Büyük operasyonun ardýndan... Türkiye devam ediyor...

Þimdi Amerikan Merkez Bankasý’nýn ve onun baþkaný Bernanke’nin yaptýðý þu çok anlatýlan aða-maraba fýkrasýna benzemiyor mu? Hani, tamam yaptýk, ettik, sonunda, ayný yere döndük; peki o zaman bu ‘haltý’ biz niye yedik! Evet, uzaktan bakýnca böyle bir durum var gibi gözüküyor; ancak biraz daha yakýndan bakýnca bu, oldukça iyi düþünülmüþ ‘sýký’ bir operasyon. Bu operasyon, biraz da, Obama yönetiminin Cumhuriyetçilere ve onlarýn arkasýna dizilmiþ, Britanya-Almanya cephesine verdiði  ‘zorunlu’ tavizin sonucu olarak da geliþti. 

Ne ‘komplo’ ama...

Tabii buna operasyon deyince de  yine mi ‘komplo’ diyecek olabilir ama zaten Fed’in tarihi ‘komplo’ tarihidir.  Çok yakýn örnek olarak aklýma 1985 Plaza ve 1995 Ters Plaza anlaþmalarý geliyor mesela. 1985’te ABD, dolarý devalüe ederek Japonya ve Almanya’nýn soluðunu kesmiþ, ABD, otomotiv, elektronik, makine sanayi ve yeni palazlanmaya baþlayan bilgi iþlem teknolojileri gibi temel alanlarda ihracatý ve pazar payýný yukarý çekmiþ ama ayný sektörlerde dünyada çok önemli pazar payý olan Japonya ve Almanya’yý yerlerde süründürmüþtü. Öte yandan bu süreç, deðersiz dolarla birlikte, dünyada geleneksel sektörlerde sermayenin çok hýzlý deðersizleþmesine yol açmýþ, buralardan çýkan sermaye finansal araçlara-yapýlara  dönerek geliþmekte olan ülkelere çekirge sürüleri gibi dalmýþ ve doksanlý yýllarýn o meþhur krizlerine yol açmýþtý.  Tabii ki doksanlý yýllarda Meksika’dan, Rusya’ya oradan Türkiye’ye ve G.Kore’ye giden kriz dalgasý da tam bir ‘komploydu’. Burada ABD, hem 2. Dünya Savaþý’ndan yenik çýkmalarýna raðmen baþýný kaldýrma cüretini gösteren Almanya ve Japonya’ya gerekli dersi vermiþ hem de yine ABD hegemonyasýna sormadan kýpýrdamaya baþlayan baþta G.Kore olmak üzere geliþmekta olan ülkeler mini finansal krizlerle hizaya çekilmiþti. (Siyasi sonuç:Türkiye; 28 Þubat... Ýç yapým: Yerli vurguncu sermaye, þimdiki gibi)

Sonra, yani Almanya ve Japonya’nýn soluðu kesilince ve geliþmekte olan ülkelerdeki sermaye finansal alanda kar maksimizasyonu yaparak yuvaya dönünce, 1995 yýlýnda, bu sefer ters plaza anlaþmasýyla dolar revalüe edilmiþ, Alman marký ve Japon yeni dolar karþýsýnda deðersizleþtirilerek, Almanya ve Japonya’nýn yeniden nefes almasý saðlanmýþtý. Nasýl komplo ama...

Fed’in Japonya sevgisi (!)

Dikkat ettiyseniz Ben Bernanke senatörlerin, ‘Japonya’nýn parasýnýn deðerini düþük tutarak ihracatý artýrma politikasýndan endiþe etmiyor musuz’ türünden sorularýna, çok net olarak, böyle bir endiþe duymadýðýný söyledikten sonra bunu Japonya’nýn yapmasýnýn küresel ekonomi için iyi bir þey olduðuna da iþaret etti. Bu, hiç þüphesiz ki, yeni bir durum... ABD, Asya-Pasifik’te Çin’i dýþarýda tutacak ama Japonya’yý içeri alacak yeni bir politikayý öne çýkartýyor.

Yeni ticaret savaþý: STA’lar

Öte taraftan Avrupa’da, Fransa’nýn içine girdiði resesyondan sonra, durumun ne kadar tehlikeli olduðunu gören ve burnu sürten Almanya’nýn da, týpký 1985-1995 arasýnda olduðu gibi, yeniden ‘sürüden’ ayrýlmayacaðý ortaya çýkýnca, Transatlantik Serbest Ticaret Anlaþmasý gündeme geliyor. Tabii ki Serbest Ticaret Anlaþmalarý (STA)Pasifik tarafýnda Japonya ve G.Kore ile de olacak. Böylece, Dünya Ticaret Örgütü’nün þimdiye kadar sýnýrlarýný çizdiði bütün gümrük ve ticaret anlaþmalarý bu yeni serbest ticaret anlaþmalarý ile geçersizleþecek.  Baþta Türkiye olmak üzere, geliþmekte olan ülkeler, bu yeni durumun farkýna varmalý ve bunun dýþýnda kalmamalýdýr. Örneðin Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliði anlaþmasý devam ederken, AB-ABD arasýnda yapýlacak bir serbest ticaret anlaþmasý Türkiye’nin kabul edeceði bir durum deðildir.

