‘Burdur Manifestosu’

Bugün yazý yazmak yerine Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn Cuma günü Burdur’da yaptýðý konuþmadan bazý notlarý ele almak ve paylaþmak istiyorum...

Tarihi bir anma vardý ve Sayýn Cumhurbaþkanýmýz “Burdur Manifestosu’nu” tanýmlayarak, tarihe KALICI notlar düþtü...

Sevgili dostlar, bazý cümleleri aynen alarak paylaþmak istiyorum;

1- “Diyorlar ki, Cumhurbaþkaný neden külliyeye muhtarlarý çaðýrýyor. Muhtarsýz cumhur olur mu? Þimdi benim salý günü 450 muhtarýmla bir araya geleceðim. Her ay bin 700 civarýnda muhtarýmýzý Türkiye’nin deðiþik yerlerinden davet edeceðim. Þu parti, bu parti yok. Çünkü muhtar halka en yakýn demokratik organdýr. Bunun için daha çok çalýþacaðýz, sorunlarý halledeceðiz”...

2- “Türküyle, Kürdüyle, Arabýyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Lazýyla, Romanýyla tek millet. Ýki tek bayrak. Bayraðýmýzýn dýþýnda bir bayrak asla kabul etmiyoruz. Karþýmýzda paçavralarla çýkanlara gerekli cevabý bu millet askeriyle, korucusuyla polisiyle verdi veriyor. Tek vatan. 780 kilometre kareyle tek vatan. Þu anda yapýlan operasyonlarý izliyoruz deðil mi. Gerekli cevabý veriyor muyuz. Bak akýllý olun, yanlýþ yapmayýn; yoksa size bu iþi dar ederiz diyoruz. Þu anda benim Kürt kardeþlerimi sokaða döktüler. Ýki tane eþ baþkan dökülün sokaða diyor. Orada 52 vatandaþýmýz öldü. Ölen Kürt, öldüren Kürt. Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin, yalan”...

3- “Bunlar benim Kürt kardeþlerimin kanýný emdiler. Bu ülkeyi maalesef adeta kendi içinde birbirine düþman ettiler. Çözüm sürecine saygý duymadýlar. Çözüm süreci artýk buzluða konmuþtur. Adýmlar atýldý mý, atýldý. Ciðerimiz kanýyor, þehitler veriyoruz. Þunu unutmayýn; þehitlik sýradan bir olay deðil. Her yiðidin de karý deðil. Bu vatan topraklarý unutmayýn þuheda kanýyla yoðrulmuþtur”...

4- “Bu vatanda operasyon yapamazsýnýz. Yapanlar da bedelini ödüyorlar. O þehitlik makamý ki peygamberlikten sonra en yüce makam. Þehit analarýna milletçe sabýr diliyoruz. Rabbim onlarý da evlatlarýyla, evli olanlarýný eþleriyle, çocuklarýný babalarýyla inþallah cennetülfirdevste beraber haþretsin. Dördüncüsü neydi; tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Türkiye Cumhuriyeti devleti o kadar. Paralel devlet yapýlanmasý, yok böyle bir þey. Bunlar sahtekar, bunlar cambaz”...

5- “Yok neymiþ, basýn hürriyetiymiþ. Düþünebiliyor musunuz gazeteleri var, suçüstü yakalanýyorlar. Emniyet görevlileri oraya girecek, oraya baþý açýk, baþý örtülü kardeþlerimizi toplamýþlar. Bunlar o baþörtülü kardeþlerimizi Güneydoðu’da PKK ile sýrt sýrtý seçimlerde bir araya getirdiler. Bunlarý gözlerimle gördüðüm zaman yazýklar olsun, ne günlere kaldýk. Gazetelerine girildi içeride ne makina kalmýþ, ne bilgisayar hepsini götürmüþler. Devletin bütün kurumlarýna sýzmýþlar. Ne yaparsanýz yapýn kaçamayacaksýnýz. Baþbakanlýðýmda ne dedim, bunlarýn inlerine gireceðiz dedim. Girdik mi? Girmeye devam ediyor muyuz”...

6- “Sadece onlar deðil; bir de öbürleri; PKK, YPG, PYD bunlarýn birbirinden farký yok... Anadolu Selçuklu ve Osmanlý devletlerin büyümesi, milletimizin birliði sayesinde olmuþtur. Kardeþlerim, þimdi birileri Güneydoðu’da, Diyarbakýr’da, Hakkari’de, Mardin’de, Þýrnak’ta buralardaki operasyonlar sebebiyle sürekli istismar ediyor. Bak, evleriniz yýkýldý, yýkýldý diyor.Buradan sesleniyorum, Osmanlý Ýnebahtý’da bir yenilgi yaþamýþtý. Ali Paþa o yenilgiyi yaþadýðýnda üzgündü. Sokullu oradan bir gürledi. Ne dedi, ‘Paþa sen bu devleti ne sanýrsýn. Bu yelkenlerin direklerini gümüþten, o yelkenleri atlastan yapmak suretiyle yolumuza devam ediyoruz”...

7- “Aman birliðinizi kaybetmeyin. Birliðimizi kaybedersek gerileriz. Bu millet Edirne’ye Enver gireceðine Bulgur girsin kadar iktidar mücadelesinde dengesini kaybedenleri de gördük. Þimdi de Rus gelsin, Suriye gelsin diyenler var bu ülkede. Maalesef buradan kalkýp Moskova’ya gidip Rus Dýþiþleri Bakaný ile görüþüp ardýndan PYD’ye, YPG’ye Rusya’ya ofis açtýranlar var bu ülkede”...

8- “Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin haklarý, menfaatleri, çýkarlarý konusunda en fazla hassas olmasý gereken kurumlarýn baþýnda geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Baþkanýnýn da içinde yer aldýðý bir kýsým üyeleri eliyle son dönemde Türkiye’ye yönelik en büyük saldýrýlardan birinin somut örneði olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiþtir. Sayýn Baþkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiþtir, ‘gerekçeyi hazýrlamadan asla karar açýklamayýz’ diye. Ama ne yazýk ki þimdi ben bu olayý yaþayýnca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kýrgýným. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraþýr da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki baþkaný gerekçe hazýrlanmadan alelacele açýklanan kararlarda eleþtiren bu arkadaþýmýz, bu defa alelacele böyle bir kararý açýklama konumuna gelmiþtir”...

9- “Sözde demokratlar, liberaller ve baþka ülkeleri Türkiye’ye müdahale etmeye çaðýranlar”...

Sevgili dostlar, KÖKÜ ve ÝPÝ dýþarýda olanlarý o kadar güzel ortaya koydu ve tanýmladý ki SAYIN CUMHURBAÞKANIMIZ, konuþmayý seyredemediyseniz mutlaka tamamýný seyredin, dinleyin...