Buzdaðýndaki kukla

Böyle zamanlarda fazlasýyla agresifleþiyorum. Kabýma sýðamýyorum. Ne yana dönsem nefes alamayacaðým zehabýna yakalanýyorum.

Kýzýyorum.

Hayýflanýyorum.

Vahlanýyorum!

Yahu sorun var sorun!

Ne diye oynaþtasýnýz?

Gerçekten anlamýyorum!

Aile müessesi ifsat ediliyor, þeytanlar yuvalarýmýzdan can alýyor...

Bir sorunu anlamaya çalýþýrken, çoðu zaman görünen belirtilere takýlýyoruz.

Sebebe odaklanmak, olaylarýn köküne inmeyi ve kalýcý çözümler bulmayý gerektirir. Çünkü yüzeyde görünen nedenler geçici ve yüzeyseldir, fakat sebepler olaylarýn gerçek dinamiklerini ortaya çýkarýr.

Buzdaðý metaforu, sorunlarý anlamada düþünmemiz gerektiðini anlatýr.

Yüzeydeki nedenler geçicidir, derinlerde yatan asýl sebepleri gözden kaçýrmayalým.

Eðer sadece görünen krize odaklanýlýrsa, asýl çözüm kaçýrýlmýþ olur.

Son günlerde toplum olarak vahim olaylar yaþýyoruz.

Ancak ve ancak film sahnelerinde görebileceðimiz olaylar günlük hayatýmýzýn rutinleri haline geldi.

Tecavüz, iþkence, cinayet, sapýklýk, kafa kesmeler...

Ýki kýzýmýzýn hayatý, öldüren caninin intihar etmesi...

Kan donduracak, tüyler ürpertecek cinsten.

Bunlarý ne görmeye ne de yaþamaya yürek dayanmaz...

Agresifleþiyorum, nefes alamýyorum!

Buzdaðýnýn görünmeyen kýsmý görünenden büyük.

Görünmeyen kýsýmda bir insanýn nasýl bu kadar canavarlaþabileceði gerçeði yatýyor!

Hayatýnýn baharýndaki bir insan hangi saikle nasýl olur da kendi yaþýtý olan iki insaný hunharca katledebilir?

Bu vahim olayýn sosyolojik gerçekliði nedir?

On bir yýldýr LGBT lobilerine ve sapkýnlýðýna yönelik feveranlarda bulunuyor; çeþitli STK'larla iþ birliði içinde cirmimce mücadele ediyorum. Bu mücadele esnasýnda çocuklarýmýzýn zihinsel dünyasýnda önemli bir þey keþfettim.

Þaþýrdým; okumayan bir gençlik yetiþiyor zannediyordum, yanýlmýþým. Ortaokul ve lise öðrencileri ziyadesiyle kitap okuyorlar.

Eðitim dünyasýnýn içinde yer almam araþtýrma yapmamý kolaylaþtýrdý. Ve nihayetinde bu yaþ grubunu derinden etkileyen iki unsur olduðunu tespit ettim: ABD/Ýngiltere menþeili "fantastik roman" ve "fantastik filmler!"

En çok satan kitaplar listesine baktým. Hemen hepsinde ilk on kitap fantastik roman!

Bu kitaplarý karýþtýrmaya baþladým ve acý bir gerçeklikle karþýlaþtým. Fantastik romanlarýn hepsinde bir yönlendirme var. Olumsuzu ve kötüyü müsbet hale dönüþtürme çabasý var. Sapýklýðý özendirici unsurlar ve karakterler var.

Bir özel okuldaki öðrenciler üzerinde yaptýðým çalýþmada LGBT sapkýnlýðýnýn onlar için sempatik bir algý ve olgu olmasýnýn en derin nedeninin fantastik romanlardaki kahramanlar olduðunu gördüm.

ODATV'nin "Sur canisinin düþündürdükleri" baþlýðýyla haberleþtirdiði metinde yer alan: "Okuduðunu anlama ve kavrama yeteneðine sahip bir kimse kitaplarýn tesiriyle cinayet iþler mi? Kitaplar elimize kan bulaþtýrmaz. Kitaplar insanlýk içindir, insan öldürmek için cinayet aleti deðil." cümlelerin altý sosyolojik ve psikolojik olarak boþ; bomboþ. Bu haber metnini yazan keþke Soner Yalçýn'ýn bu konuyu yazdýðý yazýsýndaki tespitleri okusaydý ve patolojik nedenlerinin ne olduðunu birlikte araþtýrmayý teklif etseydi.

Bu haber metnini yazanlar bilsinler ki Osmanlý'nýn son, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde toplumu dönüþtürmek için romanlar birer silah olarak kullanýldý.

Siyonizm'in Hollywood yordamýyla bize yaptýklarýnýn membaý "Best Seller" diye pazarlanan bu kitaplardadýr!

Binlerce uçaklarýyla, yüz binlerce bombalarýyla yapamayacaklarýný bu kitaplar ve filmleriyle yaptýlar/yapýyorlar.

Evlerimiz Hollywood platosu, okuduklarýmýz gayya, yaþam biçimimiz fantastika...

Behey bu nasýl püsküllü bela!

Bir Hollywood platosunun, bir fantastik roman betimlemesinin dekoruyuz adeta!

Neyse geçelim burayý...

Ýþte, bendeniz de yaptýðým bu çalýþma sonrasýnda sývadým kollarý, bismillah diyerek aldým elime kalemi, baþladým yazmaya. Önce, mezkûr yaþ grubunu etkileyen fantastik romanlarýn epeycesini okudum.

Ve ayný usul ile bir fantastik roman yazdým: "7 Renkli Gezegen"

Az kaldý, fýrýnda, geliyor inþallah...

Cinayete dönelim.

Buzdaðýnýn altýnda yatan nedenlerden birisini katilin kitaplýðýnda bulduk: Kukla.

Bu kitabýn içeriði ile katilin eylemleri arasýnda inanýlmaz bir benzerlik var. "Katil, kitapta anlatýlanlarý gerçek hayata geçirmiþ." desek yalan söylememiþ oluruz.

Sorun sadece Kukla isimli tek bir kitapla da sýnýrlý deðil. Piyasada içeriðinde taciz, tecavüz, cinnet, öldürme, parçalama sahneleri, erotizm, LGBT sapýklýðýný özendiren o kadar çok kitap var ki! Hepsi de "Best Seller!"

Üstelik bunlar bu suçlarý öylesine bir anlatýyor ve tarif ediyor ki okuyanýn yaþayasý geliyor!

"Geliyor" demek yetersiz, okuyanlar bunu yaþýyor.

Son yaþadýðýmýz toplumun cinnet hali bunun bir örneði.

Koca bir buzdaðýný bir anda yok etmek elbette mümkün deðil ama ondan koparacaðýmýz her bir parça sorunu çözmek adýna atýlmýþ bir adým olacak.

Bu baðlamda piyasada kontrolsüzce satýlan sapkýn içeriklere sahip kitaplara bir düzenleme getirilmesi, bunlara yönelik bir kontrol mekanizmasýnýn oluþturulmasý gerektiðini bir ben düþünmüyorum herhalde!

Turizm'in ticaret boyutuyla alakadar olduðumuz kadar keþke Kültür'ü yalnýzlýðýna býrakmayýp azýcýkta olsa onunla da ilgilenseydik!

Yeni Anayasa'dan bahsediliyor ya; hah iþte, þimdi tam zamanýdýr baðýmsýz bir Kültür Bakanlýðýnýn kurulmasý ve adýnýn hakkýyla iþtigal ettirilmesi vesselam.