayný gün Ýngiltere, Osmanlý için yapýlan Sultan Osman ve Reþadiye zýrhlýlarýna el koydu.
Gemilerin parasý fedakarlýkla toplanmýþtý. Bu gemilerle Osmanlý Ege’de Yunanistan’a net üstünlük kuracak, Karadeniz’de Rusya’yý tehdit edecekti. Yunanistan’ýn, bu gemilerin Osmanlý’ya verilmemesi için bütün yollarý denediði biliniyordu. Yunanistan tarih boyunca Türkiye’nin silah alýmlarýný önlemeye çalýþmýþtýr.
Gemilere el konmasý, Osmanlý’yý Almanya’ya daha da yakýnlaþtýrdý. Ýstanbul’da Ýngiltere’ye büyük tepki doðdu, ancak Londra’nýn umurunda deðildi. Asýl dertleri Almanya idi: 4 Aðustos’ta Almanya, Belçika üzerinden Fransa’ya saldýrdý. Ýngiltere de Almanya’ya savaþ ilan etti.
Alman Genelkurmayý zaten Goeben ve Breslau’yu Çanakkale’ye yönlendirmiþti. Alman gemileri her durumda Boðazlardan geçecekti. Ýstanbul’un bundan haberi yoktu.
Berlin, gizli Türk-Alman anlaþmasýndan Ýstanbul’un cayabileceðini oyalamaya geçeceðini düþünüyordu. O yüzden Goeben ve Breslau fiili durum yaratmak üzere 10 Aðustos’ta geldiler. Anlaþma olmasa da Osmanlý, Boðazlarý Alman gemilerine açarak safýný seçmiþti.
Ýki Alman gemisi pratikte Almanya’nýn Saray ve Babýali üzerindeki kontrolünün araçlarýydý. Ýki gemi Ýstanbul önlerindeyken kimse Almanya’ya itiraz edemezdi.