Ankara, ‘Gezi Parký eylemleri’ne polis müdahalesini ‘çok kolay satýn alan’ AB ile bugün masaya oturuyor. Türkiye, yasaya aykýrý, çevreye zarar veren, þiddete dönüþen eylemlere yönelik polis müdahalesinin ‘demokratik tepkileri bastýrma’ olarak deðerlendirilmesinden ve bunun AB ile müzakerelerde yeni fasýl açýlmasýyla iliþkilendirilmesinden rahatsýz.
AB Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ’ýn AB üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle yapacaðý toplantýda, Gezi Parký’ný da kapsayan kentsel dönüþüm projesinin belediye meclisinde oybirliðiyle kabul edilmesi; olaylarýn baþlangýcý ve büyümesi; Baþbakan’ýn protestocularla iki toplantý yaparak onlarý dinlemesi; eylemci gruplar ve örgütlere iliþkin bilgiler ayrýntýlý olarak anlatýlacak. Olaylarýn geliþimine iliþkin hükümetin analizi, polis müdahalesi ve gerekçeleri; özellikle Almanya’dan gelen açýklamalara Baðýþ’ýn verdiði tepkiyle gerilen iliþkiler ele alýnacak; bu durumun Türkiye’nin AB sürecine etkileri tartýþýlacak.
AB temsilcilerine öncelikle, Gezi Parký’nda baþlayan ‘aðaç kesilmesini protesto’ eyleminin bir hak olarak görüldüðü, eylemcilere yönelik ilk günlerde yapýlan polis müdahalesinin doðru bulunmadýðý ve bizzat Baþbakan tarafýndan tepki gösterildiði; sorumluluðu görülen polis ve zabýta görevlilerine soruþturma açýldýðý, bazýlarýnýn açýða alýndýðý anlatýlacak.
Ancak hükümetin, eylemcilere destek gerekçesiyle Taksim’e çýkan ve çeþitli illerde protesto gösterileri düzenleyen gruplarý ‘Gezi Parký eylemcileri’nden ayýrdýðý vurgulanacak. Bu gruplarýn ‘bireysel katýlýmlar’ ve ‘örgütsel katýlýmlar’ olarak da ayrýlarak, þiddete dönüþen eylemler ile örgütsel eylemlere iliþkin tespitler video ve fotoðraflarla masaya konulacak.
Olaylarýn dýþ baðlantýlarýna iliþkin yorumlara neden olan bilgi ve belgeler; Avrupa medyasýnýn olaylarý yansýtýþ biçimi; AB üyesi ülkelerden gelen açýklamalarýn Türkiye’de yarattýðý olumsuz hava da büyükelçilerle paylaþýlacak.
Toplantýda, AB büyükelçilerine yapýlacak ‘örgütsel eylem’lere iliþkin sunum önemli. Bir anlamda Türkiye’ye yönelik teröre iliþkin AB’nin ‘karnesi’ de çýkarýlacak. Polise ve çevreye taþlý, Molotoflu, silahlý saldýrýlarýn görüntüleri ile bu eylemlerin arkasýndaki örgütler belgeleriyle büyükelçilerin önüne konulacak. Bu örgütlerden özellikle DHKP-C’nin AB ülkelerinde barýndýðý ve ABD’nin Ankara Büyükelçiliði’ne canlý bomba gönderdiði hatýrlatýlacak.
Sabancý cinayeti sanýðý Fehriye Erdal’ýn, kaçtýðý Belçika’da yargýlanýrken ‘kaybolmasý’, ABD Büyükelçiliði’ne intihar saldýrýsý düzenleyen DHKP-C’li teröristin Almanya’dan gelmiþ olmasý bu ülkeler tarafýndan hala ‘açýklanabilmiþ’ deðil. ABD Büyükelçisi Ricciardone, saldýrýdan sonra “Bu kiþiler Avrupa’daki özgürlüklerden yararlanarak ayakta kalmaya çalýþýyor” ifadesini kullanmýþtý örneðin. (Geçtiðimiz hafta AK Parti’yi ziyaret eden Ricciardone’ye de benzer bilgiler ve mesajlar verilmiþti.)
Polisin ‘Gezi Parký protestocularý’ ile kamu düzenini bozan, þiddete varan eylemlere karþý müdahalesinin ayrý ayrý deðerlendirilmesi gereði üzerinde durulacak. Bu kapsamda Almanya’da ‘Stutgart 21’ olaylarýna; ABD’deki “Wall Street’i iþgal et” eylemine, halen devam eden Londra’daki G8 protestolarýna polis müdahalesi gibi örnekler de gündeme getirilecek.
Ele alýnacak bir baþka konu da, Türk medyasýnýn olaylarýn ilk günlerindeki tutumuna iliþkin eleþtiriler; Avrupa medyasýnýn tutumu ve sosyal medyanýn ‘provokatif’ amaçlý kullanýmý. Türk medyasýnýn ‘ilk günlerde protestoyu görmediði’ iddialarýna karþý, kanallarýn kaç saat yayýn yaptýðýna iliþkin veriler büyükelçilere sunulacak.
Toplantýda Türkiye’nin demokratik hak ve özgürlüklere iliþkin tutumunun AB müktesebatýna aykýrý olmayacaðý; yaþananlarýn Türkiye’nin AB süreci gibi ‘tarihi’ bir süreci etkilememesi gerektiði vurgulanacak.