Büyüksün be Engin Abi!...

Engin Ardýç öyle demiþti; ‘Babýali puþtlarý!..’

Usta haklý... Lakin Babýali’de sadece puþtlar yok.., kaþalotlar da var!...

‘Yine birileri eleþtirdi, bu herifin de yandaþlýðý depreþti!..’ demeyin..

Adam eleþtiriyor...

Tabii ki hakkýdýr, eleþtirecek... Dilediði gibi, hem de dibine kadar...

Yeter ki, manþet attýðý zaman vatandaþ; ‘Vay bee!..’ deyip sadme-i nâgehana düçar olsun...

Yeter ki köþesinden çaktýðý zaman okuyucunun da kafasýnda þimþekler çaksýn...

Yeter ki, eleþtireyim derken iþ þirazesinden çýkýp dangalaklýk boyutuna varmasýn!...

Ama öyle olmuyor iþte...

Muhalefet edecek ya, þöyle diyor;

‘Efendim Suriye uçaðýný neden iniþe zorladýk... Biz korsan mýyýz?... Rusya ile büyük bir kriz kapýnýn eþiðinde... Zorla indirdik de ne oldu sanki, hani silah nerede?..

Ey muhalif arkadaþ...

Suriye bizim uçaðýmýzý düþürmüþ... Top mermisi göndermiþ 5 vatandaþýmýz hayatýný kaybetmiþ... Askerimiz güneyde teyakkuz halinde... Uçaktaki kargo ile ilgili bize istihbarat bilgisi gelmiþ, uçaða dön demiþiz, dönmemiþ.. Biz de iniþe zorlamýþýz... Neye göre? Uluslararasý sivil havacýlýk kurallarýna göre... Ne bulmuþuz uçakta?.. Radar sistemlerine ait parçalar...

Hani uçaðýmýzýn nasýl düþürüldüðü tartýþýlýrken gündeme gelen, Rus radar sistemine ait bazý parçalar...

Neticede ihbarý deðerlendirmiþiz, uçaðý iniþe zorlamýþýz, parçalara el koymuþuz... Burada yanlýþ olan ne arkadaþ?!... Þimdi ben sana ‘Suriye radar sisteminin parçalarýndan oldu, zarar etti.., Buna mý üzülüyorsun, sen Baasçý mýsýn..’ desem kýzmaya hakkýn var mý?..

Rusya ile kriz meselesine gelince... (Rusya ile kriz çýkacaðýný öngörüyorlardý ya.!)

Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov ne diyor; ‘Türkiye bu olayda Chicago Sözleþmesi’ne dayanarak hareket etti. Buna hakký var..’

Demek ki olay o kadar basit...

Yani, Rus Lavrov Chicago’yu biliyor lakin bizim Babýali kaþalotu Þiþli’den çýkamýyor!...

***

Ayný kaþalotlar Genelkurmay Baþkaný Necdet Özel’den de hazzetmiyor...

Öyle ya da böyle eleþtirmeleri lazým...

( Öyle ya, Ýyi çocuklarý tanýmýyor, irticai tehditlere dikkat çekmiyor, gece yarýsý gelen ilhamla bildiri yayýnlamýyor, kodu mu oturtmuyor, haftalýk bilgilendirme toplantýlarý düzenleyip kaðýt parçasý ve boru hakkýnda bilgi vermiyor!... )

Necdet Özel, ABD Genelkurmay Baþkaný Martin Dempsey’i karargahta aðýrlýyor...

Bir fotoðraf karesi yayýmlýyorlar... Fotoðrafta Özel’in ayakkabýsýnýn altýnda siyah bir leke görülüyor... ( Dikkat çekmek için Özel’in ayakkabýsýný daire içine almayý da ihmal etmiyor arkadaþ)

Fotoðrafýn altýnda da þu yazýyor; ‘Paþam pençe zamaný gelmiþ!..’

Þeytan ayrýntýda gizli ya!.. Komutanýn ayakkabýsýnýn altýndaki deliði keþfediyor gazetecilik dehasý!...

Sonradan anlaþýlýyor ki, o delik deðilmiþ.. Genkur. Baþkaný Özel’in ayakkabýsýnýn altýna zift yapýþmýþ...

Evet pençe zamaný gelmiþ!... O pençeyi gazetene çak ki, hava kaçýrmasýn!...

Bir diðeri de köþesinden Necdet Özel’e þöyle sesleniyor;

‘Biraz kilo vermelisiniz!..’

Bu adam köþe yazarý!... Yaptýðý eleþtiri, bir ilkokul talebesinin arkadaþýný öðretmenine þikayet etmesine benziyor...

‘Örtmenim..., Bu arkadaþýmýz hem derslerini çalýþmamýþ, hem de þiþman!!..’

Ee, Engin Ardýç boþuna Babýali puþtlarý demiyor...
Ustayý saygýyla anýyorum!...