Madenci anlatmýþ: O madene inmeye korkuyorum... Hava yok, kapkaranlýk, birþey görünmüyor. Vardiya bitince oradan çýktýðým için dua ediyorum. Sabah kalkýnca ayakkabýlarýmý giymek istemiyordum... Ýþe gitmekten ölümüne korkuyorum, çünkü kötü birþey olacak -33 yaþýndaki madenci Gary Wayne Quarles 4 Nisan Pazar günü lokantada yemek masasýnda arkadaþýna bunlarý anlatýyordu. 9 ve 11 yaþýnda iki çocuk babasýydý. 18 yaþýndan beri madenciydi. Yer, ABD’nin kömür havzalarýyla ünlü Batý Virginia eyaleti.
Gary, Upper Big Branch kömür madeninde tamburlu kesici makinesinin operatörüydü. Yani madenin en ucunda kömürü çýkaran makinayý çalýþtýran adam. Kullandýðý dev makina, dönen büyük týrnaklý tamburla 300 metre enindeki kömür damarý boyunca bir uçtan bir uca gidip gelerek damarý traþlayan, kömürü parçalayýp kopartan ve taþýnýr parçalara ayýran kazma makinasý. Gary’nin dert yandýðý arkadaþý ise ayný madende güvenlik eksiklerini Ýþ Güvenliði müfettiþine anlattýðý için bir yýl önce þirketten kovulmuþtu, yakýndaki bir baþka madende çalýþýyordu.
Gary, arkadaþýnýn çalýþtýðý madende çalýþmak istiyordu. Ýki madenci konuþurken, 30 km kilometre uzaktaki Upper Big Branch kömür madeninde su tahliyesi yapan pompalar durmaya baþlamýþtý. Su tahliye edilmedikçe, zaten havalandýrma sorunlarý olan madene hava girmiyordu. Gaz birikmeye baþlamýþtý: Metan gazý... Tahliye edilmezse biriken, sonra da patlayan ölüm gazý... Pompalarýn durduðu ancak ertesi gün fark edilecekti, çünkü o pazar Paskalya tatiliydi, madende çalýþma yoktu.
Gary 5 Nisan Pazartesi 06:40’ta baþlayan vardiyaya girdi. Gün boyunca iþçi ve amir olarak 190 kiþi madene girip çýkacaktý. Olay sýrasýnda madende 45 kiþi vardý. Ekipler altýþar-sekizer gruplarla çalýþýyordu.
Ýki yeni ve tecrübesiz iþçi su pompalarýna bakmakla görevlendirilmiþti. Ýkisi madene girdiklerinde hava olmadýðýný fark ettiler. Panonun olduðu alana doðru eðim vardý, uç noktalarda aþýrý su biriktiðini gördüler. Boðazlarýna kadar suyun içine girip pompalarý çalýþtýrmaya uðraþtýlar. Baþlarýnda olmasý gereken formen yoktu. Rahatsýz olduðunu söylemiþ, dinlenme noktasýnda uzanmýþ, yatýyordu. Ellerinde olmasý gereken metan ölçüm cihazý yoktu, vermemiþlerdi. Aslýnda ölçümü, yatan formenin yapmasý lazýmdý. Yapmamýþtý, aletin bozuk olduðunu biliyordu. O günden önceki 6 ay boyunca da ölçümlerin sistemli yapýlmadýðý daha sonra anlaþýlacaktý. Çünkü aletin hafýzasýnda ne gün ne ölçüldü, kayýtlýydý. Aletinin aylýk bakým ve kalibrasyonun yapýlmadýðý da sonradan kayýttan anlaþýlacaktý.
Ve her zaman aþýrý soðuk olan maden, o gün aþýrý sýcaktý. Her zamanki alýþkanlýkla kat kat giyinen madenciler, terlemeye, giysilerini çýkarmaya baþlamýþlardý. O sýrada pompacýlar çalýþmayan 6 pompadan 4’ünü çalýþtýrmayý baþardýlar. Saat 13:50 idi.
Durumun normal olmadýðý yolundaki iþaretler birden fazlaydý. Hafta sonundan önce madenden dýþarý kömür tozu uçuþuyordu, normali buydu. Pazartesi vardiyaya geldiklerinde ise kömür tozu madenin içine akýyordu. Havalandýrma yönü deðiþmiþti. Olmasý gereken bu deðildi.
Bu arada madende üretim sabahtan beri aralýklý yapýlýyordu. Saatte 2.300 ton kömür çýkaran 3.4 milyon dolar deðerindeki 90 tonluk kesici, parça arýzasý nedeniyle bazen duruyordu. Bir ara çalýþtý, durdu. Sonra saat 14:30’da yeniden çalýþmaya baþladý.
Bir noktada konveyor bant geçiþi için kazý yapýp kaya delen ekip, hava akýmýnýn normal olmadýðýný, kömür tozlarýnýn aþýrý biriktiðini oradaki formene söyledi. Formen -Bakarýz- deyip uzaklaþtý. O noktada kömür tozu sis bulutu gibi ayaðý kaplamýþtý. Saat 14:50.
Ayný sýrada baþka bir noktadakiler gözlerinin yanmaya baþladýðýný, görme zorluðu çektiklerini kontrole bildirdiler. Gaz sýzýntýsý demekti ve saat 15:00’i gösteriyordu...
Madende felaketin unsurlarý tamamdý: Bir süredir metan birikiyordu, havalandýrma yetersizdi ve galerilerde normalin üzerinde kömür tozu birikmiþti. Bir kývýlcým metaný ateþleyebilir, alev de kömür tozuyla karýþýp bomba gibi patlayabilirdi. Patlama sonrasýnda yangýn çýkar, ocaktaki oksijeni bitirene kadar yanar, sonra da geride canlý býrakmazdý.
Saat 15:00-15:02 arasýnda böyle oldu. Bu anda yukarýda madenin dýþýndakiler havalandýrmalardan beyaz dumanýn dýþarý püskürtmeye baþladýðýný ve madenden gökgürültüsünü andýran sesler geldiðini duydular. Kötü birþey oluyordu... Kontrol, telsiz ve kablo telefonlardan -Herkes dýþarý, Herkes çýksýn- diye baðýrmaya baþladý. Cevap veren yoktu. Dýþarýda þantiyede olanlar milisaniye farkla birbiri ardýna patlayan ancak alýþkýn olmayan kulaklara tek patlama gibi gelen korkunç sesi duyduklarýnda çok geçti. 3-4 km uzunluðundaki galerilerde alevler patlamalarla hýzla dolaþmýþ, sonra olan oksijeni tüketip sönmeye baþlamýþtý. Dýþarýdakilerden biri -Sanki dünyanýn sonu gelmiþti- diye anlattý.
ABD’nin son 40 yýldaki en büyük kayýplý maden kazasýnda o gün Gary dahil 29 kiþi öldü. Olaylarý 120 sayfalýk Eyalet Araþtýrma Komisyonu raporundan ve Çalýþma Bakanlýðý’nýn onlarca sayfalýk kaza raporlarýndan özetledik. Sonrasýna devam edeceðiz. Ama þurasý açýk: Felaket baðýra baðýra gelmiþti, önlenebilirdi. (Devamý edecek)
twitter.com/selimatalayny