‘Büyük Türkiye’ yolunda

2001’de deðiþen “tehdit algýlamasý” sonrasý “Dört tarafý denizlerle çevrili Büyük Türkiye Modeli” tartýþmasýný yazýlarýmda ilk ortaya attýðýmda, içeriden dýþarýdan ayný tepkiyi alýyordum; olmaz, çok zor... Evet zordu, LÝDERLÝK farký hesaba katýlmayýnca olmazdý, olamazdý... 2003 öncesi LÝDER görmemiþ toplum için LÝDER’in ortaya koyabilecekleri, o günden bakýnca bugün kadar net görülemezdi... 

Sevgili dostlar, yukarýda bahsettiðim model bir “iþbirliði-etki alaný tanýmlama” modeliydi ve belki de sorgularken önümüzdeki “AÞILMAZ ENGELLERÝ” düþününce, isteyen-inanan bizler bile zaman zaman “acaba” diyorduk... Diyorduk ama OLDU! “OLACAK-OLACAK MI-NE OLACAK” tadýnda konuþulan Türkiye, artýk çok farklý. Daha doðrusu DÜNYA DÜZENÝ ve bu yeni denklem içindeki Türkiye GERÇEÐÝ çok deðiþti, farklýlaþtý...

Bir Türk vatandaþý olarak “bu büyümenin, kopuþun, yeni gerçeðimizin” hazzýný yaþamak da inanýn çok güzel. 2003 yýlýnda Süleymaniye’de “askerinin baþýna çuval geçirilen Türkiye’den”, 2014 yýlýnda “YENÝ DÜNYA DENKLEMÝNDE MERKEZ OLMAYA” giden bir Türkiye’ye... Bu noktada en önemli tespit þu; 2006’dan bakýnca AÞILMAZ görünenleri Baþbakan Erdoðan’ýn kararlýlýðý ve tek baþýna kaldýðý noktalarda dahi DÝK DURUÞU ile aþtýk. 2008 en önemli dönemeçti, direndi... Ýnandý, direndi ve ülke tam 150 yýl sonra finansal olarak baðýmsýz kaldý...

Sevgili dostlar, kýsa bir süre önce yurtdýþýnda bir toplantýda “dünyanýn gözünden Türkiye” algýlamasýný dinledim... “Yeni Bir Yüzyýl Ýçin Strateji” belgesi yazan akademisyenlerin aðzýndan “2023-2071” detaylarýný duymak ve “ne oluyor” sorusuna muhatap olmak, 2001-2003 arasýndaki Türkiye’yi düþündüðümde hayal gibi... 5 milyar dolar için IMF’den ülkeye “vali atanmasýna izin veren” Türkiye, bugün “2023 ve sonrasý” vizyonunu dünya genelinde kabul ettirmiþ durumda...

Bu noktada sormak istiyorum; bizler içeride dýþarýdakilerin gördüklerini, gerçekten “ne olduðumuzu, OLABÝLECEÐÝMÝZÝ” gerçekten idrak edebiliyor muyuz? Bu noktada diyeceksiniz ki; güzel söylüyorsunuz da bizim Amerika’nýn veya Rusya’nýn yazdýðý gibi bir VÝZYON belgemiz yok? Bu stratejiyi nerede aramalýyýz?

Sevgili dostlar, yazýlý bir hale getirilmese bile Türkiye’nin ÇOK NET BÝR STRATEJÝSÝ ve BELGESÝ var! Nasýl mý?

Son birkaç yýla dikkatli bakalým ve özellikle Halkýn seçeceði Cumhurbaþkaný gerçeðimiz öncesi detaylarý birleþtirelim... Baþbakan Erdoðan’ýn son “AK Parti Kongresinden” bugüne söylemlerini alt alta yazýn ve “analiz etmeye çalýþan yabancýlar” gibi karþýdan bir bakýn.   

