Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2015 bütçe görüþmelerini tamamladý. Bu sene görüþmelerin bir hayli sakin geçtiðini söyleyebiliriz. Ýki sebebi var bunun. Birincisi iktidar partisi olarak Ak Parti’nin anlatacaðý çok þey var. Dolayýsýyla tenkit hangi konuda olursa olsun kendi bildiðini okuyarak iþin içinden sýyrýlmasýný bildi iktidar partisi milletvekilleri. Ýkincisi ve daha önemlisi muhalefetteki anlaþýlmaz zafiyet. Kaç yýldýr muhalefetteler ama hemen hiçbir konuda alternatif oluþturma gücüne sahip deðiller. Sadece yolsuzluk konuþarak muhalefet yapýlamayacaðýný birileri anlatmalý onlara. 'Gerçeklere uymayan beyanlardan sakýnýn' diyecek bir Allah’ýn kulu yok galiba aralarýnda. Tarýmsal üretim en bilinen örneklerden biri. “Türkiye’de tarým öldü, bitti” diyorlar ama tarýmsal üretimde ülkenin geldiði noktayý iþin içinde olanlarýn takdir ettiklerini bilmiyorlar. Çünkü zihin dünyalarýnda verimlilik ve büyük ölçek gibi kavramlara yer yok.
Baþbakan Ahmet Davutoðlu deðil Ali Babacan çýktý Hükümet adýna kürsüye oylama günü. Ali Babacan’ýn, hükümet adýna eleþtirilere cevap verirken olumlu noktalarý öne çýkarmasý bir dereceye kadar anlaþýlabilir. Yine de hala 2002 rakamlarýyla bugünküleri mukayese etmesi bana doðru gelmedi. Çünkü Ak Parti 2002’yi çoktan geride býraktý. Artýk kendisiyle yarýþmalý Ak Parti.
Ali Babacan’ýn gerçekleri elden býrakmayan anlayýþýnýn herkesin takdirine mazhar olduðu bilinmeyen bir gerçek deðil. Bütçe konuþmasýnda da öyle yaptý. Olumlu noktalarýn yanýnda risklere de dikkat çekti. 'Avrupa Birliði ülkeleri vergi artýþlarýný ve maaþlardaki kesintileri konuþurken biz vergilerdeki indirimleri tartýþabiliyoruz' dedi. Bölgedeki gerginlik ve çatýþmalara raðmen Türkiye’de ekonomide herhangi bir durgunluk, O’nun ifadesiyle söylersek, resesyon olmadýðýný ifade etti. Bütçe disiplini üzerinde dururken elde edilen sonuçtan gurur duyduðu da anlaþýlýyordu.
Riskleri orta vadeli program üzerinden gösterir gibi yaptý. Programýn üç önemli hedefini enflasyon ve cari açýðý düþürmek ve yapýsal reformlarla büyümeyi artýrmak olarak ifade etti. Yapýsal reformlara yaptýðý vurgu, ayný zamanda bunlarda bir aksama olursa riskler daha da büyür anlamýndaydý. Baþbakanýn Kasým ayýnda açýkladýðý yapýsal reform adýmlarýnýn 417, Aralýk ayýndakilerin 425 kalemden oluþtuðunu belirtti ve daha sonra açýklanacaklarla birlikte bu adýmlarýn 1350’ye ulaþacaðýný vurguladý. Ýlginç olan bu adýmlarýn bir eylem planý içinde gerçekleþeceðini söylemesiydi. Ali Babacan, öngörülebilir ülke olmak için hukuk devleti olmanýn önemini de yineler gibiydi.
Tasarruf oranlarýný artýrmak için özel gayret sarf edilmesi gerektiðini söylerken hem bir riske dikkat çekiyor hem de görünür tehlikeye açýkça iþaret ediyordu.
Bütçe sýrasýnda dört bakan hakkýndaki Soruþturma Komisyonunun çalýþmalarý, Mecliste en çok tartýþýlan konularýn baþýnda geliyordu. Hatta bir ölçüde bütçe konuþmalarýna bu konu damgasýný vurdu diyebiliriz. Komisyonun kararýný 5 Ocak 2015 tarihine ertelemesinin sebebi iyi anlatýlmýþ deðil. Komisyonun karar verirken baþvuracaðý Mali Suçlarý Araþtýrma Kurulu raporuna itirazýn sonuçlandýrýlmasý gerekir gibi geliyor bana. Komisyon’da bulunan milletvekillerinin hiçbir baský altýnda kalmadan karar vereceklerine inanmak ister kamuoyu. Bu kanaati zedeleyecek her türlü adýmdan ve tehditten uzak durmak Ak Parti kadrolarý için önemlidir. “Bu kadrolar yolsuzluklara bulaþmaz” kanaatini zedelemek için çýrpýnanlarý da unutmamak lazým. Bu lekeyi üstünden atmakla, Ak Parti, geleceðin Türkiye’sini inþa yolunda en büyük psikolojik yapý taþýný yerine yerleþtirmiþ olacaktýr. Bu konuda sadece Komisyondaki milletvekillerine düþmüyor ödev. Bir o kadar TBMM Genel Kurulunda gizli oylamada oy verecek milletvekillerine de düþenler var. Yeni Türkiye söyleminin içi doldurulmasý gereken bir kavram olduðunu söylemiþtik ya… Ýþte fýrsat…
Gülen grubu kendini iyice kaybetti. Galiba çýlgýnlýk dönemine girdiler. Grubun kontrolündeki Yargýtay Dokuzuncu Dairesinin Hanefi Avcý’nýn mahkumiyetini onama kararý Gülencilerin giderayak kendilerini ispat gayretinden baþka bir þey deðil… 17 ve 25 Aralýk giriþimlerinden hemen sonra burada söylediðimiz gibi hizmet, kendi hezimetini tescilliyor. Artýk attýklarý adýmlarýn akla sýðar tarafý kalmadý. Yayýn organlarýnda yer verdikleri ve imdat umduklarý isimlere bakýn, ne hale geldiklerini anlarsýnýz. Hanefi Avcý kararý yeniden yapýlandýrýlmakta olan Yargýtay’da veya Anayasa Mahkemesinde düzeltilir diye düþünüyorum. Hukuk dýþýna çýkmadan hukuk dýþý yapýlarla mücadelenin ne kadar önemli olduðu bir kere daha ortaya çýkýyor.
