Büyük gazetesiniz ama küçük adamlarsınız!

Alınmışlar... Çok hassaslar... Çok kırılganlar... “Sayın Başbakan” diyorlar, “İstanbul’da düzenlediğiniz mitingde grubumuza yönelik birtakım suçlayıcı ifadeler kullandınız” diyorlar, “Hakkımızda şantaj kasetleri bulunduğunu söylüyorsunuz” diyorlar, “Bizim suç teşkil edecek bir hareketimiz yok” diyorlar, “Biz kimseden korkmayız” diyorlar, “Hukuka saygılıyız” diyorlar, “Demokrasiden yanayız” diyorlar...

Diyorlar da, diyorlar...

Konu şu:

Hürriyet gazetesi, yine bir “duyuru” (daha doğrusu, “açık mektup”) yayınlamış.

Başlık, “Önce Hukuk...”

Mektup, Başbakan Erdoğan’a hitaben kaleme alınmış...

İroni olsun diye böyle bir başlık seçildi herhalde...

En hafif ifadesi “Vay Şerefsiz” olan gazetenin hukuku hatırlaması tuhaf! Hem de çok tuhaf... Yakın zamana kadar, “Her şey hukuktan ibaret değildir” diyorlardı. RTÜK Yasası’nı delmek ve Hilton arazisine rezidans kondurmak için buldukları sihirli formüldü. “Önce Hukuk” diyorlar ama başkalarının hayatı söz konusu olunca, pek hatırlamak istemiyorlar bu kavramı...

Hatta hiç hatırlamıyorlar.

İnsanların hayatını kararttılar, çirkin asparagaslar yaptılar, özel hayat bilgilerini şurada burada gezdirdiler, birtakım gazetecileri suç örgütlerine hedef gösterdiler, bir insan hakları savunucusunun kurşunlanmasına neden oldular ama asla

“Önce Hukuk” demediler.

Bunu diyenleri de 28 Şubat’ın tanklarıyla susturdular

Mektup, Başbakan Erdoğan’a hitaben yazılmış ama niyetleri, öncelikle, konumları (durumları) hakkında kamuoyunu bilgilendirmek...

Özetle, “Biz Başbakan’ın lanse ettiği gibi değiliz” diyorlar

Mesela şu satırlar: “Önceki gün İstanbul’da düzenlediğiniz mitingde Doğan Grubu hakkında suçlayıcı ifadelerde bulundunuz. Doğan Grubu ile ilgili birtakım şantaj kasetleri olduğunu, yayıncılığımızı bu kasetlerin baskısı altında yaptığımızı söylediniz. Hürriyet’in bağlı bulunduğu Doğan Grubu’nun kamuoyuna açıklanmasından çekineceği, korkacağı, suç teşkil eden hiçbir hareketi olmadığına eminiz.”

Ben Hürriyet gazetesinin okuru olsam, “Hangi miting?”diye sorardım...

Hangi miting?

Hangi konuşma?

Başbakan önceki gün bir miting düzenledi. Doğru.

Bu mitingde bir konuşma yaptı. Bu da doğru...

Fakat biz, bu mitinge ilişkin haberleri Hürriyet gazetesinde göremedik.

İstanbul Yenikapı’da, Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingi gerçekleştirildi. Polis turnikelerinden geçip miting alanına girenlerin sayısı 2 milyon 300 bin... Yani, neredeyse üç milyona yakın insan miting alanına koştu, Başbakan’ın konuşmasını dinledi.

Hürriyet bu haberi görmedi.

Mitingden tek kare fotoğraf geçmedi.

Hürriyet’in kardeş yayın organları, Zaman, Bugün, Sözcü, Taraf filan gibi gazeteler de mitingi görmediler, tek kare fotoğraf geçmediler.

Şimdi kalkmış, mahut mitingdeki yok farz ettikleri konuşmaya cevap veriyorlar, “Hukuk” filan diye kafa ütülüyorlar.

Hukuka bu kadar düşkünsünüz de, okurlarınızın hukukuna niçin saygı göstermiyorsunuz?

Niçin hakikati gizliyorsunuz?

Niçin kamuoyundan haber kaçırıyorsunuz?

Efendim, “Doğan Grubu’nun kamuoyuna açıklanmasından çekineceği, korkacağı, suç teşkil eden hiçbir hareketi olmadığına eminiz...”

Emin misiniz gerçekten?

Eminseniz, haftalardır yasadışı dinlemelerin üzerinde tepinip duruyorsunuz da, bu dinlemeleri gerçekleştiren odağa neden bir çift laf söyleyemiyorsunuz?

Evet, “Önce Hukuk” ama bakalım bunu deme hakkına sahip misiniz?

Kaldı ki, burada öncelikli olan, “başkalarının hukuku...”

Başkalarının hukukuna gösterdiğiniz saygı kalitenizi ele verecektir.

Bakıyoruz, “kalite skalası”nda hiç de iyi bir yerde durmadığınızı görüyoruz.

Büyük gazetesiniz ama hâlâ küçük işlere tamah ediyorsunuz.