Fenerbahçe; zorlu gördüðü Trabzon deplasmanýnda, tarihinde ilk kez bu kadar rahat kazanan oldu.
Halbuki maçýn hemen baþýnda Trabzon oyuna iyi baþlar gözükürken, ilk 15 dakika sonrasýnda Fenerbahçe sahaya aðýrlýðýný koyan taraftý. Hasan Ali’nin geliþtirdiði akýnda Alper’e al at pasýný Alper de topu iyi kontrol ederek, düzgün bir vuruþla takýmý adýna golü kaydetti.
Daha sonrasýnda bu kez Nani’nin gol pasýnda Volkan, Fenerbahçe’nin ikinci golünü atan oldu. Özer’in kaleye giden þutunu, Hasan Ali’nin elleriyle engellemesi, penaltý olmalýydý. Ama en yazýk ki maçýn hakemi Bülent Yýldýrým, görmezden gelerek geçiþtirdi. Bunun dýþýnda Trabzon’un maç boyunca kayda deðer görüntü veren bir gol pozisyonunu göremedik.
Nani’nin atmýþ olduðu üçüncü Fenerbahçe golü, takýmýný olaðanüstü rahatlattý. Ayrýca Nani; istekli oyunu, attýðý gol, yaptýðý gol paslarýyla, kendisinden bekleneni verendi.
Van Persie ise durdu durdu; bir frikik pozisyonunda Fenerbahçe’nin dördüncü golünü atýnca, takýmý adýna farklý galibiyetin müjdecisi oldu.
Gelelim gecenin asýl olayýna... Trabzonlu dostlar hiç kusura bakmasýn; böyle bir Trabzon takýmýný izlemek herhalde onlara zul geliyor. Bildiðimiz eski Trabzon, rakip kim olursa olsun, özellikle kendi sahasýnda ve seyircisi önünde, her takýma kök söktürendi. Ama þimdilerdeki Trabzon’a bakýnca, akýllara durgun veren derecede, mazisini inkar eden, sýradan bir takým haline dönüþmüþ olduðunu gördük. Yazýk, günah deðil mi? Bu kadar transfer paralarý ödüyorsun, ama baþarýya bir türlü ulaþamýyorsun.
Kendi takýmlarýný bu kadar baþarýsýz gördükten sonra taraftar da tribünleri yýkma noktasýna gelip sahaya inerken; infialini göstermiþ oldu.
Fenerbahçe, þampiyonluk yolunda Beþiktaþ ile kýyasýya yarýþa devam eder gözükmeye baþladý. Sonucu hep beraber bekleyip görelim.