Önceki gün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Baþbakaný Neçirvan Barzani ve Türkiye Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nu TRT ekranlarýnda birlikte konuk ettik. Bu buluþmayý daha anlamlý kýlan, her iki ismin Van’da biraraya gelmesi oldu. Önemli bir sýnýr þehrimizden dünyaya birlikte mesaj verdiler.
Perþembe günü ise Bakan Davutoðlu, Ýranlý ve Azeri mevkidaþlarýyla yine Van’da önemli görüþmeler yaptý. Görüþmeyle ilgili Dravutoðlu’nun þu cümlelerinin de altýný çizelim :
‘Hem sýnýr hem gönül kapýlarýmýz açýk olsun. Yaptýðýmýz görüþmelerde birçok alanda atýlacak adýmlarý gözden geçirdik. Bölgesel sorunlarý da gündemimize aldýk. Güney Kafkasya’daki sorunlarý ele aldýk, almaya da devam edeceðiz. Ukrayna gibi konularda da istiþare ettik. Gelecek sene inþallah Ýran’da toplanacaðýz.’
Türkiye’nin bu mekanizmalarý ayakta tutmasý, özellikle kritik konumdaki ülkelerle temasta bulunmasý büyük önem taþýyor. Zira ele alýnan konularýn tamamý, Türkiye’nin geleceðini, sadece güvenlik boyutuyla ilgili deðil, ekonomiden siyasi istikrara kadar geniþ bir alanda ilgilendiriyor.
Diplomasiyi, masada oturup herþeyi bir anda çözüp kalkmak olarak görenlerle, herkesle her konuda anlaþmanýz gerektiðini düþünenlere aldýrýþ etmeksizin, bu trafiðin yürümesi gerekiyor.
***
Nitekim özellikle son yýllarda Türkiye ve Ýran arasýnda en baþta Suriye ve Irak olmak üzere anlaþmazlýk konularý daha baskýn hale geliyor. Buna raðmen konuþabilmenin önemli olduðunu ve bunun Tahran’ýn tezlerine boyun eðmek olmadýðýný bir kez daha vurgulamakta yarar var.
Bir önceki gün Ýran Dýþiþleri Bakaný ile görüþen Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, bir sonraki gün Irak’tan önemli bir ismi, Neçirvan Barzani’yi aðýrladý. Bunun altýný iki nedenle çiziyorum.
Birincisi Irak konusu, az önce ifade ettiðim gibi Ankara-Tahran hattýnda ciddi bir görüþ ayrýlýðýna karþýlýk geliyor. Tahran, komþusunun bu ülkede etkin olmasýný kesinlikle istemiyor. Ancak kendisinin Þii kartý üzerinden Baðdat’ta yakaladýðý etkinlik, özellikle Kürtler üzerinden Erbil’de baþýna ciddi iþler açýyor.
Ýkincisi ve Türkiye’nin doðrusu olarak karþýmýza çýkan politika, Irak’taki bölgesel Kürt yönetimiyle kurulan iyi iliþkiler. Ankara, bu konuda baþlattýðý ve yaklaþýk 8 yýldýr devam eden hamleler, bugün enerjiden güvenliðe kadar geniþ bir alanda avantajlarýný ortaya çýkaran baþlýklar.
Türkiye, Irak’ýn dünyaya açýlan penceresi olarak deðil, ayný zamanda bölgesel sorunlarý birlikte ele aldýðý bir büyük ortak olarak masada yerini alýyor. Bu öyle sýradan bir hamle üstünlüðü deðil.
***
Neçirvan Barzani, sadece bölgesel yönetimin deðil, Irak siyasetinin yakýn gelecekteki önemli aktörlerinden birisi. Türkiye ile iliþkilerin ne anlama geleceðini bilecek kadar tecrübe sahibi. Bakan Davutoðlu ile birlikte konuk ettiðimiz yayýnda, baþka bir ülkenin siyaset adamý olarak deðil, dünyaya birlikte bakan ve bütünleþmiþ bir bakýþ açýsý ve duruþla konuþtu.
Bu yakýnlýðýn enerji baþta olmak üzere ekonomik bütünleþmenin yaný sýra, hýzla siyasi bütünleþmeye doðru gittiðini görenler, ikiye ayrýlýyor. Ýlki, bu bütünleþmenin Türkiye’yi esir almak üzere üretilmiþ Kürt sorunu baþta olmak üzere pekçok olumsuzluðu gidereceðini, Ankara’nýn önüne geniþ bir hareket alaný açacaðýný düþünenler.
Ýkincisi, bu durumun bölge üzerindeki hesaplarýný bozacaðýný düþünenler.
Bunca çatýþmanýn Türkiye’yi sarýp sarmalamasýnýn ardýnda elbette böyle bir hesaplaþma var.