Burka veya ''noli me tangere''...

Menkýbelere göre; Hz. Ýsa göklere yükselmezden hemen evvel, son kez annesine ve yanýndaki bir iki kadýna kýsa süreliðine de olsa gözükmüþ, ona doðru hüzünle elini uzatan Mecdelli Meryem'e, bir el iþaretiyle mesafe koyarak; "dokunma bana" demiþtir. Noli me tangere, yani dokunma bana, batý resim sanatý açýsýndan çok sarsýcý bulunmuþ olsa gerek, bu adý taþýyan pek çok tablo ile karþýlaþabilirsiniz. Bunlarýn arasýnda beni en çok etkileyenlerden birisi, ressam Battista'nýn 1537 yýlýnda yaptýðý tablodur. Ýsa Mesih figürü masum ve gözleri yere bakarak uzaklaþan tavrýyla, kaçýnmayý ve mahremiyeti o kadar safiyane canlandýrmýþtýr ki bu tabloda, sað eliyle aþaðý doðru bir kavisle, kibarca çektiði bir sýnýrla, kendisine doðru hasret ve hüzünle yönelmiþ genç kadýna durmasýný iþaret etmektedir...

Noli me tangere, her þeye el deðdiremeyeceðiniz, her þeyi göremeyeceðiniz, her þeye dokunamayacaðýnýz, her þeyi aralayýp bakamayacaðýnýz, izleyemeyeceðiniz, yýrtýp açamayacaðýnýz, el koyamayacaðýnýz, perdesini kaldýrýp öteye geçemeyeceðiniz bir sýnýrý iþaret eder... Mahremiyet ve sýr hakkýdýr bu... Utanma, haya etme, çekinme, kaçýnma hakkýdýr. Reddetme, incitmeden uzaklaþtýrma, mesafe hakkýdýr bu...

Bugünlerdeyse, mesafesiz bir hayata mahkumuz. Sosyal medya ve internet eriþimi, baðýmlýlýk boyutuyla tüm sýnýrlarý yýkmaya azmediyor. Herkes herkesle iç içe olmak zorundaymýþ gibi, perdeler açýk, ýþýklar açýk, biri bizi gözetliyor evine dönüþmüþ evlerimizde, kalabalýk bir arenadayýz. Bebek, ana rahmine doðduðu andan baþlýyor fotoðraf ve video çekimleri, doðumhanelerde fotoðrafçýlar iþ baþýnda, bebekler doðar doðmaz sosyal medyanýn birer parçasý haline getiriliyor. Bir objeleþme serüveni bu aslýnda. Ýnsanýn çevresindeki sýnýrlar/bariyerler tek tek kaldýrýldýkça veya muðlaklaþtýkça, objeleþme hýzý da artýyor ve biz daha korumasýz, daha çok incinebileceðimiz, sýradanlaþtýðýmýz, tekrarlanmýþ birer imaja dönüþtüðümüz koca bir sele kapýlýyoruz...

'Noli me tangere'nin hukuktaki karþýlýðý; dokunulmazlýk hakkýdýr. Evrensel insan haklarý beyannamesinde yazýlý olan yaþama ve düþünme haklarýnýn çocuklarý olan diðer temel insani haklarýn, vazgeçilemez, ortadan kaldýrýlamaz ve devredilemez içerikleri de dokunulmazlýk zýrhýný giymiþtir mesela... Mahremiyet hakký da bu baðlamda, kiþinin kendisi olma savý ve kendiliðinin sýnýrlarýný çizme hakký ve iradesidir.

Batý resim tarihinde noli me tangere'nin Ýsa Peygamber, dolayýsýyla bir erkek üzerinden anlatýlmýþ olmasý, hem de bu sýnýrýn bir kadýna hitaben söylenmiþ olmasý, Batý'nýn mahremiyet hukukunda geliþtirdiði ast/üst mesafelerini ve kadýnýn ikincilleþmesini besleyen durumlardandýr. Roma Hukukundan da tevarüs edilen þahsiyetin ancak erkek oluþuna dair düþüncenin de ilhamýyla, kiþisel egemenlik sýnýrlarýný çizmede erkeðe tanýnan özne olma hakký, daha sonraki zamanlarda da kadýný mahremiyet hukuku baðlamýnda zayýflatmýþtýr, ikinci plana atmýþtýr... Kadýn, kendisine karýþýlan ve sürekli bir þeyler öðretilerek bir nevi el atýlabilen, tasarruf edilebilen, þekil verilebilen, týpký Battista'nýn tablosunda olduðu gibi aydýnlatýlmasý hatta cehaletten kurtarýlmasý gereken, haddini ve sýnýrýný bilmesi lazým gelendir.

42 yýllýk iþgallerin, baskýnýn, korkunun, tecavüzün, tacizin, yoksulluðun pençesinde inleyen Afganistan haritasýndaki kadýný sadece geleneksel kýyafeti olan burka ile resmetmek... Afganistan kadýnýný kýlýk kýyafeti üzerinden eleþtirmek, cehaletine acýmak, aydýnlatmaya giriþmek... Ne anlama geliyor? Afganistan kadýnlarýnýn 'bana dokunmayýn', 'bana iliþmeyin', 'benim hakkýmda ileri geri konuþmayýn' deme hakký yok mu?

Geleneksel kýyafet olan burka, Afgan kadýný tarafýndan yüzyýllardýr giyilir. Anadolu'daki ehram veya çar ne ise, Ýran'daki çador, Cezayir'deki hayýk, Suriye'deki ferace ne ise, burka da bir kadýn kýyafetidir... Burka giyinmiþ kadýna ya radikal Ýslamcý bir tehlike veya zavallý, baský altýnda inleyen bir cahil olarak bakmaktan vazgeçmemiz gerekiyor. O kiþiselliðe, o sýnýra, o mahremiyete, o kaçýnmaya, o çekinceye saygý duymamýz gerekiyor...

Afganistan'daki yeni hükümetin de kadýnlara tek tip kýyafet dayatmasý yapmamasý gerekiyor. Dünyada ve kendi toplumunda kabul görebilmesi, toplumsal ve diplomatik rýzaya ulaþabilmesi, kadýnlara sýnýrý aþýcý müdahalelerden uzak durmasýyla çok yakýndan ilgili. Bizler, tüm dünyanýn büyüteçle baktýðý burka giyen kadýnlarýn var olma haklarýný savunmaya devam edeceðiz. Ne onlarýn kýyafetlerini aþaðýlayarak, ne de o kýyafeti onlara dayatarak... Mahremiyet hakký, þahsidir ve irade gerektirir çünkü... Hür irade.