Mýsýr; kapýþma kurbaný

Bernanke’nin Çarþamba günü yaptýðý açýklamalar, Fed’te kendini belli eden savaþý da iyice ortaya çýkardý. Obama’nýn temsil ettiði, ‘hegemonyanýn’ bilgi ve teknoloji aðýrlýklý alanlarýn sürükleyiciliðinde devam etmesi ve deðiþimin barýþçý yollarla olmasýný isteyen kesim, savaþ yanlýsý ve cumhuriyetçi-neoconlara tabii ki taviz vermek zorunda kaldý. Ýþte Mýsýr darbesi dahil, son iki ay içinde olup bitenler bu tavizin ta kendisidir.  Fed içindeki bölünmeyi geçen ay þöyle yazmýþtýk: “Bu bölünme, dünyanýn bir önceki, yüzyýl -20. Yüzyýl- egemenleri ile þimdiki yüzyýl-21. Yüzyýl- egemenleri arasýndaki geçiþ mücadelesi...”

Burada, Ýngiltere ve Almanya’nýn baþýný çektiði blok, þu son iki ayda olup bitenler için ABD’de neoconlarla iþbirliði içindeydi. Bunu, yalnýz Mýsýr darbesi ve Türkiye- Brezilya’daki olaylar sýrasýnda ellerindeki medyanýn ‘kör gözüm parmaðýna’ tavrýndan bile anlayabilirsiniz...

Çok yönlü bir içiçe geçme hali olduðu gibi bunun ayný anda mücadelesi de var. Bir noktada herkes herkesin ayaðýna basýyor ama herkes herkese de muhtaç. Bu devam edecek... Ancak bu durum bazý fýrsatlarý da öne çýkartýyor. Türkiye devam ediyor; iþte bu hafta çok önemli bir adým atýldý... Eneji Piyasalarý Ýþletim AÞ’nin (EPÝAÞ) ana sözleþme taslaðý ve yol haritasý belli oldu. Aslýnda merkezi Ankara olacak Türkiye Enerji Borsasý bölgesel bir enerji borsasý olacak.

Ankara enerji fiyatlama merkezi oluyor

Bölgede özellikle yeni doðalgaz hatlarýnýn belirginleþmeye baþlamasýna parelel olarak Türkiye Enerji Borsasý bölgesel bir özellik kazanacak. Nasdaq’ýn stratejik ortak olmasý bölgesel ve güçlü bir alt yapý ile baþyacaðýnýn iþareti bence. Türkiye Enerji Borsasý’nýn böylece, Güney ve Doðu Avrupa, Hazar Bölgesi /Avrasya ve Ortaoðu’nun çok önemli bir kýsmýný kapsayacaðýný söyleyebiliriz. Irak’taki, özellikle K.Irak’daki doðalgaz rezervlerinin deðerlendirilmeye baþlamasý, Enerji Borsasý’na  için çok önemli bir ivme verecektir.

Kuzey Irak, Azerbaycan, Hazar enerji hatlarý ve tabii Güney Gaz Koridoru enerji çýkýþý fiyatlamalarý Türkiye Enerji Borsasý’na baðlý olarak fiyatlandýðýnda karþýmýza enerjide hiç þüphesiz yeni bir dönem çýkacaktýr. Bu, hem enerji arzý yapan hem de enerji ithal-talep eden ülkeler açýsýndan çok önemli bir ekonomik ve finansal istikrar aracýdir. Böylece, Türkiye Enerji Borsasý, Doðu Avrupa, Ortadoðu, Hazar Bölgesi için enerjiden baþlayan bir fiyat istikrarý, ekonomik görünebilirlik getirecektir.  Ayrýca bizce borsa merkezinin Ankara olmasý bu açýdan anlamlý ve yerindedir. Bugün yalnýz Irak doðalgaz ve elektirik deðerlenmesini ele aldýðýmýz zaman bile Türkiye Enerji Borsasý’nýn hacminin büyüklüðünü tahmin etmekle zorlanýrýz ama þimdiden þunu söyleyebiliriz ki, bu dünyanýn en büyük enerji fiyatlama ve iþlem merkezlerinden birisi olacaktýr. Dolayýsýyla enerjide Ankara fiyatý deyimine hazýrlýklý olalým. Gördüðüz gibi bu çok yönlü bir mücedele, kazanýmlarý, kayýplarý olan... Sürecek...