ABD Baþkaný Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasýnda Beyaz Saray'da gerçekleþen görüþmeye dair fotoðraf çok tartýþýldý.
Trump, daha önceden hazýrlattýðý, Suudi Arabistan’a satýlan 12,5 milyar dolarlýk savunma sanayi ürünlerinin bulunduðu karton tabloyu gazetecilere de gösterdi.
Kanal 7 Ankara Temsilcisi dostum Mehmet Acet’in Yeni Þafak’taki yazýsýnda ‘projeden daire satan müteahhit’ benzetmesi yaptýðý fotoðraftan söz ediyorum.
Benim benzetmemle, bir dönem Ýstanbul vapurlarýnýn mütemmim cüzü meþhur ‘Burhan pazarlama’ fotoðrafý…
Trump, daha önce Bush’larýn yolundan giderek Körfez sermayesini ABD’ye akýtma politikasýný sürdürüyor.
Prens Bin Salman’ýn yüzüne yansýyan hoþnutsuzluðunun bir önemi yok Trump için.
‘Önce Amerika’sloganýyla geldiði görevde ‘iþini’ yapýyor.
Bu savaþ uçaklarýnýn, helikopterlerin, tanklarýn, füzelerin ne iþe yarayacaðýný anlatýrken -mealen- iki þey söyledi Trump: “ABD’ye ilave istihdam saðlayacak. Bizim terörle mücadele için bulunduðumuz alanlardan çekilmemizden sonra da bu mücadele bunlarla sürecek.”
Trump’un Riyad ziyareti sýrasýnda yaptýðý silah anlaþmasý ‘kartondakilerden’ ibaret deðil. Anlaþmanýn toplamý 200 milyar dolara yakýn.
Bu kadar çok ve güçlü silahlarýn ‘terör örgütlerine’ karþý edinildiðine inanmak için daha ciddi sebepler gerekiyor.
Ama þu gerçek:
ABD, savunma sanayini sadece bir ‘güvenlik unsuru’ olarak deðil, ondan daha fazla ‘ticaret’ ürünü olarak görüyor.
Ve yeni ticaret alanlarýnýn açýlmasý da yeni çatýþma alanlarýnýn doðmasýna baðlý.
Ve her gün daha karmaþýk ve daha güçlü hale getirilen silah/mühimmat ürünleri, daha ciddi ve daha vahþi çatýþmalar gerektiriyor!
Bilmem anlatabiliyor muyum?
***
ABD’nin ‘savunma sanayii’ne pazar açmak için çatýþmalardan yararlanmanýn dýþýnda, baþka baský yöntemleri de var.
Bunlardan biri de, NATO ittifakýný kullanarak ‘tekel’ konumunu sürdürmek.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri almasýna tepkisi de bundan.
Bakmayýn, “NATO sistemleriyle uyumlu deðil. Atlantik Ýttifaký’ndan çýkýp Rusya eksenine mi kayýyoruz” sözlerine.
Bu sözler ABD’li generallerden ve Türkiye’deki ‘yýldýzsýz’ etki ajanlarýndan geliyor.
Eðer cehaletlerinden konuþmuyorlarsa.
NATO Genel Sekreteri’nden böyle bir þey duyuyor muyuz?
Hayýr.
Mesele tamamen ‘duygusal’…
Zira hava savunma sistemleri mutlaka birbiriyle entegre olmak zorunda deðil.
Her savunma bataryasý beli bir bölgeye yönelen füzeleri havada imha etmek amacýyla kurulur. Bir þehir, kritik bir tesis veya bina vb…
Türkiye’nin en az 6 ayrý füze savunma sistemine ihtiyacý var.
Bu ihtiyacý karþýlarken ticari ve siyasi deðerlendirmelerle karar verebilir.
Savunma sisteminin bir yerden alýnmýþ olmasý, savunmayý bir yere baðlamýþ olmaz.
Bu nedenle Türkiye en son Fransa ile de hava savunma sistemi anlaþmasý yaptý.
Önceki gün gelen bir haber, ABD’nin de artýk ‘S-400’ diye sýzlanmayý býrakýp, Türkiye’ye yeni Patriot hava savunma sistemleri satmak için harekete geçtiðini gösteriyor.
DEAÞ terör örgütü Türkiye’yi hedef aldýðýnda ‘göstermelik’ olarak birkaç aylýðýna Almanya’dan getirilen, sonra geri çekilen Patriot’lardan…
Sabah gazetesinin haberine göre, ABD Dýþiþleri Bakanlýðý'ndan bir heyet ay sonunda Türk-Amerikan Savunma Endüstrisi Diyalogu baþlýklý toplantýlar için Ankara’ya gelecek.
Asýl konu Türkiye’ye Patriot sistemleri önermek…
Türkiye’ye silah satýþýnda engel çýkaran Kongre’yi de ‘ikna ederek’…
Ankara, bunun için Rusya ile S-400 anlaþmasýný bozacak mý?
Elbette ABD’liler bunu da yoklayacak.
Ama hayýr.
Ve bozmadý diye ABD’liler Patriot satmaktan vazgeçecek deðil.
Büyük olasýlýk Patriot’lar daha ucuza satýn alýnacak!
ABD her þeyi ‘ticari çýkar’ olarak görüyor ve ‘rekabet’ iyidir!..