Tablo açýktýr: Amerikan emperyalizmi, stratejisini, milletlerini peþkeþ çekmeye hazýr, birbirinin ayný ama görüntüde farklý üç karaktere dayandýrýyor. Suudi Arabistan ve Birleþik Arap Emirlikleri (BAE) veliaht prensleri, Mýsýr’ýn darbecisi Sisi ve Venezuela’da ortalýða dökülmüþ Guaido arasýnda bir fark yok, hepsi, ayný küresel yapýlanmanýn iþbirlikçileri…
Trump’ýn sýrtýný milletine dayamýþ Maduro’yu “diktatör” ilan edip, Sisi’yi Beyazsaray’da kýrmýzý halýyla karþýlama nedeni bu… Ne dedi Pompeo, Sisi için, “bizim için çok iyi çalýþýyor…” Suudi Prens Muhammed bin Salman, Ýstanbul’da, konsolosluk binasýnda Cemal Kaþýkçý’yý parçalattý, ne dedi Trump, “Bir gazeteci için milyarlarca Dolar’lýk ticareti tehlikeye atamam…” Bir de, insanhaklarý raporu yayýnlayýp, dünyaya ayar veriyorlar, utanmazlar!..
PKK’ya silah veren, terörizmle mücadele eder mi, sýkýþtýðýnda Baðdadi 2.0 yeni sürümle Türkiye’ye saldýrýr, anladýk, bu kez hazýrlýklýyýz.
Kapý gibi duruyoruz… 70 yýlda yapýlandýrdýklarý GLADIO-A ve 45 yýlda yedekledikleri GLADIO-B’yi (FETÖ) daðýttýk, temizlik sürüyor…
15 Temmuz destanýnýn devamýný, Sudan, Cezayir ve tabii ki Venezuela halklarýnýn anti-militarist duruþlarýnda bir kez daha görüyoruz.
Emperyalizm, þu anda, yukarýda saydýðým üç karakterden birini burada öne çýkarmanýn telaþýnda…
Almanya’nýn Sesi, BBC, Amerika’nýn Sesi ve France 24, Youtube’da o kanalý neden kurdu sanýyorsunuz? Önce, Türkiye’de baðýmsýz medya yok görüntüsü, ardýndan, demokrasi için bir þeyler yapýlmalý, Erdoðan’sýz Türkiye’nin yolu açýlmalý patýrtýsý, sonuçta da bir iþbirlikçinin allanýp-pullanmasý…
Bu, liderin yakýnýndan bir karakter olabilir, hýrslarý yeteneklerinin önünde, mesela belediye baþkanlýðýný geçici durak gören kullanýlabilir bir karakter olabilir veya ülkede tezgahlanacak kaosta, daðýlýn, artýk kontrol bende diyebilecek bir apoletli olabilir, fark etmez…
Yeter ki, emperyalizmin dediklerini yapsýn…
Millet, güçlü liderlerin gölgesinden bir yerlere týrmanmaya çalýþanlara hiçbir zaman yol açmadý, Ýsmet Ýnönü mesela, muktedirdi ama, seçim kazanamadý…
15 Temmuz travmasý sonrasýnda benzer maceraya atýlacak bir apoletli yok!.. Ordu sivil otorite ile iyi çalýþýyor, içindeki hainlerden arýndýkça güçleniyor, bir daha kýpýrdayan belli ki, karargahta tepelenecek… “Guaidolaþmýþ” bir karakter saðdan-soldan çýkar mý, çýkar, onu da teþhir edecek –çok þükür- milli/yerli medya var, Kuvayý Milliye ruhu, izin vermez… Emperyalizm bütün bu hesaplarý yaptý, baþarýlý olamayacaðýný anladýðý anda, açýk saldýrýya geçecektir, bilin.
Erdoðan, IDEF konuþmasýnda “Türkiye’nin dýþlandýðý bir F-35 projesi tamamen çöker” derken üretime baðlý teknik bir konudan söz etmiyordu!.. ABD’nin politikasýnýn Türkiye’nin alternatif tercihlerini tetikleyeceðini, bunun da küresel güvenlik sisteminde krize yol açacaðýný duyuruyordu.
Söz, Ýnönü’nün 1964’teki saldýrgan Johnson Mektubu’nu yanýtlarken söylediði “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alýr” sözünden farklý deðildir.
Bu nedenle… “Türkiye ittifaký” siyasi deðil, milli kavramdýr.
Milletin beyni bulanmamýþ, emperyalizme karþý Kuvayý Milliye duruþuna sahip kesiminin kenetlenmesidir. Siyaset, etnik-dini yapý, yaþam biçimi tercihlerinin üstünde, var olma cephesinde kendiliðinden buluþma halidir. Kýrmýzý çizgisi FETÖ-PKK ve iþbirlikçileridir. Anti-emperyalist, baðýmsýzlýkçýdýr.
Aslýnda Yenikapý Ruhu’dur… Emperyalizmin kucaðýnda siyaset üretenlerle iþi olmaz.
Emperyalistin ekonomik þantajýný aþma gayreti de FETÖ-PKK gölgesindekilerle el sýkýþmak deðildir.