Gelin birlikte deneyelim;

Sevgili dostlar,

Bir Baþbakan;

1- “Selçuklu-Osmanlý-Cumhuriyet” SENTEZÝ’ne iþaret ediyor ve bu yola çýkarken “Alparslan gibi kefenimi giydim” diyorsa,

2- Bir Baþbakan 2023 hedefini 2071’e, yani bu topraklara giriþimizin 1000. Yýlýna iþaret edecek þekilde ilerletiyorsa ve arkasýna konuþurken Türkiye deðil de DÜNYA haritasý koyuyor, Barzani de seyirciler arasýndayken “Türkiye’deki Kürt kökenli insanlarýmýza” Selahaddin Eyyübi üzerinden el uzatýyorsa,

3- Bir Baþbakan, kime olursa olsun gerektiðinde verdiði “yeni one minute notalarý” ile Türkiye’nin gücünün farkýnda olduðunu ve bölgede “lider” olmaya doðru emin adýmlarla ilerlediðini gösteriyorsa,  

4- Bir Baþbakan bu mesajlarýn üzerinden aylar geçmeden Cumhuriyet tarihinin en büyük açýlýmýný baþlatýyor ve “bugünü” yeni bir tanýmlamanýn” baþlangýç noktasý almamýza yol açacak çok ciddi mesajlar verip, adýmlar atýyorsa, 

5- Bir Baþbakan içeride bizi vurmak isteyenlere karþý Ahmet Yesevi ile ilgili vurguyu sürekli tekrarlýyorsa,

6- Bir Baþbakan ekonomide “sýfýr faiz-sýfýr enflasyon” hedefine bu kadar yakýnken, ne pahasýna olursa olsun her türlü “piyasa bozulur” tehditlerine raðmen blok satýþý iptal edip “HALKA ARZ’larýn önünü açýyorsa,

7- Bir ülke yýllar sonra “yerli savunma endüstrisi” için çok net adýmlar atýyor ve “montajcýlarýn” yerleþik yapý olarak çöreklendikleri yapýyý yýkmak için strateji tanýmlýyorsa,

8- Bir ülkede “1946 sonrasý kurgulanan sanal düþmanlar” tek tek yýkýlýyor ve ülkenin insaný “özgürleþme” yoluna giriyorsa,

9- Bir ülkede, topraklarýnda yaþayan herkesi içine alacak bir “SELÇUKLU-OSMANLI-Cumhuriyet” SENTEZ’i oluþmaya baþlamýþ ve bu SOMUT bir süreç ile tanýmlanmýþsa,

10- Ve en önemlisi ülkeyi yöneten ÝRADE ve baþýndaki BAÞBAKAN, DAHA ÇOK KIZACAKLARI birçok adýmý, ülkenin kaderine çöreklenmiþ YERLEÞÝK YAPI’ya raðmen atýyorsa ve YERLEÞÝK YAPI, Gezi olaylarýndan baþlayarak ülkeye ve seçilmiþ lidere karþý tarihin en büyük saldýrýsýna geçmesine raðmen, ÜLKE ve LÝDER dimdik durmaya devam ediyorsa; Orada YENÝ BÝR TÜRKÝYE YÜZYILI ÝÇÝN STRATEJÝ BELGESÝ yazýlýyor ve uygulanýyor demektir dostlarým... 

Sonuç: Türkiye son 10 yýlda, 1946-2003 arasýnda her türlü varlýðýmýzý ve ÝRADEMÝZÝ ipotek altýna alan YAPI’yý tasfiye etmeye baþladý ve YENÝ BÝR TÜRKÝYE’nin temelini kazdý. Çok zor ve sýkýntýlý bir dönemdi... Yetmedi YERLEÞÝK DÜZEN ve PARALEL YAPILANMA birlikte dýþ mihraklarla birlikte Cumhuriyet tarihimizin en büyük saldýrýsýný gerçekleþtirdiler... Ne oldu? Türkiye, daha da güçlenerek yoluna devam etti...

Son söz: Þimdi BU TEMEL üstünde “YENÝ DÜNYA DENKLEMÝ’nin” üç büyük gücünden biri olacak YENÝ TÜRKÝYE’yi hep birlikte bina edeceðiz, ediyoruz... Bu yolda herkese çok büyük iþ düþüyor... Durmak yok, devam etmek de yetmez, hep birlikte KOÞACAÐIZ... Yeni YÜZYIL BÝZÝM YÜZYILIMIZ OLACAK!