Kitabýn ortasýndan hatýrlatmakta yarar var: Beyazsaray’ý kontrol eden radikal Evanjelik-Siyonist hareket açýsýndan “Müslüman” Recep Tayyip Erdoðan ile “Ortodoks Hýristiyan” Aleksandar Vucic açýsýndan bir fark yoktur.
Bizim Mete Yarar ile Ceyhun Bozkurt’un kitaplarýna yerleþtirdikleri çok doðru baþlýkta olduðu gibi “Tanrý’yý kýyamete zorlayan” bir deli grubu þu anda Amerika adlý süper gücü yönetiyor.
Yarýn, elden-ayaktan düþmüþ ya da iþbaþýna kendilerine borçlu olarak gelmiþ bir Türk liderini de yakaladýklarýnda ayný fotoðrafý oluþturacaklarýndan emin olabilirsiniz.
Evanjelik-Siyonist bu kadro açýsýndan kendilerinden olmayan uluslarýn bir önemi yok, onlarý zaten doðuþtan “öteki…” Kolay öldürülebilir, aþaðýlanabilir, tehdit edilebilir, ekonomik damarlarý kesilip yeri geldiðinde açlýkla bile karþýlaþabilirler…
Vucic, ülkesinin büyükelçiliðini Kudüs’e taþýyacaðýný Trump’ýn konuþmasýndan öðrendi, döndü baktý imzaladýðý metne, orada öyle yazýyordu…
Siz, FETÖ tarzý Amerikan emperyalizminin bekçi köpeði örgütlerin bir tek Türkiye’de mi olduðunu sanýyorsunuz, Evanjelik-Siyonist hareketin hedeflediði bütün “öteki devletlerde” benzer ihanet þebekelerinin varlýðý açýk gerçektir.
Vucic, önce ekonomi sonra da diplomasi bürokrasisindeki örgütlenmelerin nasýl çemberine alýndýysa, sonunda bu hale geldi…
Böyledir: EVANJELÝK-SÝYONÝST EMPERYALÝZM ÝLE UZLAÞMA ÇABASI, MÝLLÝ OLARAK ADLANDIRILAN LÝDERLERÝ ENÝNDE-SONUNDA BU FOTOÐRAFA TAÞIR…
Siyasette kalýcý bir deðer taþýmak istiyor musun, gidip, Beyazsaray’da Trump’ýn karþýsýna oturmayacaksýn!.. Heyetler arasý görüþme yapýp, daðýlacaksýn…
Trump, yaklaþmakta olan seçim gününe dönük bir dýþ politika manevrasýný daha gerçekleþtirdi. Müslüman nüfuslu Kosova ile 2012’den bu yana Avrupa’nýn kapýsýnda beklemekten fena halde sýkýlmýþ Sýrbistan’ý Kudüs’e çekti.
Ýki yýldýr Sýrbistan-Kosova uzlaþmasý için çaba gösteren Richard Grenell’in bu süreçte iki taraftan iki talebi oldu: 1- Eþcinsellik konusunda kanunlarda tam liberallik (çünkü adamýn Mat Lashey isimli bir “kocasý”var, kendisini Türk toplumuna beka mücadelemize dönük potansiyel riski nedeniyle tanýtmýþtým-1) 2- Ýsrail’in Büyükelçilikleri Kudüs’e taþýyacak ölçüde tanýnmasý…
(Kosova Ýsrail’i tanýyýp Kudüs’te büyükelçilik açacak ölçüde aþaðýlýk bir adýmý atan Müslüman nüfuslu ülke olmaya can atýyor olabilir ama, bunun için önce Ýsrail’in kendisini tanýmasý gerekiyor. Ýsrail, Kosova’nýn Filistin için örnek oluþturacaðý düþüncesiyle bu bölgenin baðýmsýzlýðýna baþtan beri karþý…)
Vucic’in bu fotoðrafý, siyasi geleceðini Avrupa Birliði ve ABD ile iyi iliþkilere dayandýrmýþ bir Atlantikçi Balkan siyasetçisinin sonunu getirir mi, yüksek ihtimal, ama kesin olan bu fotoðrafýn, yeni bir “Balkan savaþýnýn” da tetikçisi olacaðýdýr.
Sýrp milliyetçiliði güçlü bir siyasi harekettir.
Aþaðýlanmayý kabul etmeyecek, Rus Ortodoks Kilisesi ve Kremlin’in desteðinde karþý saldýrýyý en kýsa zamanda baþlatacaktýr.
Müslüman Boþnak toplumunun Karadað’daki Sýrp milliyetçi hareketinin saldýrýlarýyla karþýlaþtýðý bir dönemde, Kosova üzerinden Sýrp-Arnavut çatýþmasýnýn da ilk seslerini duyacaðýz kuþkusuz…
Bu, Rusya’nýn, Ortadoðu-Doðu Akdeniz denkleminden sonra, Balkanlar’a da dönüþünün zemini olacaktýr…
Tarih: 22.Aðustos.2020. Yer Ýstanbul/Vahdettin Köþkü. Cumhurbaþkaný Erdoðan, beraberinde MÝT Baþkaný Hakan Fidan, Cumhurbaþkanlýðý Sözcüsü Ýbrahim Kalýn ve Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun ile birlikte HAMAS heyetini kabul ediyor.
HAMAS heyetine, Siyasi Büro Baþkaný Ýsmail Haniyye baþkanlýk ediyor.
Suriye-Sirte hattýnda Rusya karþýsýnda NATO “müttefiklerimiz”(!) tarafýndan yalnýz býrakýldýðýmýz, aksine, ayný müttefiklerin(!) donanmalarýyla Doðu Akdeniz’de kuþatma hazýrladýklarý bir dönem…
Beyazsaray’daki radikal Hýristiyan manyaklarýn Ýsrail için dünyayý yakmaya hazýrlandýklarý bir dönemde, Erdoðan Türkiye adýna anti-emperyalist bir duruþ sergiliyor…
Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Hami Aksoy’un, 25 Aðustos 2020 günü yaptýðý açýklamayla HAMAS’ý “terörist” ilan eden, Türkiye’nin uluslararasý toplumda izole olduðunu da savunan ABD’li mevkidaþý Morgan Ortagus’a verdiði cevap ise “tarihi kimlik” taþýyor. Bir cümlesini aktarayým devamýný linkten okuyun (2): "Kaldý ki kendi terör örgütleri listesinde yer alan PKK’ya açýk destek veren, FETÖ elebaþýna ev sahipliði yapan bir ülkenin, üçüncü ülkelere bu konuda söz söylemeye hiçbir hakký bulunmamaktadýr.”
Gazi ve silah arkadaþlarýnýn emperyalizmi püskürtüp, Sevr Anlaþmasý’ný da yýrtýp atarak kurduklarý devletin “gerçek aklý” budur…
Türkiye’de iç siyaset açýsýndan ana kriter de þudur: Kim emperyalizm karþýsýnda kem-küm ediyor, Evanjelik-Siyonist saldýrýnýn proje örgütleri FETÖ ve PKK karþýsýnda uzlaþmacý-ittifakçý kimlik sergiliyorsa, onlarý tarihin çöp tenekesine atýn…
“Yeniden Kuvvayý Milliye Ruhu”, þerefli bir millet olmanýn tek zeminidir…
Ölürüz, namerde muhtaç olmayýz…
Budur… Tartýþmayýz…